İİK'nun 62.maddesi uyarınca, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde her türlü itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük sürede icra dairesine bildirilmesi gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda dosyanın incelenmesinde, takip talebi ve ödeme emrinde işlemiş faiz miktarının yazılı olduğu ve takip sonrası işleyecek faizin de takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz olarak açıkça istenildiği görülmektedir. Kaldı ki borçlunun icra dairesine itirazında sadece yetkiye itiraz ettiği, faize ve borca itiraz etmediği, bu durumda faizin de itirazsız olarak kesinleştiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2020/7023 (2012/766) esas sayılı dosyasından müvekkiline yenileme emri gönderildiğini, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin 24.01.2012 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin 25/01/2012 tarihinde takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, itiraz dilekçesinin davalı alacaklıya 01/02/2012 tarihinde tebliğ edildiğini, alacaklının yasal süresinde itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası açmadığını, bu nedenle müvekkiline borcun ödenmesi ihtarını içeren yenileme emri gönderilemeyeceğini belirterek 18.08.2020 tarihli yenileme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin ... esas ... karar sayılı dosyasının bir sureti Uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiştir. İzmir 19. İcra Dairesinden gelen yazı cevabı ile ilama dayalı olarak davalıya gönderilmiş bir icra emri ve tebligatına rastlanılmadığı bildirilmiştir. Dava İİK 67/1 gereğince itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminat talebine ilişkin itirazın iptali davasıdır. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dosyada ki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yapıldığı iddia edilen Genel Kredi Sözleşmesine dayalı yapılan icra takibinde, borçluya gönderilen ödeme emrinin, İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin ... E - ... K....
DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Antalya Genel İcra Dairesi 2020/154572 esas sayılı dosyası ile Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü 2020/96391 esas sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacıya ödeme emrinin 11.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemeye ise 09.11.2020 tarihinde yasal yedi günlük süreden sonra dava açıldığı, itiraz müessesesi için İİK'nun 65 maddesinde gecikmiş itiraz kurumu düzenlenmiş ise de, şikayet için böyle bir kurumun mevcut olmadığı gerekçesi ile şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin iptali talepli davanın incelenebilmesi için, öncelikle usulüne uygun ve geçerli bir ödeme emrinin bulunması gerektiğini, Kocaeli 3....
Yerel mahkemece dosya geri gönderildiğinde bu takip dosyası içinde ödeme emrinin davalı borçluya tebliğine ilişkin tebligat parçasının olmadığı, ödeme emrinin ise aslının bulunmayıp nereden temin edildiği belli olmayan fotokopisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece öncelikle taraf vekillerini de dinlemek suretiyle takip dosyasında ödeme emrinin davalıya tebliğ edilip edilmediği araştırılıp, tebliğ tarihi saptandıktan sonra itiraz edilip edilmediği saptanarak, itiraz dilekçesinin aslı bulunmazsa fotokopisinin taraflarca kabul edilip edilmediği üzerinde durulup,itirazın iptali davasının yukarıda açıklanan şekilde dava şartının tamamlanıp tamamlanmadığı tamamlanmışsa işin esası hakkında karar verilmesi, tamamlanmamışsa davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir....
Borçlu, icra takibinin şekline göre İİK’nun 62. maddesi uyarınca her türlü itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede icra dairesine bildirmeye mecburdur. İİK'nun 58/2. maddesi gereğince takip talebinde; borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa T.C. kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yerleri belirtilmelidir. Somut olayda, borçlunun, icra dosyasındaki taraf sıfatına, alacak ve tüm ferilerine süresinde icra dairesinde itiraz ettiği ve aynı zamanda borçlu sıfatı ile hatalı olarak tarafına gönderilen ödeme emrinin ve takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/10/2015 tarih ve 2015/1 E.-2015/400 K. sayılı ilamıyla itirazın kısmen iptali ile takibin devamına karar verildiği, alacaklının yenileme talebiyle birlikte borçluya örnek 4-5 icra emri gönderildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, icra emrinde faizin fazla hesaplandığını ve takibe ilamsız takip olarak devam edilmesi gerekirken ilamlı takip yapılamayacağını ileri sürerek örnek 4-5 icra emrinin iptalini istediği, mahkemece, icra emrinin iptali talebinin reddine ancak icra emrinin bilirkişi raporu doğrultusunda düzeltilmesine, karar verildiği görülmektedir. Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir....
Mahkemece yapılacak iş tüm belgeleri celbederek, uyuşmazlığın idari para cezasına itiraz mı, yoksa ödeme emrinin iptali mi olduğunu tespit edildikten sonra, şayet ödeme emrinin iptali talebi ise 7 günlük yasal sürede açılıp açılmadığını denetlemek, idari para cezasına itiraz ise, idare mahkemesine açılmış bir dava var ise o davanın sonucunu beklemek ve hasıl olacak sonuca göre bir karar vermektir. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözüm yerinin İdari Yargı olmayıp, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi olduğu ortadadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece yapılacak iş tüm belgeleri celbederek, uyuşmazlığın idari para cezasına itiraz mı, yoksa ödeme emrinin iptali mi olduğunu tespit edildikten sonra, şayet ödeme emrinin iptali talebi ise 7 günlük yasal sürede açılıp açılmadığını denetlemek, idari para cezasına itiraz ise, idare mahkemesine açılmış bir dava var ise o davanın sonucunu beklemek ve hasıl olacak sonuca göre bir karar vermektir. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözüm yerinin İdari Yargı olmayıp, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi olduğu ortadadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece yapılacak iş tüm belgeleri celbederek, uyuşmazlığın idari para cezasına itiraz mı, yoksa ödeme emrinin iptali mi olduğunu tespit edildikten sonra, şayet ödeme emrinin iptali talebi ise 7 günlük yasal sürede açılıp açılmadığını denetlemek, idari para cezasına itiraz ise, idare mahkemesine açılmış bir dava var ise o davanın sonucunu beklemek ve hasıl olacak sonuca göre bir karar vermektir. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözüm yerinin İdari Yargı olmayıp, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi olduğu ortadadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....