Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gelerek 15/10/2018 tarihinde yeniden bir dilekçe yazarak borca itiraz ettiğini, ancak icra müdürlüğünce süresi içinde itiraz edilmediğinden bahisle takibin devamına karar verildiğini ve alacaklının talebi doğrultusunda müvekkilinin taşınmazlarına haciz koyulduğunu, borca itirazın süresi içinde yapıldığını, takibin devamına dair icra muamelesinin hatalı olduğunu belirterek, işlemin iptaline, icra takibinin durdurulmasına, yapılan haciz ve işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

İİK'nın 62. maddesi uyarınca "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur." Borçlunun mükerrerlik iddiası ve faize ilişkin itirazı borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz (Yargıtay 12. HD., 2016/19783 E-2017/12012 K.; 2018/5873 E.-2019/3912 K.sayılı ilamı)....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2020/88 2021/405 DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali|İcra Emrine İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya müdericatına tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle, Bursa 19....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Bilecik İcra Müdürlüğü 2020/3106 esas sayılı dosyasından müvekkilleri aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibine ilişkin borcu kabul etmediklerini, aynı borca birden fazla kez takip başlatıldığını, Bilecik İcra Müdürlüğü'nün 2020/2675 Esas sayılı dosyasında da takip başlatıldığını, yine, Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesi 2020/1575 E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, T3 kefil olarak gösterilmişse de T3 yönünden geçerli bir kefaletin söz konusu olmadığını, müvekkilinin babasına önemsiz diyerek birden fazla evrak imzalattığını, hem kredi sözleşmesine dayalı hem ipotek sözleşmesine dayalı hemde bonoya dayalı aynı kökten gelen borca karşı 3 ayrı takip başlatan davalının iş bu takibine öncelikle mükerrerlik itirazında ve şikayetinde bulunduklarını, İİK ilgili hükümleri gereği bir borç (varlığını kabul etmemekle birlikte) bir borç ipotek yahut rehin ile teminat altına alınmış ise alacaklının ilgili...

İcra Müdürlüğü'nün 2020/208 E. Sayılı dosya üzerinden icra takibine geçilmiş davalı borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünün 10.01.2020 tarihli kararı ile takibin borca itiraz nedeniyle durdurulduğunu, yapılan itirazın geçersiz olduğunu, takibin durdurulmasına ilişkin kararın iptal edilmesi gerektiğini, şikayetin kabulü ile İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğü'nün 2020/208 E. sayılı icra takibinin durdurulmasına ilişkin işlemin iptali ile icra takibinin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı şirket tarafından açılan huzurdaki davanın, müvekkilini zarara uğratmaya yönelik olduğunu, kesinlikle kötü niyetle açıldığını, Dava konusu memur işleminin yapıldığı icra takip dosyası, davacı şirketin arsa sahibi olduğu "Kordonboyu Mah. Ankara Cad....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiş ise de içtihatlarda kabul gördüğü üzere takip talebinden sonra takibe geçildiğini öğrenen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği şartı ile borca itirazı geçerli olacağından, takip dosyasından kendisine ödeme emri sonradan tebliğ edilen takip borçlusunun borca itirazının geçerli olduğu ve memur işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür....

İİK'nın 62. maddesi uyarınca "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur." Borçlunun mükerrerlik iddiası ve faize ilişkin itirazı borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz (Yargıtay 12. HD., 2016/19783 E-2017/12012 K ; 2018/5873 E -2019/3912 K.sayılı ilamı)....

Zira yapılan itiraz borca itiraz olup, İİK’nun 169. maddesi kapsamında değerlendirildiğinden alacaklının hasım olarak eklenmesi yerinde olup" gerekçeleriyle borca itirazın kabulü ile; Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2022/13108 Esas sayılı (eski Trabzon 2 İcra Müdürlüğü'nün 2008/6341 Esas sayılı) dosyasının davacı/borçlu T1 yönünden durdurulmasına, talep doğrultusunda davacı/borçlu lehine asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verildiği anlaşılmıştır....

İİK'nın 62. maddesi uyarınca "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur." Borçlunun mükerrerlik iddiası ve faize ilişkin itirazı borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. Başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılması fuzuli bir talep olup sonuç doğurmaz (Yargıtay 12. HD., 2016/19783 E-2017/12012 K.; 2018/5873 E.-2019/3912 K.sayılı ilamı)....

İcra Müdürlüğü'nün 2020/203 E. Sayılı dosya üzerinden icra takibine geçilmiş davalı borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünün 10.01.2020 tarihli kararı ile takibin borca itiraz nedeniyle durdurulduğunu, yapılan itirazın geçersiz olduğunu, takibin durdurulmasına ilişkin kararın iptal edilmesi gerektiğini, şikayetin kabulü ile İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğü'nün 2020/203 E. sayılı icra takibinin durdurulmasına ilişkin işlemin iptali ile icra takibinin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından açılan davanın müvekkilini zarara uğratmaya yönelik olduğunu, kesinlikle kötü niyetle açıldığını, Dava konusu memur işleminin yapıldığı icra takip dosyası, davacı şirketin arsa sahibi olduğu "Kordonboyu Mah. Ankara Cad....

UYAP Entegrasyonu