İcra Müdürlüğünün 2016/9501 sayılı icra takip dosyasında davalı Mustafa Türkay Yıldırım icra takibine itirazına ilişkin 04/05/2016 tarihli dilekçesinde yetkili icra müdürlüğünün İzmir icra müdürlüğü olduğunu ileri sürmüş, takibe konu borca ilişkin ise herhangi bir itiraz nedeni ileri sürmemiştir. İİK'nun 50. maddesi uyarınca sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde bu yöndeki yetki itirazını incelemekle görevli mahkeme icra hukuk mahkemesidir. Mahkemenin görevli olması da, HMK'nun 114/1.c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır....
İcra Müdürlüğünün 2016/9501 sayılı icra takip dosyasında davalı ... icra takibine itirazına ilişkin 04/05/2016 tarihli dilekçesinde yetkili icra müdürlüğünün İzmir icra müdürlüğü olduğunu ileri sürmüş, takibe konu borca ilişkin ise herhangi bir itiraz nedeni ileri sürmemiştir. İİK'nun 50. maddesi uyarınca sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde bu yöndeki yetki itirazını incelemekle görevli mahkeme icra hukuk mahkemesidir. Mahkemenin görevli olması da, HMK'nun 114/1.c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır. Bu durumda mahkemece, davalı ...'...
İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. Somut olayda, dava dilekçesinin ekindeki tarafları tacir olan sözleşmede yetki şartı olarak İstanbul (Anadolu) Mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olarak belirlenmiştir. Davalı yan icra takibine itirazında Kırıkkale icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkiye itiraz etmiştir. Sözleşmenini ifa yerinin ise Kırıkkale olduğu anlaşılmaktadır. Davalının icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur. İşbu dava dayanağı olan icra takibinin ise yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığı, davalının süresinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi sonucu takibin durduğu, usulüne uygun başlatılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından HMK'nın 115/2 maddesi gereği dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, icra takibine konu çek nedeniyle Osmaneli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/67 esas sayılı dosyası ile müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitinin yapılması için menfi tespit davası açıldığını, bu nedenlerle müvekkili hakkında başlatılmış olan icra takibine, borca, ödeme emrine, faize, yetkiye ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan ederek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kaldırılması ve kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde; Taraflar arasındaki 28.06.2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca 28.06.2013 - 27.10.2014 dönemine ait ödenmeyen 20.146TL kira bedeli ile 2.444TL işlemiş faiz alacağının tahsili istemiyle 30.09.2014 tarihinde başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek yapılan itirazın kaldırılmasını ve kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmesini istemiştir....
E. sayılı dosyasında davalılar/borçluların itirazının iptali ve icra inkar tazminat istemine ilişkindir. Talep konusunun, davacının Diyarbakır İcra Dairesi ..... E. Sayılı dosyasına dayanak faturanın davalı şirket tarafından ödenip ödenmediğinin tespitine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Diyarbakır İcra Dairesi .... E. Sayılı dosyası incelendiğinde davalıya ..... T. Düzenlenen fatura nedeniyle 5.431,87TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı şirkete..... T. De ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı şirketin .... tarihinde borca itiraz edilmiş olduğu, itirazın alacaklı vekiline tebliğ edilmediği anlaşılmış olup, böylelikle icra takibine itirazların 7 günlük itiraz süresinde yapıldığı ve itirazın iptali davasının da süresinde açılmış olduğu tespit edilmiştir. Yapılan icra takibine davalı şirket tarafından yapılan itiraz dilekçesi incelendiğinde " alacalı ......e faturasının ödendiği tespit edilmiştir" denilmek suretiyle borca itiraz edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2008/11807 Esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhinde icra takibinde bulunmuştur. Davalı ... vekili icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine itirazın iptali istemi ile davalının merkezininde bulunduğu Şişli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde iş bu dava açılmış davalı vekili yine mahkemenin yetkisine itirazda bulunmaksızın esas hakkındaki itirazlarını bildirmiştir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken re'sen icra dosyasına yapılmış bir yetki itirazı olmadığından ve icra dairesinin mahkemesi yetkili olduğundan bahisle dava dosyasının yetki nedeni ile reddine şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Kabule göre de, mahkemenin yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi bildirmesi ve dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesine karar vermesi gerekirken bu hususlarda hüküm kurulmamasıda isabetli değildir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete araç sattığını, faturanın ödenmeyen 8.000.00 YTL’lik kısmı için yapılan icra takibinin davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine durduğunu ... sürerek itirazın iptaline, % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davalının icra dosyasına yaptığı itirazının 7.000.00 YTL’lik kısmının iptaline karar verilmiş, hüküm davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu aleyhindeki icra takibine yaptığı itirazında hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, İİK.’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Davalı, borçlu vekili icra takibine itirazında, fatura bedellerinin ödendiğini de ileri sürerek borca itiraz etmiştir. Bu durumda davalı borçlu sözkonusu itiraz ile mal teslimini kabul etmiş, akdi ilişkiyi inkar etmeyip, ödeme savunmasında bulunmuştur. Hal böyle olunca davalı borçlunun ödeme savunmasını kanıtlamakla yükümlü olduğu gözetilmeden mahkemece ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek yanılgılı gerekçelerle yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 08.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/01/2021 NUMARASI : 2020/427 ESAS, 2021/1 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; aleyhine başlatılan Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2017/5307 esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin bizzat kendisine 13/06/2017 tarihinde tebliğ edildiğini ve süresi içinde icra takibine itiraz ettiğini, itiraz dilekçesine ilişkin PTT alındı makbuzunun olduğunu, makbuz içeriğine göre gönderdiği dilekçenin 16/06/2017 tarihinde Bodrum 2....