Mahkemece, borçlu davalının icra takibine yönelik itirazında, açıkça ne kadarlık kısmı için itirazda bulunduğunu belirttiği,itiraz etmediği kısım için takibin kesinleşmiş olduğu, bu durumda davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu hakkında çıkarılan adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takibe ilişkin ödeme emrine 11.12.2009 tarihli itiraz dilekçesiyle borca ve fer'ilerinin tümüne itiraz ettiği halde kısmı itirazda bulunduğu kabul edilerek mahkemece bu yönler bakımından yanılgılı değerlendirme sonucu davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 23.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....
İcra İflâs Yasası'nın 62/1. maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur" Aynı Yasanın 66/1. maddesine göre "müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder"İİK. hükümleri gereğince, icra takibi sırasında borçlu tarafından, ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur. Alacaklının, icra takibine devam edebilmesi için, genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması gerekecektir. Bu dava borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Bu bir yıllık süre, hak düşürücü süre olup, mahkemece, kendiliğinden gözetilecektir....
Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yasal süresinde itiraz ederek, istenilen kiraların hangi aylara ait olduğunun açıklanmadığını, borca itiraz ettiğini beyan etmiştir. Bu şekilde ödeme emrine itiraz edilmiş olduğundan kesinleşmiş bir takipten söz edilemez. İcra takibine itiraz yapıldığına göre itirazın kaldırılması istenilmeden doğrudan doğruya tahliye isteminde bulunulamaz. Bu durumda tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğu gibi, icra dosyasına vekil tarafından itiraz edilmiş olmasına rağmen dava dilekçesi vekile tebliğ edilmeden yargılamaya devam edilmesi de doğru değildir. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi, "... icra takibi yetkisiz bir icra dairesinde yapılmış olup da, borçlu ödeme emrine itiraz ederken ayrıca yetki itirazında bulunmamışsa, bununla icra dairesinin ve İcra Mahkemesinin yetkisini kabul etmiş sayılır ise de bunun İtirazın İptali davasının görüleceği mahkemenin yetkisine bir etkisi yoktur. Yani bu halde, alacaklı aslında yetkisiz olan İcra Dairesi'nin bulunduğu yer mahkemesinde itirazın iptali davası açamaz; açarsa borçlu, mahkemenin yetkisine itiraz edebileceği..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... (...) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise "...davalının icra takibinde yetki itirazında bulunmayıp ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde yetkiye itiraz ettikleri, böylelikle icra dairesinin yetkisini zımnen kabul ettikleri, İİK'nın 50. madddesi uyarınca itirazın iptali davasını görmeye yetkili mahkemenin icra takibinin yapıldığı ... 2....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip genel haciz yoluyla takipten farklı olup, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz ve 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi hakimi itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir. Aksi takdirde haciz dahil icra işlemlerine devam edilir. Borçlular tarafından İİK'nun 265. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı veren mahkemeye yetki itirazında bulunulmuş, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 09.09.2013 tarihli ek kararı ile yetki itirazının kabulüne ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Borçluların kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte süresinde imzaya ve borca itiraz etmesi takibin kesinleşmesine ve hacze engel değildir. Bu sebeple asıl icra takibine başlanmış olduğundan yapılan hacizler artık ihtiyati haciz değil kesin haciz niteliğindedir....
KARŞI OY İcra İflas Kanun'unun 269/d maddesi yollamasıyla 68/son maddesi gereğince itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı diğer tarafın istemi üzerine tazminata mahkum edilir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz ederek işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebeplerini borca itiraz ve imzaya itiraz şeklinde ikiye ayırmak mümkündür. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlar borca itirazdır. Borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yalnız "itiraz ediyorum" demesi yeterlidir. İcra İflas Kanun'unun 63. maddesi gereğince borçlu itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan borçlunun, senet metninden anlaşılamayan borca itiraz sebeplerini itirazında ayrıca ve açıkça bildirmesi kendi yararınadır....
İcra Müdürlüğü'nün ----- sayılı icra takibi ile davacı aleyhinde 2.331,00 TL tutarında icra takibi başlatıldığını, icra dosyasına borca ilişkin belge sunulmadığını, 10 yıldan önceki bir borca ilişkin icra takibi başlatıldığını, icra takibinin davacının kullandığı ---adresindeki taşınmazın ----yılının başlarında ayrıldığını, davalı tarafça 19 yıldan uzun süre önceki borç için icra takibi başlatıldığını, davacının davalı tarafa borcu olmadığını, ayrıca icra takibine konu alacağın zamanaşımına uğradığını belirtmiş, İstanbul Anadolu ---. İcra Müdürlüğü'nün ----Esas Sayılı dosyasında davacının davalıya borcunun bulunmadığının tespitini, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
--------Toplam alacak tutarı :------- Tazminat oranı : %20, İcra İnkar Tazminatı : ----- Olacağı şeklinde rapor sundukları görüldü.------ --- tarihli ek bilirkişi raporunda ---- sayılı icra takibinde ödeme emri borçlu- davalı yana 31.03.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Boçlu-davalı yan tarafından ödeme emrine yasal süresi içerisinde itiraz edilmemiş, takip kesinleşmiştir. Akabinde borçlu-davalı yan yenileme emrini müteakip---- tarihinde borca, ferilerine ve borcun dayanağına itiraz etmiştir....
Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, ödeme emrine, borca, işlemiş faize, uygulanan faiz oranına ve yetkiye davalının itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek ... 35.İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, ödeme emrine, borca, işlemiş faize, uygulanan faiz oranına ve yetkiye haksız olarak itiraz ettiğini bunun üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak açılan davaya cevap vermediği anlaşıldı....