İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2020/385 ESAS 2020/300 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile alacaklı arasında İstanbul 8....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2021 NUMARASI : 2019/1272 ESAS, 2021/53 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Takibin Taliki Veya İptali|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 14....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasında borçlu olarak tüzel kişiliğe sahip T1 Şirketi'nin gösterildiğini, davacı T2'in takipte borçlu olarak yer almaması nedeni ile itiraz etme hakkının bulunmadığını, ayrıca borçlu şirkete 28/11/2018 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davanın süresinde de açılmadığını söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Dava, İİK 168/5 maddesine göre borca itirazdır, dava dilekçesi başlığında T2 ismi yazılmış ise de şirket müdürü olarak davacı gösterildiği ve dava dilekçesi mündericatından davacı T1 şirketi yönünden borca itiraz sebepleri ileri sürüldüğünden davanın bu şirket adına açıldığı kanaatine varılmıştır. Dava açılışındaki vekaletname eksikliği bilahare ikmal edilmiştir. Borca itiraz davası takibin şekline göre ödeme emri tebliğ üzerine 5 gün içinde icra mahkemesinde ileri sürülmelidir....
Alacaklı tarafından 03.10.2016 tarihinde genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun icra takibini haricen öğrenmesi üzerine icra dairesine verdiği 28.11.2016 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce 28.11.2016 tarihli işlemle; "itiraz eden borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmediği, borçlu vekilinin bugün verdiği itiraz dilekçesi ile ödeme emrinin 28.11.2016 tarihinde tebliğ edildiğinin sayıldığı ve borca itirazın İİK'nin 62. maddesinde belirtilen 7 günlük itiraz süresi içinde olduğu belirtilerek borca itiraz eden borçlular hakkındaki takibin İİK 62-66 m. gereğince durdurulması" şeklinde işlem tesis edildiği, alacaklının icra müdürlüğü işleminin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi üzerine alacaklının istinaf yoluna başvurduğu, ... ... Adliye Mahkemesi 22....
İtirazın iptali davası, İİK'nun 67. maddesinde düzenlenmiş kendine özgü bir dava türü olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, borçluya gönderilen ödeme emrine süresi içerisinde itiraz edilmesi bu dava için özel bir dava şartı olarak öngörülmüştür. İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış icra takibi bulunması dava şartı olup HMK'nın 138 ve 140. maddeleri gereğince dava şartlarının öncelikle incelenmesi gerekmektedir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 50/1. maddesine göre "para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur." Davalı icra takibinde borca ve yetkiye itiraz ederek adresinin bulunduğu Ankara İcra Müdürlüğünün takipte yetkili olduğunu belirtmiştir. İcra Müdürlüğünce itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davalı alacaklı tarafından 2 adet çeke dayalı olarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin 18.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 20.03.2019 tarihinde yasal süresinde açıldığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, yetkiye, borca itiraz ettiği, mahkemece, takibe konu Ziraat Katılım Bankası A.Ş. Kayapınar Şubesine ait 27157 seri no.lu çek yönünden; yetki itirazının kabulü ile, davacı borçlu açısından İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, bu çek yönünden yetkili Batman İcra Dairesine gönderilmesine, borca itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına, takibe konu Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. Batman Şubesine ait 80251 seri no.lu çek yönünden; yetki itirazının reddine, borca itirazın reddine karar verildiği, kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....
. müvekkil şirketin Ukrayna'dan tarafına vekaletname çıkardığını, bu aşamada icra takibine karşı itiraz süre işlediği, apostille şerhi alınarak itiraz edilmesi için yeterli süre olmadığından Ukrayna'dan alınan vekaletname ile icra takibine itiraz edildiğini, apostille şerhinin ise bu itirazdan sonra alındığını ve bu dilekçeyle beraber mahkemeye ve akabinde icra müdürlüğüne sunulduğunu, yalnızca Türkçe tercümesinin henüz ulaşmadığını, ulaştığı anda bunun da mahkemeye belirterek, davanın reddini istemiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve İİK'nın 62. maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. İlamsız takip yolunda borca yönelik itirazların İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra müdürlüğüne yapılması gerekir. Müdürlük yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz. Dava dilekçesinde ödeme emri tebliğ edilmediği için borca itiraz edilmediği belirtilmiş olup, icra müdürlüğüne yazılı veya sözlü itirazda bulunulduğu iddia edilmemiştir. Davacı yargılama aşamasında alınan beyanında, icra müdürlüğü görevlisinin "biz itiraz dilekçesini kabul etmiyoruz, icra mahkemesine gitmen gerekir" demesi üzerine bu dilekçesini atarak, mahkemeye hitaben dilekçe yazdırdığını ve dava açtığını belirtmiş ise de, davacı bu iddiasını ispatlayamadığı gibi, borca itirazın reddi konusunda icra müdürlüğünce verilen bir karar da bulunmamaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2021/593 ESAS 2021/883 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkikinin istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, takip konusu senede istinaden 80.000 TL değil 5.000 TL borcunun bulunduğunu, davalıya güvenerek boş olarak imzaladığı senedin sonradan doldurulduğunu, 5.000 TL’yi de ödediğini belirterek borca itiraz etmiş, takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının borca itirazını İİK 169/a maddesinde yazılı belgelerle ispatlayamadığından reddine ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesinin davacının şikayetine ilişkin olarak, icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesine gerek olmadığı yönündeki tespiti yerinde ise de, İİK 58- 61 maddeleri uyarınca ödeme emri iptal edildikten sonra borçluya yeniden ödeme emri tebliğ olunmuş ve borçlu süresinde borca itiraz etmiştir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçlunun itiraz hakkı yeniden doğar. Kaldı ki İstanbul 5.İcra Hukuk Mahkemesi 2017/612- 2018/854 E-K sayılı kararında ödeme emri iptal edilmiş olup sair borca itirazlar da incelenmemiştir. İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir."...