İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından ödeme emrine itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır.Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. Yargılama usulü bakımından ise itirazın iptali davaları genel hükümlere tabidir (HMK m.67,I). İtirazın geri alınması itirazın iptali davasına özgü davayı sona erdiren bir taraf işlemidir. Ödeme emrine itiraz etmiş olan borçlu veya vekâletnamesinde "kabul" özel yetkisi bulunan vekili itirazdan her zaman vazgeçebilir. İtirazın geri alınması durumunda ortada geçerli bir itirazdan söz edilemez....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/... E. Sayılı icra dosyasının fiziken mahkememiz dosyası arasına alındığı anlaşıldı. ... İcra Müdürlüğü'nün 2019/... E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 183.209,69-TL asıl alacak olmak üzere borcun ödenmesi amacıyla icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 26/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı yan icra takibinde ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi üzerine icra dosyasına sunduğu 03/09/2019 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, ödeme emrine, faize, faiz oranına, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini bildirmiş, borçlunun uyap sistemi üzerinden havale tarihi 03/09/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, ancak yapılan incelemede borçlu tarafından yapılan itirazın yasal süresinden sonra yapılmış olduğu görülmüştür....
Yerel Mahkemece davalı borçluya ödeme emrinin 28/05/2010 tebliği üzerine davalı borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği, İcra Dairesince 21/06/2010 tarihinde icra takibinin durdurulduğu tarihten sonra davacı alacaklı ve vekili tarafından dava tarihi olan 17/10/2012 tarihine kadar icra dosyasında hiçbir takip işlemi yapılmadığı, İİK’nın 78. maddesi hükmüne göre davacı alacaklının ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıllık süre içerisinde icra dosyasında işlem yapmaması halinde icra dosyasının İİK’nun 78/4. maddesi hükmüne göre muameleden kaldırılacağı, ilamsız icra takibine itiraz tarihi olan 03/06/2010 tarihinden itibaren bir yıl süre ile 03/06/2011 tarihine kadar alacaklı vekilinin icra dosyasına işlem için müracaat etmesi halinde İcra Müdürlüğünce verilen 21/06/2010 tarihli icra takibinin durdurulmasına ilişkin işlemi ıttıla kesp edeceği, alacaklı vekilinin bu süre içerisinde işlem yapmaması nedeniyle itiraz dilekçesi tebliğ olunmamakla birlikte icra takibine yapılan itiraz...
Diyarbakır İcra Dairesinin .... esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine, ..... düzenleme, ..... faiz başlangıç tarihli ..... TL bedelli çeke dayalı, ..... TL asıl alacak, ..... TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda ..... TL alacağın tahs ili amacıyla borçlular hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu ........in vekilinin süresinde imzaya, borca ve yetkiye itiraz dilekçesi sunduğu, diğer borçlular yönünden yapılmış herhangi bir itiraz bulunmadığı, İcra müdürlüğünce..... tarihinde takibe itiraz eden borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, ..... tarihli kararla da takibin borçlu .......in yönünden durdurulmasına karar verildiğini, borçlunun itirazının alacaklı vekiline ..... tarihinde tebliğ edildiği, eldeki itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, diğer davalılar tarafından icra takibine yapılmış herhangi bir itiraz bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Diğer yandan, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine açılan davada, mahkemenin de yetkisine itiraz edilmesi halinde, mahkemece, İİK 50. ve 6100 sayılı HMK'nın 117/2. maddesi gereğince, dava şartı niteliğinde bulunan icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu öncelikle incelenmelidir. Somut olayda, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itirazından sonra açılan işbu itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine de itiraz edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibari ile taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı alacak istemine göre başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir. -------- dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin ---- tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun ----- tarihinde takibe dayanak sözleşmedeki imzaya, borca, yetkiye ve faize itiraz ettiği, icra takibine itirazın süresinde olduğu, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 62. maddesine göre; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." Süresi içinde ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur (İİK mad. 66). İtiraz ile duran takibe devam edilebilmesi için, alacaklının itirazı ya mahkemede iptal ettirmesi (İİK mad. 67) veya İcra Hakimliği'nde kaldırtması (İİK mad. 68-68 a) gerekir. Somut olayda, ilamsız takibe ilişkin ödeme emri borçluya 06.04.2009 günü tebliğ edilmiş olup, borçlu yedi günlük itiraz süresini geçirdikten sonra 14.04.2009 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiğinden, takip kesinleşmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek davalının itirazının kaldırılarak kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiş ise de, mahkemece alacaklı vekilinin sadece tahliye isteminde bulunduğu gerekçesiyle tahliyeye karar verilmiş, itirazın kaldırılması talebi değerlendirilmemiştir.Ödeme emrine süresinde yapılan itiraz bulunduğu, davacı tarafından da itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunulduğuna göre öncelikle itirazın kaldırılması talebi konusunda bir karar verilerek sonucuna göre tahliyeye karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile verilen karar doğru görülmemiştir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Bu açıklamalar ışığında huzurdaki dava bakımından yapılan değerlendirme sonucu, davacı alacaklının Van İcra Müdürlüğünde borçlulara karşı tek bir takip talebiyle takip başlattığı, bunun üzerine Van İcra Müdürlüğünce her bir borçluya ayrı ayrı ödeme emri tanzim edilip tebliği edildiği, davalılardan T3'ın icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, T4'ın ise sadece borca itiraz ettiği Van İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz etmediği mahkememizce tespit edilmiştir. Davalı borçlu T3'ın itirazı üzerine alacaklı dosyanın yetkili Çaldıran İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep etmiştir. Takip dosyası Çaldıran İcra Müdürlüğüne gönderilmiştir. Van İcra Müdürlüğüne sunulan takip talebine binaen bu sefer Çaldıran İcra Müdürlüğü tarafından da her iki borçluya yine ödeme emri gönderilmiş ve her iki borçlu bu sefer süresinde borcun esasına itiraz etmişlerdir. Oysa Çaldıran İcra Müdürlüğüne yetkisizlikle gelen sadece borçlu T3'a ait ödeme emrine yapılan itiraza ilişkin olanıdır....
Karar sayılı 04.06.2015 tarihli karara istinaden kıdem, ihbar, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, alacaklarına istinaden 11.08.2015 tarihinde ilamlı icra takibine geçtiği, borçlulara icra emrinin gönderildiği, borçlu ... Ltd. Şti 'ne 19.07.2016 ve ... A.Ş 'ye de 19.07.2016 tarihinde tebligat yapıldığı, borçluların ödeme emrine itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiği, borçluların menkul ve gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğu belirlenmiştir. İzmir .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; Takip alacaklısı ...'nun takip borçlusu ... Endüstri A.Ş aleyhine İzmir ... İş Mahkemesinin ... Esas ... Karar sayılı 30.04.2015 tarihli karara istinaden kıdem, ihbar, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, alacaklarına istinaden 15.06.2015 tarihinde ilamlı icra takibine geçtiği, borçlulara icra emrinin gönderildiği, ......