WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlunun itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlunun itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.'...

İcra Müdürlüğü 2018/6018 esas sayılı icra takibine ve borca itiraz edildiğini, borçlu T8 tarafından Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğü 2018/6018 esas sayılı icra takibine borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz edildiğini, takibin durduğunu, T8 ve T7 ayrıca yetki itirazlarında bulunduklaını, borca ve yetkiye itirazın iptaline,alacağın %20'den az olmamak kaydıyla davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı ve husumet itirazı ileri sürerek, İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğunu, öncelikle yetki itirazı nedeni ile davanın usulden aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı aleyhine girişilen icra takibinde hem borca, hem de icra dairesi ile mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Mahkemece kendi yetkisine yönelik itiraz incelenmiş olmasına rağmen icra takibine yönelik itiraz hususunda değerlendirme yapılmamıştır. Hal böyle olunca İİK.’ nun 50. maddesi uyarınca mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik davalı itirazı değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma biçimine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. :...

    . - K A R A R - Dava, davalının keşidecisi olduğu hamiline düzenlenen davacı tarafından bankaya ibraz edilen keşide yeri ... olan çeke dayalı olarak yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Keşideci ... icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, çekin keşide yeri ... olduğundan mahkemenin yetkisizliğine dosyanın ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, açılan itirazın iptali davasına ise cevap vermemiş, dolayısı ile mahkemenin yetkisine de itiraz etmemiştir. Mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek bir karar vermesi gerekirken, mahkemenin yetkisine itiraz varmış gibi mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. Somut olayda, dava dilekçesinin ekindeki tarafları tacir olan sözleşmede yetki şartı olarak İstanbul (Anadolu) Mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olarak belirlenmiştir. Davalı yan icra takibine itirazında Kırıkkale icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkiye itiraz etmiştir. Sözleşmenini ifa yerinin ise Kırıkkale olduğu anlaşılmaktadır. Davalının icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur. İşbu dava dayanağı olan icra takibinin ise yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığı, davalının süresinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi sonucu takibin durduğu, usulüne uygun başlatılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından HMK'nın 115/2 maddesi gereği dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        İcra Müdürlüğü'nün 2010/6024 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğinden takibin mükerrer olduğunu belirtip borç miktarına ve takibe itiraz ediyorum dedikten sonra sonuç kısmında da borca itirazlarının kabulünü ve takibin iptalini istemiştir. Mahkemenin kabulünün aksine icra takiplerinin mükerrerliği (derdestliği) itirazı bir usul itirazı değil borca itirazdır. Buna göre itiraz dilekçesinde mükerrerlik itirazında bulunan borçlunun borcun tamamına itiraz etmiş olduğunun kabulü gerekeceği gibi açıkça takibin iptalinin istenmiş olmasıda bu değerlendirmeyi doğrulamaktadır. Taşınır rehninin icraya çevrilmesi başlığı altında yer alan İİK'nun 145. maddesinde “Alacağı taşınır rehni ile sağlanmış alacaklı, takip talebinde 58. maddede yazılı hususlardan başka merhunun ne olduğunu ve merhun üçüncü şahıs tarafından verilmiş ve merhunun mülkiyeti üçüncü şahsa geçmiş ise bu hakka sahip olan şahsın isminide bildirir” düzenlemesi yer almaktadır....

          Müdürlüğünün 2022/10411 Esas sayılı dosyasında borca ve tüm ferilerine ilişkin itiraz iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu şirketin takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir. GEREKÇE: Dava, fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı vekili,davalının aldığı hizmet bedelini ödemediğini, faturaya dayanılarak yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı cevap vermemiştir. ... Müdürlüğünün 2022/10411 sayılı dosyası celp edilmiş; faturaya dayanılarak takip yapıldığı, davalının takibe ve borca itiraz ettiği görülmüştür....

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında kredi kartı üye sözleşmesinin akdedildiğini, davalının kredi kartı borcunu ödememesi üzerine ihtarname keşide edilerek icra takibine geçildiğini, davalının açılan takibe karşı yaptığı itirazında takip miktarına,faize ve takipten sonraki meblağı kabul etmediğini beyan ettiğini, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaliyle takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacı bankanın gönderdiği ihtara itiraz ettiğini, yapılan sözleşmelerin noterce tasdikinin olmadığını ve kendisine tebliğ edilmediğini, ihtara ve ödeme emrine itiraz ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

              Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, Mahkemece; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafından başlatılan icra takibi sırasında davalı borçlu icra dairesinin yetkisiyle birlikte borca itiraz etmiş, açılan bu davada da mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekmektedir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasına bakan mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyip karara bağlaması zorunludur.(HGK.2004/19-410 E- 2004/471 K.sayılı kararında belirtildiği gibi)....

                Somut olayda; davalı borçlunun, davacı banka ile imzaladığı kredi kartı ve kredi sözleşmesine istinaden ödemelerini zamanında yapmaması üzerine davacı tarafından icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davalının duruşma esnasındaki beyanında icra takibine konu edilen sözleşmeleri imzaladığını, ödemelerini aksatması üzerine hakkında icra takibi başlatıldığını, davacı banka ile yapmış olduğu görüşmede borcun yapılandırılmasını talep ettiğini, ancak borcun yapılandırılmadığını, icra takibine konu edilen borcu kabul ettiğini beyan ettiği, davalının icra takibine konu edilen borçların yapılandırılması hususunda davacı bankanın herhangi bir zorunluluğunun bulunmadığı, davalı borçlunun gerek icra takibine yaptığı itirazında gerekse duruşma esnasındaki beyanında borcun varlığını kabul ettiği, davalının bu beyanlarına göre icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu anlaşılmakla davalının itirazının iptaline karar vermek gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu