WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında yetkili mahkemenin ... Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ayrıca davacıya borçları bulunmadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yerdeki mahkemenin yetkili olduğu, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için de o mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibinin bulunması gerektiği, somut olayda icra takibinin ...’da yapıldığı, ...’de yapılmadığı gerekçesiyle yasal şartları bulunmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş, sadece borca itiraz edilmiştir....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, icra dairesinin yetkisine, imzaya ve borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Öncelikle yetki itirazı yönünden değerlendirmede; İİK.nun 50.maddesi göndermesiyle, bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK'nun 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17.maddesinde ise; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler....

    Ayrıca davalı icra takibine itirazında yetki itirazı ileri sürmemiş ise de, mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Kural olarak yetkisiz icra takibinin bulunması itirazın iptali davalarında özel bir dava şartıdır ve mahkemece icra takibinin yetkisine itiraz edilmiş ise bu husus resen gözetilir. Fakat eğer icra takibinin yetkisine süresi içerisinde itiraz edilmemiş ise, bu durumda icra takibinin yetkisi kesinleşir ve takibin yetkisiz yerde yapıldığı ileri sürülemez. İcra takibinin yetkisine itiraz edilmemiş olmasının itirazın iptali davasının yetkisine bir etkisi yoktur. İcra takibinin yetkisine itiraz edilmese dahi itirazın iptali davasında yetki itirazı ileri sürülebilecektir. Bu husus ... 5. Hukuk Dairesi'nin 20.11.2023 Tarih, 2023/... Esas ve 2023/... Karar sayılı kararında " Somut olayda, davacının alacağının tahsili için ......

      Yerel Mahkemece, bozma kararının aksine ilk kararda mahkemenin yetkisiz olduğunun ileri sürülmediği ve mahkemenin yetkisinin de kararda tartışılmadığı, davanın icra takibine yapılan itirazın iptali davası olması ve yapılan icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinden yetkili icra dairesinde icra takibi yapılıp yapılmadığı veya yetkisizlik itirazının ortadan kaldırılıp kaldırılmadığına bakıldığı, davacı alacaklının yetki itirazı kaldırılmadan veya yetkili icra dairesinde icra takibi yapmadan itirazın iptâli davası açtığının anlaşıldığı, bu durumda ortada geçerli ve yetkili yer icra dairesinde yapılmış bir icra takibinin bulunmadığı, koşulları oluşmayan icra takibine itirazın iptâli davasının reddi gerektiği belirtilerek direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Borçlu icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğine göre, mahkemece, borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelenmelidir. (HGK 20.03.2002 tarih, 13/241-208 sayılı kararı) Zira; itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra dairesinde geçerli bir takibin yapılmış olması şartına bağlıdır. Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK nın 50/2.maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; İcra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Davacı (alacaklı)nın açtığı itirazın iptali davasında; davalının icra dairesinin yetkisiz olduğuna ilişkin itirazları kabul edilmez. Ancak, davalı borçlu daha sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etme hakkı yine bulunmaktadır....

          İcra takibine yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmışsa ve icra dairesine yapılan itirazda aynı zamanda yetki itirazında da bulunulmuş ise itirazın iptali davasını gören mahkemenin ilk önce icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelemek suretiyle icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığına kanaat getirmesi halinde işin esasına girmesi, icra dairesinin yetkili olmadığının belirlenmesi durumunda ise esas hakkındaki itirazlara girişilmeksizin, yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmaması sebebiyle itirazın iptali davasının reddine karar vermesi gerekir....

            İlamsız icra takibinde takip borçlusunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması ve takip alacaklısının takibin devamını sağlamak üzere İcra İflas Kanununun 68 ve 69’uncu maddelerine göre icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek yerine, aynı Kanunun 67’nci maddesi gereğince mahkemeye başvurarak itirazın iptalini istemesi durumunda, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı icra hukuk mahkemesinin yerine geçerek İcra İflas Kanunu 50’nci maddesi hükmü çevresinde inceleyerek sonuçlandırması gerekmektedir. İİK 50/2’nci maddesinde, "Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur." hükmü yer almaktadır....

            Sayılı İhtiyati haciz kararının uygulanması sonucunda 25.08.2021 tarihinde malvarlığına haciz konulması nedeniyle muttali olunduğunu, 2)Yetki itirazı yönünden; icra takibine konu senetlerde ihtilaf vukuunda senette yetkili olarak belirtilen adres ... ili olmasına rağmen takibin ... ... Sarayında açıldığını, yetkili icra dairesinin ... icra daireleri olduğunu, 3)İmza itirazı yönünden; senetlerdeki ve 12.03.2018 tarihli protokoldeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, 4)Borca itiraz yönünden; takip konusu senetlerin bir kısmı zamanaşımına uğradığını ve müvekkilinin karşı tarafa bir borcu bulunmadığını, 5)Faize, faiz oranına itiraz yönünden; talep edilen işlemiş ve işleyecek faiz oran ve miktarına itiraz ettiklerini, müvekkilinin temerrüde düşmesi için ihtarname keşide edilmediğini, bu nedenle yetki itirazının kabulü ile ... İcra Dairelerinin yetkili olması nedeniyle ......

              Davalı, icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. İtirazın iptali davalarında hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Bu husus dava şartıdır. Mahkemece anılan bu hususlar gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.3.2010 gününde oyçokluğuyla karar verildi. (Muhalif) -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde hem icra dairesinin yetkisine, hem de borca itiraz etmiştir. Açılan itirazın iptali davasında ise mahkemenin yetkisine itirazda bulunmuştur....

                Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre de, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, yetkili icra dairesinde mevcut bir takip bulunmalıdır. Dolayısıyla, mahkemenin önce icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi, icra dairesinin yetkili olmadığını tespit etmesi halinde, borcun esasına ilişkin itirazın incelemesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının da salt bu nedenle reddine karar vermesi gerekmektedir. Borçlunun icra takibine ilişkin borca itiraz etmesi fakat icra dairesinin yetkisine itiraz etmemesi halinde ise icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin itiraz iptali davasında da yetkili olduğunu söylemek usulen mümkün değildir....

                UYAP Entegrasyonu