Mahkemece; Ali yönünden; ödeme emrinin Ali'ye 18/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, İİK 168. maddesinin 4. ve 5. bentlerine göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesinde imzaya borca itiraz edebilir, davacının süresinden sonra itiraz ettiği anlaşıldığından bu davacı yönünden borca itiraz taleplerinin reddine, ödeme emrinin iptali talebi, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde yapılması gerektiği, davacının ödeme emrine yönelik şikayet süresi de geçtiği anlaşıldığından ödeme emrinin iptali talebinin de reddine karar verilmiştir. Gülsüm yönünden; ödeme emrinin Gülsüm'e 21/01/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davacıya gönderilen tebliğ mazbatası incelendiğinde takip dayanağı bono örneğinin borçluya gönderildiğine ilişkin bir ibarenin bulunmadığı, davalının icra takibine dayanak belgenin gönderildiğini ispat edemediğinden Gülsüm'e gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....
İTİRAZ VE ŞİKAYET Borçlu icra mahkemesine başvuru dilekçesinde; takip talebinde %84 oranında faiz istendiği halde takip talebine herhangi bir sözleşme eklenmediğini, TBK'nın 88 ve 120. maddeleri gereğince işlemiş faizin yeniden hesaplanarak kısmen iptali gerektiğini, icra masraf ve vekalet ücretine de %84 oranında faiz istenmesinin usulsüz olduğunu, takip tarihinden sonrası için asıl alacağa %84 oranında fahiş şekilde faiz talep edildiğini, faiz oranının düzeltilmesi gerektiğini, ödeme emrinin sol tarafında 04.06.2015 tarihi itibariyle ödendiğinde 9.178,93 TL ibaresinin İİK'nın 60. maddesine aykırı olduğunu belirterek takibin kısmen iptali aksi halde ödeme emrinin düzeltilmesi ve faize itiraz kabul edilerek takip tarihi sonrası işleyecek faiz oranının düzeltilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; takibin ilamsız icra takibi olduğunu davacı borçlunun her türlü itirazını icra müdürlüğüne yapması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. III....
etmişse de takibin konusu itibarı ile davacının itirazlarının icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, ilk derece mahkemesince itirazın reddine karar verildiğinden, ayrıca takibin iptali talebinin reddine şeklinde hüküm kurulması gerekmediği, yine dava dilekçesinde ödeme emrinin de iptali talep edilmişse de icra dosyasının incelenmesinde takibe dayanak kira sözleşmesinin takip talebi ile birlikte icra dosyasına sunulduğu ve bir suretinin ödeme emri ile birlikte davacıya tebliğ edildiği, ödeme emri iptal sebeplerinin de oluşmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İcra mahkemesine yapılan itiraz herhangi bir sonuç doğurmaz. Bu durumda mahkemece takip talebine aykırı olarak ödeme emrinin ilk sayfasında gösterilen "takip hesabı başlığı" altında yazılan kısmın iptali ile yetinilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle takibin ve ödeme emrinin tümden iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Alacaklının ilamsız icra takibi başlatması ödeme emrinin iptalini gerektirmez. Dava dilekçesinde, ödeme emrindeki % 19,5 oranındaki faize itiraz, takibin ilamsız icra takibi olduğu gözetildiğinde itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekmekte olup, icra mahkemesinin bu itirazı değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır. Yine, İİK'nın 149/c maddesinde itiraz yerinin icra mahkemesi olduğu belirtilmiş ise de, böyle bir düzenleme olmadığı gibi, bu husus ödeme emrinin iptali sebebi değildir. Ayrıca, ihtarnamede tebliğ şerhi bulunmaması sebebiyle ödeme emrinin iptali istenmiş ise de, takibin ilamlı olmaması nedeniyle hesap kat ihtarı tebliğine gerek olmadığından, bu durum da ödeme emrinin iptalini gerektirmez. Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Davacı,gayrimenkul satış vaadi nedeniyle ödediği bedelin iadesi için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır.Davalı,duruşmalara katılmadığı gibi, cevapta vermemiş, mahkemece, ödeme emrinin tebliğ edilmediğinden bahisle geçerli bir itiraz bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.İcra Müdürlüğünce davalı borçluya çıkartılan ödeme emri bila tebliğ iade edilmiş ise de davalı borçlu icra takibini haricen öğrendiğini belirtmek suretiyle icra takibine itiraz etmiş, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takip durmuştur. Davacı, takibin durması uzerine süresinde itirazın iptali davası açmıştır.Öyle olunca artık geçerli bir itirazın varlığının kabulü gerekir. Mahkemece, işin esasına girilerek 2011/7420-14497 sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir....
Buna göre, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibinde, alacaklının ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren taşınırlar için 1 yıl içinde satış isteme zorunluluğu vardır. İİK’nun 150/e maddesi son fıkrasının göndermesiyle kıyasen uygulanması gereken aynı kanunun 78/2. maddesinde belirtilen “itiraz” kavramından icra mahkemesine İİK’nun m.68-68/a maddeleri uyarınca yapılan itirazın kaldırılması talebinin, aynı maddede yazılı “dava” kavramından ise genel mahkemelere İİK’nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasının anlaşılması gerektiği kuşkusuzdur. Bu nedenle icra mahkemesinde kıymet takdirine itiraz edilmesi bir yıllık satış isteme süresinin işlemesini durdurmaz (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, sh. 1021). Maden işletme ruhsatı menkul hükmünde olup, takip ve ödeme emrinin tebliğ tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan İİK'nun 150/e maddesi uygulanacağından, satış isteme süresi 1 yıldır....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; su aboneliğinden kaynaklanan borcu nedeniyle davalıya uzun süre tebligat yapılamadığını, bilahare ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine davalının kısmi ödeme yaparak takibin geri kalanına itiraz ettiğini ileri sürerek; vaki itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava,ödenmeyen kira bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 62/1 maddesi gereğince borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz etmelidir. Aynı Yasanın 66/1 maddesi gereğince süresi içinde yapılan itiraz icra takibini durdurur,itiraz süresinde yapılmamış ise alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder. Somut olayda;Davacı vekili tarafından, davalı hakkında başlatılan ... 14....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, örnek 6 numaralı icra emrinin tebliği üzerine borçlunun, kat ihtarlarına itiraz ettiğini, ipoteğin limit ipoteği olması nedeniyle icra emri gönderilemeyeceğini ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece icra emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir....