"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiş ise de davalı asil ve davalı vekilinin müşterek imzalı 04.05.2011 havale tarihli dilekçe ile temyiz isteminden vazgeçtiklerini bildirmeleri üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava; kredi kartı alacağının tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Davacı, Nazilli Gözde Eczanesi hakkında yürütülen soruşturma sonucunda davalı tarafından sahte olarak tanzim edilen reçeteler sebebiyle kurumun 2.180,14 TL zarara uğratıldığının tespit edildiğini, anılan miktarın tahsili için icra takibine geçildiğini ancak yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğunu beyanla, haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, itirazın iptali davasının süresinde açılmadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelemesinde; davacı kurumun, davalı ... hakkında İcra Dairesi'nde ilamsız icra takibi yaptığı, davalıya bu ödeme emrinin 19/12/2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalının aynı tarihte bu icra takibine Nazilli Nöbetçi İcra Müdürlüğü aracılığıyla itiraz ettiği ve itiraz dilekçesinin davacı kuruma tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır....
Takibin devamını sağlamak için alacaklı dilerse itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi, takip konusu alacağın dayanağı İİK’nın 68- 68/a daki belgelerden değilse, genel mahkemede itirazın iptali davası açabilir. Alacaklı itirazın kaldırılması dilekçesinde “itirazın iptali” tabirlerini kullanmış olsa dahi icra mahkemesince bu dava HUMK’nın 76. maddesi hükmü uyarınca İİK’nın 68. maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilip sonuçlandırılmalıdır. İcra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvuran alacaklı, bu yolu bırakarak mahkemede itirazın iptali davası da açabilir. Somut olayda alacaklı, icra mahkemesinde “itirazın kaldırılması ve icra inkar tazminatı” talep etmiş olup, bu talebi İİK’nın 68. maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilmelidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/474 Esas KARAR NO : 2023/14 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/06/2022 KARAR TARİHİ : 17/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davalı,------plakalı aracı ile 15.02.2020 ile 21.05.2020 tarihleri arasında ücret ödemeksizin, -----ihalli geçişler gerçekleştiği, işbu davamızın konusunu oluşturan ihlalli geçişlerden doğan müvekkil şirket alacakları, geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.k. m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi üzerine yukarıda esas numarası yazılı icra takip dosyası üzerinden icra takibine girişilmiştir; davalı ise, herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiği, itirazın haksız olduğu dilekçede belirtilmekle açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile-------esas sayılı...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 10.12.2007 tarihli tüketici kredisi sözleşmesi imzaladıklarını, davalının kredi borcunu ödememesi üzerine icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, 1 yıllık sürede açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklının başlattığı icra takibine davalı borçlu 6.1.2009 tarihinde itiraz etmiştir....
İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak (davası) iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, ... Kasım 2004, s. 223.)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında, ödenmeyen kooperatif aidat bedellerinin tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının, birikmiş toplam 1.535,00-YTL aidat borcu ve bunun faizinin tahsili için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz etmiş olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin yaptığı ödemelerin dikkate alınmadığını, borcun 506-YTL olduğunu savunmuştur....
Aynı alacak için alacaklı icra takibine başvurmuş ve bu takip itiraza uğradıktan sonra itirazın kaldırılması veya iptali yoluna başvurarak bu itirazı hükümden düşürmemişse takip konusu alacakla ilgili ilamsız icra yoluyla yeni bir takip yapamaz. Ancak, altı aylık süre geçince icra takibi düşmez. Alacaklının İİK'nın 67/1. maddesi uyarınca itirazın tebliğinden itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurarak itirazın iptalini isteme hakkı da vardır. Eğer alacaklı itirazın tebliğinden itibaren ne altı ay içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve ne de bir yıl içinde mahkemeden itirazın iptalini istemezse, artık bundan sonra aynı alacak için yeni bir ilamsız takip yapamaz....
Dava İİK.nun 67. maddesine dayalı itirazın iptaline ilişkindir. Davacı tarafından, İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2007/639 esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine icra takibine girişilmiş olup, borçlu davalı, gerek icra dosyasında, gerekse eldeki itirazın iptali davasında hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, ortada yöntemine uygun bir geçerli bir şekilde yapılmış icra takibinin bulunması zorunludur. Şayet icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir icra takibinden söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkemenin öncelikle İİK.nun 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi gerekir....
Mahkemece, takibe konu idari para cezasının Kabahatler Kanunu uyarınca iptali isteminin reddedilerek kesinleştiği gerekçesiyle icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına; fakat şartları oluşmadığı gerekçesiyle icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazının haksız olması gerekir. Haksızlık kavramı alacağın belirlenebilir (likit) olma şartını da kapsar. Somut olayda, idari para cezasının kesinleşmesinden sonra icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. Kesinleşen idari para cezasının, artık yasal olup olmadığı yargılama konusu yapılamaz (YHGK'nın 2000/21-135 E, 2000/149 K.) ve kesinleşen idari para cezasından davalı sorumlu olup alacağın miktarı belirlenebilir (likit) niteliktedir. Şu halde; takip konusu alacak likit olup davalı icra takibine itirazında haksızdır....