Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1192 KARAR NO : 2021/1212 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİĞDE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2021/168 ESAS 2021/228 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından icra takibinde kefil olarak bulunan müvekkili aleyhine başlatılan Niğde İcra Dairesi 2021/1827 Esas sayılı icra takibine ilişkin borca itiraz ettiklerini, müvekkilinin böyle bir borcunun olmadığını, başlatılan icra takibindeki % 16,75 den Avans faizi işletilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, Merkez Bankasının belirtilen orandaki avans faizinin 19.12.2020 tarihinden itibaren...

Mahkemece dava açıldıktan sonra icra takibine konu yapılan ve itiraz edilen takip konusu borç kredi kartının lehtarı asıl borçlu tarafından ödenmiş olmakla, dava konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davalı kefil olup kefalet imzasına ve borca itiraz etmiş olması ve dava açılmasına neden olması ve açılan davada da icra takibine konu yapılan miktarda davacı bankanın alacaklı olduğu anlaşılmış olmasına göre icra takibine yapılan itirazın haksızlığı da kanıtlanmış olduğundan %40'ı icra inkar tazminatının (585.84 YTL) davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlığın ... harcamalarından kaynaklandığı bilirkişi raporu ile saptanmıştır. ... ile ilgili ikinci sözleşmede davalının kefaleti bulunmamaktadır. O halde anılan sözleşme uyarınca verilmiş olan ... borcundan davalının sorumluluğu bulunmamaktadır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2017/352 Esas KARAR NO: 2022/82 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 15/03/2017 KARAR TARİHİ: 08/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili tarafından davalı şirketten olan bakiye alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine---- dosyası ile takip başlatıldığını, takip dosyası ile icra takibine başlandığını, takibe ilişkin ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, davalı tarafından --- tarihinde yetkiye ve borca itiraz edildiğini,---- kararı ile itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı tarafın ----tarihli dilekçesinde borca itirazın yanında yetki itirazında bulunulduğunu, borçlu şirketin ---olması nedeniyle ---- İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu iddia ettiğinri, bu yetki itirazının taraflarınca kabul edildiğini ve------ sayılı dosyasının davalının belirtmiş olduğu icra müdürlüğüne...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3251 KARAR NO : 2023/71 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANCIK İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2022 NUMARASI : 2022/3 ESAS - 2022/39 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı asil dava dilekçesinde özetle; Osmancık İcra Müdürlüğü'nün 2021/692 E....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine, davalı borçlunun kısmi itirazında hangi miktar için itiraz edildiği bildirilmediği gerekçesi ile icra müdürlüğünce verilen itiraz edilmemiş sayılması kararı üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Davacı 23.10.2014 tarihinde başlattığı icra takibinde, 2009 yılı Kasım ayından 2014 yılı Ekim ayına kadar;( 2010 yılı 10. ayına kadar aylık 270-TL, 2013 yılı 11. ayına kadar aylık 300-TL den, 2014 yılı 10. ayına kadar ise aylık 400-TL den) birikmiş kira alacağı olan toplamda 18.136,02-TL'nin yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, itirazın iptali davasında bir yıllık hak düşürücü sürenin borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlayacağını, hak sahibinin sahip olduğu hakka yönelik saldırıları durdurma ve önleme yetkisine rağmen pasif kalarak bu yetkisini uzun süre kullanmaması veya bu yetkisini kullanmayacağına ilişkin aktif bir davranış gösterdikten ve karşı tarafta da hakkın kullanılmasına karşı çıkılmayacağına ilişkin güven ve haklı beklenti oluşturulduktan sonra, kendisine duyulan güveni ihlal edecek ve karşı tarafı zor durumda bırakacak şekilde sahip olduğu haktan kaynaklanan yetkisini ileri sürmesinin dürüstlük kuralına aykırı olup, çelişkili davranış teşkil edeceği, davalının icra takibinde borca itiraz ettiği, borca itiraz dilekçesi davacı alacaklı tarafa tebliğ edilmemiş ise de, dosyanın iki defa yenilendiği, davacı alacaklı vekili tarafından takip dosyasında pek çok kez işlem yapıldığı, davanın borca itirazın üzerinden uzunca bir süre...

        HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Talep, icra takibine dayanak teşkil eden kambiyo senedindeki imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Davacı borçlu vekili, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda; icra takibine dayanak olarak gösterilen senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ve bu durumun ilk bakıldığında bile hemen fark edildiğini, yapılan icra takibine konu senet gerçek olamayacak kadar çok yüksek bir meblağ içerdiğini, senette lehtar olarak görülen Ümit Balaban’a bu miktarda borçlanmasının mümkün olmadığını, kaldı ki davalı alacaklının da lehtar Ümit Balaban’dan bu kadar yüksek meblağda alacaklı olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını belirtmek suretiyle imzaya ve borca itiraz ederek; icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Uyuşmazlık, alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesinin geçerli olup olmadığına yöneliktir. Davacı/borçlunun, İstanbul 29. İcra Dairesi'nin 2021/1394 esas sayılı dosyasında takip borçlusu olduğu, kendisine bu dosyadan ödeme emri gönderildiği ve borçlu vekilinin UYAP üzerinden doğru dosyayı seçerek borca itiraz dilekçesini ve vekaletnamesini yasal 7 günlük süre içerisinde doğru icra müdürlüğüne gönderdiği, iradesinin bu takip dosyasına yönelik itirazda bulunmak olduğu tereddütsüzdür. Bu durumda borca itiraz dilekçesi içeriğinde icra müdürlüğünün ve dosya numarasının maddi hata sonucu yanlış yazılması, süresinde UYAP üzerinden doğru dosyaya yapılan itirazın geçersiz olması sonucunu doğurmaz. Kaldı ki Dairemizce, borca itiraz dilekçesine maddi hata sonucu yazılan İstanbul 13....

          - KARAR - Davacı vekili, davalıdan olan alacaklarına ilişkin olarak icra takibine girişildiğini, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini, para borcu olduğu için alacaklının ikametgahı mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalının açılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı şirketin ikametgahının .... olduğunu, yetkili icra dairesi ve mahkemenin ..... İcra Dairesi ve Mahkemesi olduğunu, davacı ile aralarında akdi ilişki bulunmadığını, davacının tek taraflı fatura ve sevk irsaliyesi düzenlediğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

            nun 169. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğu kuşkusuz olup, borca itirazın ise; aynı kanunun 168/1-5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine yapılması zorunludur. Ne var ki, borçlular ... ve ...'a ödeme emri 22.7.2014, borçlu ...'ye ise 01.8.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde mirasın reddi kararına dayalı olarak 08.8.2014 tarihinde icra takibine itiraz ettikleri anlaşılmaktadır. Bu itibarla, itiraz, İİK'nun 168/1-5. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süre geçirildikten sonra yapılmış olduğundan, adı geçen borçlular hakkındaki takip kesinleşmiş bulunmaktadır. Belirtilen durum karşısında, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde mirasın reddine ilişkin mahkeme kararını icra mahkemesine sunmak suretiyle takibin iptalini isteyemeyeceği açıktır. Hal böyle olunca, mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

              UYAP Entegrasyonu