konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğu, izah edilen nedenlerle İstanbul 30....
Uyuşmazlık, takip talebinde ve ödeme emrinde yer alan bilgiler, icra takibinden önce borcun ödenmesi için borçluya gönderilen ihtarname ve ihtarname eki cari hesap ekstresi, davalının borca itirazı dikkate alındığında, ödeme emrinde borcun dayanağı olarak gösterilen 11.02.2011 tarihli 8.848.63TL bedelli faturaya dayalı olarak mı yoksa tarafların ticari defterlerinde kayıtlı 2009-2010 yıllarına ait tüm ticari ilişki incelenmek suretiyle mi sonuca gidilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere, itirazın iptali davası 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 67 ve devamı maddeleri uyarınca takip alacaklısı tarafından ödeme emrine itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlayan bir dava türüdür. İtirazın iptali davasının konusu, icra takibi konusu yapılmış olan alacaktır; bu nedenle de itirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2022 NUMARASI : 2021/736 ESAS 2022/195 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin Alanya İcra Dairesinden gönderilen ödeme emrine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiğini, davalı şirket vekili yetki itirazında, davalı şirketin adresinin ticaret sicil gazetesinde görüldüğü üzere İstanbul ili, Esenler ilçesi sınırlarında olduğunu, yetkili icra dairesinin Bakırköy icra daireleri olduğunu belirttiğini, davalı şirketin Alanya İcra Dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı üzerine, davacı şirket, 21.10.2020 tarihli dilekçe ile davalı şirketin yetki itirazını kabul ederek, icra dosyasının davalı şirketin yetkili olarak bildirdiği Bakırköy nöbetçi icra dairesine gönderilmesi talep edildiğini, davalı şirketin yetkiye itirazını kabul etmeleri üzerine, Alanya İcra Müdürlüğü dosyayı Bakırköy İcra Dairesi tevzi bürosuna göndermiş, davaya konu icra dosyası yapılan tevzi sonucunda Bakırköy .... İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyasına kayıt edildiğini, Bakırköy .. İcra Dairesinin ......
E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emri üzerine icra takibine karşı tüm borçlular tarafından “borçlarının bulunmadığı” gerekçesi ile “takibe, borca ve ödeme emrine" 11.12.2017 tarihinde itiraz edilmiş ve söz konusu itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğunu, borçluların Ankara ... Müdürlüğü ... E. sayılı dosyasına vaki itirazının hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını, itiraz tamamen haksız ve kötü niyetli olarak, takibi sürüncemede bırakmak ve müvekkilin alacağının tahsilini geciktirmek amacı ile yaptığını davalı borçluların Ankara ... Müdürlüğü'nün ... E, sayılı dosyasına konu takibe, borca ve ödeme emrine yönelik vaki itirazlarının iptali ile takibin; takip talebi ve ödeme emrinde yer alan şartlarla devamını ve davalı borçlular aleyhine alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı borçlulara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir ....
Dava, kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 13. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenen ödeme emrine itirazın iptali davası (konusu borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) bir eda davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine (süresi içinde) itiraz etmiş (m. 62) olan takip borçlusuna karşı açılır. Alacaklı davayı kazanırsa (yani, mahkeme borçlunun borçlu olduğu kanısına varırsa), mahkeme, borçlunun itirazının iptaline karar verir; işte bundan dolayı, bu davaya itirazın iptali davası denir (Kuru, B.: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflas Hukuku, Ankara 2017, s. 107)....
Mahkemece, kredi sözleşmesinde yetkili icra dairesi ve mahkeme olarak İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemeleri'nin yetkili olduklarının belirlenmiş olduğu ve icra takibinin süresinde yapıldığı dolayısıyla yetkili icra dairesinde icra takibi yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Alacaklı tarafından Ümraniye İcra Dairesi'nin 2011/4800 esas ile başlatılan icra takibinde, borçlu taraf kendisine tebliğ olunan ödeme emrine, süresi içinde sadece borca itiraz etmiş olup icra dairesinin yetkisi kesinleşmiştir. Açılan itirazın iptali davasında ise davalı mahkemenin yetkisine itiraz etmiş olup, kesinleşen icra takibinin yetkisi incelenemez. Bu durumda mahkemece davaların, mahkemenin yetkisine yaptığı itirazın incelenmesi ve bir karar verilmesi gerekirken, kesinleşen icra takibi yetkisinin incelenmesi usule aykırıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece Ceyhan İcra Dairesinin 2018/4442 esas sayılı dosyası ile dava dışı borçlu Savrun Tarım Ticaret Limite Şirketine Tebligat Kanunu 35. maddesine göre çıkarılan tebligatın usulüne uygun yapıldığı, takip konusu alacağın 500.000,00 TL bedelli çek olduğu ve ödeme emrine onaylı örneği yerine çek suretinin eklenmiş olmasının da ödeme emrinin iptalini gerektirmeyeceği, ayrıca genel haciz yolu ile yapılan takiplerde imzaya ve borca ilişkin her türlü itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği anlaşıldığından davanın usulsüz tebligat ve ödeme emrinin iptali talebi yönünden reddine, imzaya ve borca ilişkin itirazların takip ilamsız olduğundan icra müdürlüğüne yapılması gerektiği anlaşıldığından bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir....
Sayılı icra takibinin 18/07/2018 tarihinde yapıldığını, icra takibine süresi içinde itiraz ettiğini, icra takibinin ve itirazın üzerinden yıllar geçtiğini, dosyada mevcut ve dava dilekçesi ekinde de sunulan dava şartı arabuluculuk son tutanağından da görüleceği üzere davacı yan 12/09/2020 tarihinden itibaren icra takibine itiraz edildiğini, arabuluculuk başvurusu süreleri durdurmuş olsa dahi dava şartı arabuluculuk süreci 13/10/2020 tarihinde sonlandığından süreler bu tarihten itibaren devam edeceğini, Erbaa İcra Müdürlüğü 2018/5815 E....
Davalılar davaya yanıt vermemişler, ödeme emrine itiraz dilekçesinde ise ödeme emrinin tebliğinden önce davacı bankaya ödeme yapıldığı, bu sebeple asıl alacak miktarına borca ve ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece dava konusu ilamsız icra takibine esas alacak için aynı zamanda rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere İİK'nun 45.maddesi hükmüne göre rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir. Ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir. İİK'nun 45. maddesine göre, alacak ipotek ile teminat altına alınmış ise alacaklı öncelikle ipoteğe müracaat etmeli, buradan alacağını tahsil edemez veya ipoteğin teminat altına aldığı miktarı aşan bir kısım olursa bu miktar için ilamsız icra takibi yapmalıdır....