İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/02/2020 NUMARASI : 2017/643 ESAS - 2020/194 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) - İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 11....
Somut olayda, alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçildiği, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 12.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise yasal beş günlük süreden sonra 18.12.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği görülmüştür.Bu durumda mahkemece itirazın süre aşımı nedeniyle reddi yerine esasının incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir.Somut olayda, alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçildiği, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 17.01.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise yasal beş günlük süreden sonra 30.01.2013 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği görülmüştür.Bu durumda mahkemece itirazın süre aşımı nedeniyle reddi yerine esasının incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2015/26420 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine dayanak yapılan çekteki imzanın davacı borçlunun eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda; davacının söz konusu kambiyo senedindeki imzaya itirazında haklı olduğu kanaatine varan mahkememizce, davacı borçlunun imzaya itirazının kabulü ile İstanbul Anadolu 20. İcra müdürlüğünün 2015/26420 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davacı borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmiştir....
Anamur İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/48 esas 2020/56 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; Davacının dava dilekçesi ile; alacaklı vekili tarafından aleyhine yapılan kambiyo senedine mahsus yolla yapılan ödeme emrini 29/05/2019 tarihinde tebliğ aldığını, kambiyo senedinin fotokopisini incelediğinde imzanın kendisine ait olmadığını gördüğünü, imzanın ve borcun kendisine ait olmadığını, Anamur İcra Müdürlüğünce adına 2019/1053 Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, imzaya ve borca itirazının kabulü ile icra takibinin durdurulmasını talep ettiği, Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile; Müvekkili T2 kambiyo senedinden kaynaklı alacağının mevcut olduğunu, alacağın dayanağı olan senedin Anamur İcra Müdürlüğü nün 2019/1053 E sayılı dosyasında takibe konulduğunu, Borçlulardan T1'in borca ve imzaya itiraz ettiğini, bu itirazın hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, davacının dava dilekçesindeki imzasıyla senetteki imzasının aynı olduğunu, davacının kötü niyetli olarak imzaya itiraz ettiğini...
Öte yandan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu imzaya itirazını İİK'nun 168/4. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine açıkça bildirmek zorundadır. Aksi halde senetteki imzayı kabul etmiş sayılır. Somut olayda borçlu icra mahkemesine başvurusunda senetteki imzaya itiraz etmediğine göre senetten avalist sıfatıyla sorumlu olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, borca itirazın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. L.B....
Mahkemece, 1086 sayılı HUMK uyarınca derdestlik itirazının ilk itirazlardan olup dava dilekçesinin tebliğinden başlayarak on gün içinde ileri sürülmesi gerektiği, her ne kadar davalı vekili süresinde derdestlik ilk itirazında bulunmamış ise de yargılama devam ederken yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK hükümleri uyarınca derdestliğin dava şartı haline getirildiği, Nizip İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/24 E. sayılı dosyası ile iş bu davanın konusu ve taraflarının aynı olduğu gerekçesiyle HMK 114/ I maddesi uyarınca derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İcra mahkemesinde imzaya itiraz ile ilgili talep üzerine verilen karar kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden icra mahkemesindeki imzaya itiraz ile menfi tespit davasında ileri sürülen talep arasında derdestlik bulunmaz. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi doğru görülmemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3870 KARAR NO : 2023/160 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 07/10/2021 NUMARASI : 2018/932 ESAS 2021/1498 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 34....
(Her ne kadar ilk derece mahkemesince dava imzaya itiraz olarak nitelendirilmiş ise de, borçlu şirkete atfedilen imzanın borçlu şirket yetkilisine ait olmadığına yönelik itiraz borca itirazdır.)...
Öte yandan, İİK.nun 4.maddesi gereğince icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı yapılan şikayetler de itirazların incelenmesi icra mahkemesi hakimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hakim tarafından yapılır. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169 ve 170. maddelerine dayalı borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup ,İİK.nun 167.ve sonraki maddelerine dayanan itiraz ve şikayetlerinin incelenmesi icra mahkemesinin görevi dahilindedir. O halde, mahkemece takip dayanağı bonodaki keşideci imzasının, borçluların murisi ...'...