Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi’nin 2016/1662 esas sayılı dosyası ile aleyhine yürüttüğümüz 36.304.08TL miktarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine itiraz etmiştir. Borçlunun yapmış olduğu itiraz haksızdır. Öncelikle belirtmek gerekir ki ; borçlunun yetki itirazı yerinde değildir. Borçta yetki itirazında bulunduğunda yetkili icra dairesini de bildirmek zorundadır. Aksi taktirde HMK md.19/2 gereği itiraz geçersiz olur. Borçlu itirazında hangi icra dairesini seçtiğini belirtmemiştir.Dolayısıyla itiraz bu açıdan da geçersizdir. Söz konusu hususlar Yargıtay içtihatlarıyla da sabittir, “borçlu yetki itirazında birden fazla icra dairesinin yetkili olduğunu bildirse bile, yetkili icra dairelerinden birini tercih ederek açıkça bildirmelidir.” ( 12.HD 2013/18900 E. ve 2013/28360 K. Sayılı . 12.09.2013 tarihli kararı; MGK. 22.09.2176 tarihli ve 10/1957- 2554 sayılı kararı. HGK 05.12.1987 tarihli ve 1987/506- 1103 sayılı kararı)....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine bono alacağından bahisle kambiyo senedine özgü icra takibine gidildiği, davacı takip borçlusunun Bakırköy İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu iddiasıyla yetki itirazında bulunduğu, ayrıca takibe konu bonodaki keşideci imzasına ve borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince imzaya itiraz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve davanın reddine karar verildiği, ilk itiraz niteliğinde olan yetki itirazı ile ilgili değerlendirme yapılmadan davacı tarafın esasa yönelik imzaya itirazı ile ilgili inceleme yapılarak davanın reddine karar verildiği, davacının yetki itirazı ile ilgili herhangi bir hüküm verilmediği görülmüştür....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2495 KARAR NO : 2021/1873 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2020/125 ESAS 2020/438 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Atilla ERDOĞAN açısından itirazlarında; Öncelikle icra takibi yetkisiz icra dairesinde açıldığını, yetkili İcra Dairesi Diyarbakır İcra Daireleri olduğundan Yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili Diyarbakır icra dairelerinin yetkili kılınarak dosyanın gönderilmesini, Takibe konu İstanbul Anadolu 25....

İcra Müdürlüğü 2020/7209 E. Sayılı dosyası ile müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatmışsa da söz konusu takip yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, müvekkili şirketin merkezi Ümraniye/ İstanbul olduğundan İstanbul Anadolu İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili olduğunu, Konya 9. İcra Müdürlüğü 2020/7209 E. sayılı icra takibine 23.11.2020 tarihinde itiraz edilmiş olup itiraz dilekçelerinde alacaklı tarafa 24.11.2020 tarihinde 63.188,00 TL ödeme yapılacağının açıkça belirtildiğini, nitekim 24.11.2020 tarihinde 63.188,00 TL müvekkili tarafından icra dosyasına ödendiğini, Konya 9....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklılar tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlulardan ...'ye ödeme emrinin 16/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği keşideci borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz ettiği, mahkemece itiraz eden borçlunun yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.HMK'nun 7/1. maddesinin birinci cümlesine göre, borçlu birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapılabilir. Bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar....

    Mahkemece, takip dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş ise de itirazın iptali davasına bakmakla görevli (yetkili) mahkeme takibin yapıldığı Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı Gaziantep 6.İcra Müdürlüğünün 2011/8258 sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalılar icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine karşı, itirazın iptali istemi ile açılan iş bu dava HMK’ndaki genel yetki kuralları uyarınca, davalıların ikametgahı olan yetkili Adana 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır....

      İcra Müdürlüğü'nün 2011/2252 Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun icra takibinde yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ettiğini, sözleşmenin 36. maddesi gereğince, ... mahkemelerinin yetkili olduğunu, itirazı iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı, yetkili mahkemelerin ... Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, yetki itirazının değerlendirildiği tarih itibariyle 6100 sayılı HMK'nun yürürlükte olduğu, HMK 17. maddesi gereğince tarafların yetki sözleşmesi yapamayacağı, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin 36. maddesinin uygulanmasından bahsedilemeyeceği, ... icra dairelerinin yetkili olduğu, bu nedenle geçerli bir icra takibi bulunmadığı benimsenerek, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hallerde, bu itiraz usulünce incelenerek sonuç- landırılmadığı sürece, açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı açıktır. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. (Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/19-1520 Esas- 2014/524 Karar nolu ilamı) 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunda ; borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmış olup yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır. (m.11/7 ) İcra dairesinin yetkili olup olmadığına ilişkin olarak; İİK.'...

          Davalı borçlu tarafından aleyhindeki icra takibine hem borç, hem de icra dairesinin yetkisi yönünden itiraz edilmiştir.Bu durumda mahkemece, İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, itirazın iptali davasının koşullarından olan bu yön üzerinde durulmadan mahkemenin yetkisi yönünden yazılı gerekçeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkilisine ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir....

            Borca itiraz üzerine duran icra takibine itirazın iptali istemi ile iş bu dava da, HUMK.’ndaki genel yetki kuralları uyarınca davalıların ikametgahı olan Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır. İİK.’nun 67.maddesine dayanan ve İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz olmayan itirazın iptali davasının, takibi yapan İcra Dairesi’nin yetki çevresinde açılacağını gösteren bir usul hükmü de yoktur. Bu durumda mahkemece, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16.11.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu