WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesinin 21/10/2021 tarih, 2021/439 esas, 2021/650 karar sayılı kararı ile icra emrinin iptaline karar verildiğini, icra emrinin iptali sonrası davalı tarafça İzmir 22....

emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili --------- İcra Dairesince ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2019/2917 sayılı dosyası üzerinden toplam 62.176,94 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, takip talebi ve ödeme emrinde reşit olmayan davacının velisi Gülistan Şendur'un gösterildiği, borçlu vekilinin süresinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, davalı alacaklı vekilinin yetki itirazını kabul etmesi üzerine icra müdürlüğünce dosyanın davacı yönünden Uşak 3. İcra Müdürlüğüne gönderildiği, 2019/2786 sayılı dosyasına kayden düzenlenen örnek 7 nolu ödeme emrinde ise reşit olmayan davacının velisinin gösterilmediği ve ödeme emrinin vekiline tebliğ edildiği, yasal 7 günlük sürede itiraz üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. İlamsız takiplerde borca yasal sürede itiraz edilmesi halinde, ayrıca icra hukuk mahkemesinde şikayet davası açılmasını engelleyen yasal bir düzenleme yoktur. İİK' nun 62. maddesi uyarınca her türlü itiraz icra müdürülüğüne yapılması gerekirse de ödeme emrinin ve takibin şikayet yoluyla icra mahkemesinden iptali istenebilir....

    Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir....

      Davacı vekilinin dayandığı emsal içtihad, henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun yaptığı icra takibine itiraza ilişkin olup, yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri tebliğ edilemeden yapılan borca itirazın geçerliliğine ilişkindir.Somut olayda icra dairesinin yetkisine itiraz kabul edilerek dosyanın aktarıldığı yetkili icra dairesinde ödeme emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili Bakırköy İcra Dairesince ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.İstinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin başvurusunun reddine karar verilmiştir....

        GEREKÇE : Uyuşmazlık genel haciz yolu ile yapılan ilamsız takibe karşı yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ile takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Adana 14.İcra Müdürlüğünün 2020/5071 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 Ltd....

        Dava konusu icra takibinde ödeme emrinin borçluya 25.09.2008 tarihinde tebliğ edildiği icra dosyası içindeki tebliğ belgesinden anlaşılmaktadır. Borçlu, tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük itiraz süresi geçtikten sona 06.10.2008 tarihinde itiraz etmiştir. İtiraz süresinde yapılmadığından icra takibi kesinleşmiştir. Kesinleşen icra takibine karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. İtirazın iptali davası açılabilmesinin koşullarından birisi, borçlunun aleyhindeki ilamsız icra takibine ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz etmesi sonucunda takibin durmuş olmasıdır. Somut olayda, bu şart gerçekleşmediğinden davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekir. Dava şartı aleyhe bozma yasağının istisnalarından olduğundan mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir....

          Davacı tarafça, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş, ilamlı takip şartları bulunmadığı ileri sürülerek icra emrinin iptali istenmiş ve açıkça alacağın teminatı olarak birden çok kişiye ait birden çok taşınmazda ipotek tesis edilmiş olması ve bu nedenle tüm ipoteklerin birlikte paraya çevrilmesinin talep edilmesi gerekirken sadece davacı ile ilgili takip başlatılmasının mümkün olmadığı iddiasıyla takibin iptali istenmiştir. Mahkemece yetki itirazının reddine, icra emrinin iptali talebinin kabulüne karar verilmiş, takibin iptali talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Davacı taraf ise takibin iptali talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK'nın 297/2 maddesine göre, hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında hüküm kurulması gerektiği açıkça düzenlemiş olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı bakiye alacağının tahsili amacıyla İzmir 16. İcra Müdürlüğü'nün 2010/8874 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı yanca başlatılan takibe ilişkin ödeme emrinin tebliği üzerine ödeme emrine itiraz ile birlikte ödeme emrinin iptali için müvekkili tarafından şikayet yoluna başvurulduğunu, İzmir 10....

            Davacı - borçlu tarafından süresinde icra takibine itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır. Şikayetçinin süresi içinde itirazda bulunarak takibi durdurmuş olması, ödeme emrinin ve takibin iptalini istemesine engel değildir. Bu nedenle şikayetçinin anılan konuda şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Genel haciz yolu ile başlatılan bir takipte, her türlü itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine bildirilmesi zorunludur. Bu durumda, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz. İİK'nun 66. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi gereğince, müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. Borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü hususlar, İİK'nun 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir....

            UYAP Entegrasyonu