Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 1999/8267 esas sayılı dosyasından müvekkiline tebligatın yapılmadığını, müvekkilinin aciz vesikasının alındığı icra dosyasından haberinin olmadığını, takibe konu edilen aciz vesikasının alındığı icra takibinden kendisine usulüne uygun tebligatın yapılmadığını, usule uyulmadan alınan aciz vesikasına konu borca ve faize de ancak itiraz etme zaruretinin doğduğunu, müvekkili aleyhine yapılan icra takibine, aciz vesikasına, aciz vesikasına konu borcun zaman aşımına uğraması nedeniyle borca itiraz ettiklerini bildirmiştir....

Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına 22.12.2020 tarihli dilekçe sunarak borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğunu, itiraz dilekçesinin sonuç kısmında takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve ferilerin tümüne yasal süre içerisinde itiraz ettiklerini belirttiklerini, davanın haksız ve yersiz olduğunu beyanla reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; davalı borçlunun 22.12.2020 tarihli borca itiraz dilekçesi içeriğinden ve sonuç bölümünden yetkiye, takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, borca, işlemiş ve işleyecek faiz ile ferilerine itiraz ettiğinin açıkça olduğu, bu haliyle borcun tamamına itiraz ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....

Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalının murisi Nurullah Şen aleyhine bonoya dayalı takip yaptığı, kesinleşen takip devam ederken borçlunun vefat ettiği, mirasçı davalıya çıkarılan ödeme emrine itiraz edildiği ve icra müdürlüğünce takibin durmasına karar verildiği, davalının murisi olan borçlunun itirazının olmaması nedeniyle takibin kesinleştiği, davalının mirası red veya mirasın borca batık olması dışında borca itiraz edemeyeceği, mirasçılara ödeme emri çıkarılmasının zorunlu olmadığı, mirasçılar borçtan müteselsilen sorumlu olup, mirasçılardan biri hakkında takip yapılabileceği, her ne kadar davalının borca itiraz hakkı olmamasına rağmen borca itiraz ettiği, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğu, bu nedenle iş bu davanın açıldığı, davalının takibe ilişkin diğer itirazlarının icra hukuk mahkemesinde görülen davada irdelenip davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, davacının davalıdan...

    bu fazla borca müvekkilinin itiraz ettiğini, müvekkilinin ödeme emrine itirazını haksız bir itiraz gibi değerlendirildiğini ve müvekkilinin icra inkar tazminatı ödemesine hükmedildiğini, bilirkişi raporuyla ve davacı beyanlarıyla da sabit olan ve fazla tutarlı düzenlenen ödeme emrine itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2018/20703 Esas sayılı icra takibine konu borca itiraz etmiş ise de; borcunun bulunmadığına dair İİK'nun 169/a maddesi kapsamında bir belge ibraz etmediği, Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığının 18.03.2019 tarih ve 2019/1203 sayılı yazısıyla soruşturmanın devam ettiğinin bildirildiği, dolayısıyla takip konusu senedin çalıntı olduğu hususunu ispatlayamadığı anlaşıldığından borca itirazın reddine, icra takibi durdurulmadığından alacaklı lehine tazminata ilişkin talebin de reddine karar verilmiştir....

    KARAR Davacı, ...Tabela Reklam ve Metal işyerinin sahibi olduğunu, davalı belediyenin yaptırmış olduğu park için firmasından alım yaptığını, sözleşme gereği malı teslim etmesine rağmen davalının borcunu ödememesi üzerine davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

      davalı borçlu aleyhine taraflarınca icra takibi başlatıldığını, bunun üzerine davalının icra takibindeki borca itiraz ettiğini, ancak borcun varlığını kabul ettiğini, kısmi itirazda bulunan borçlunun itiraz ettiği borç miktarını ayrıca ve açıkça göstermesi gerektiğini, aksi halde ödeme emrine itiraz etmemiş sayılacağını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile borçluların haksız ve yersiz olarak icra takibine yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı tarafın takip konusu alacağın % 20'sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2019/287 ESAS, 2020/666 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından T4 Şti.'ne izafeten davalı T4 San. T4 aleyhine icra takibi başlatıldığını, Nosa Denizciliğin icra takibine kendi nam ve hesabına itiraz ettiğini, icra müdürlüğünün asıl borçlu adına itiraz var gibi takibi durdurduğunu, takibin TTK 105. Maddesi uyarınca başlatıldığını, kendi adına itiraz eden acentenin itirazının geçersiz olduğunu, ödeme emrine asıl borçlu yönünden itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, 28/06/2019 tarihinde borçlu T4 Şti.'...

      Mahkemece, borçlu davalının icra takibine yönelik itirazında, açıkça ne kadarlık kısmı için itirazda bulunduğunu belirttiği,itiraz etmediği kısım için takibin kesinleşmiş olduğu, bu durumda davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu hakkında çıkarılan adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takibe ilişkin ödeme emrine 11.12.2009 tarihli itiraz dilekçesiyle borca ve fer'ilerinin tümüne itiraz ettiği halde kısmı itirazda bulunduğu kabul edilerek mahkemece bu yönler bakımından yanılgılı değerlendirme sonucu davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 23.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....

          UYAP Entegrasyonu