Dosyanın incelenmesinden davacı alacaklının ilk olarak ------ dosyasından davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattığı ödeme emrinin 09.01.2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 15.01.2019 tarihinde borca ve yetkiye itiraz ettiği, davacı vekilinin yetki itirazını kabul ederek dosyanın--- gönderilmesini talep ettiği, takip dosyasının-------Müdürlüğü'ne tevzi edildiği, alacaklı vekilinin ödeme emrinin borçluya tebliğe çıkarılmasını talep ettiği, ödeme emrinin borçluya 15.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 19.03.2019 tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. ------ tarafından düzenlenmiş ödeme emrinin olmadığı görülmekle bu husus icra müdürlüğünden sorulmuş ------ düzenlenmiş ödeme emrinin olmadığı bildirilmiştir. Kural olarak yetkili icra dairesine gelen icra dosyası ilk takip dosyasının devamıdır....
Dava, İİK'nın 67. maddesi gereği açılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı-borçlunun ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2009/20522 E. sayılı dosyası ile yapılan takip dosyasından çıkarılan ödeme emrinin iptali için ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde şikayet yoluna başvurması üzerine anılan Mahkemece verilen 08.04.2010 tarihli 2009/1445 E.-2010/358 K. sayılı Karar ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. O halde söz konusu İcra hukuk Mahkemesi'nin kararı gereğince davacı alacaklının anılan takipte yeni bir ödeme emri düzenlettirip borçluya usulüne uygun tebliğ ettirmesi gerekir. Nitekim bu şekilde düzenlenen yeni ödeme emri davalı-borçluya 10.06.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda düzenlenen bu ödeme emrine davalı-borçlunun 7 günlük süre içerisinde itiraz etmesi gerekir. İtirazın iptali davasının şartlarından biri de yapılan takibe karşı usulüne uygun bir itirazın bulunmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 4.392,11 TL için itirazın iptali ile inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava; alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemidir. Mahkemece; borçlunun ilamsız icra takibine yedi günlük itiraz süresi içinde itiraz etmediği bu nedenle alacaklı davacının itirazın iptali davası açmasında menfaati bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İlamsız icra takiplerinde ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar....
İcra takibine itiraz ederek takibin durmasını sağlayan davacı-borçlunun ayrıca takibin durdurulması ve takibe konu ödeme emrinin iptali davasının açılmasında bu aşamada hukuki yararı bulunmadığından..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Davacı, davalı kamu kurumu tarafından 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca idari para cezası kesildiğini, cezanın kesinleştiğini, davalı kurumun idari para cezasının tahsili için icra takibi başlattığını, takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu ileri sürerek, icra takibinin durdurulmasına, icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının icra takibine itiraz ederek zaten takibi durduğunu, bu nedenle takibin durdurulması için ayrı bir dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacının icra takibine yaptığı itiraz icra takibini re'sen durdurur....
Mahkemece, itirazın iptaline konu icra takip dosyasında düzenlenen ödeme emrinin davalı borçluya 01.12.2010 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın ise yasal 7 günlük itiraz süresi geçirildikten sonra 10.12.2010 tarihinde yapıldığı, bu haliyle duran bir takibin olmadığı gerekçesiyle koşulları oluşmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, araç satış sözleşmesine dayalı bakiye satış bedelinin tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartıdır....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, borçlu tarafından ödeme emrinin haricen öğrenilmesi üzerine 26/08/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, icra memurluğunca "tebligat parçası döndüğünde itirazın süresinde olması halinde itiraz süresinde ise takibin durdurulmasına, süresinde değil ise takibin devamına" şeklinde karar verildiğini, icra dosyasında takibin durdurulması yönünde bir işlem bulunmadığını, itirazın iptali davası açmalarında hukuki yarar bulunmadığını, itirazın iptali davasının görülebilmesi için ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde ve usulüne uygun bir itirazının bulunması ve bu itiraz üzerine takibin durmasının şart olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, şikayetin kısmen kabulü ile, Bodrum 1....
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.Somut olayda icra dairesinin yetkisine itiraz kabul edilerek dosyanın aktarıldığı yetkili icra dairesinde ödeme emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili ------ İcra Dairesince ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Şayet itiraz süresinde değilse takip durmamış olacağından alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı yoktur. İcra dosyasında, borçlu-davalıya ödeme emrinin, 11.10.2005 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu -davalı şirketin icra takibine 21.10.2005 tarihli itiraz dilekçesi ile itiraz ettiği görülmektedir. Bu durumda davalı-borçlunun ödeme emrine süresinden sonra itiraz ettiği nazara alınmadan yazılı şekilde davanın esasının incelenip karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriğine göre, davacı tarafından idari para cezasının tahsili amacıyla davalı aleyhine B..M.. 2012/11947 sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 20/12/2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 25/12/2012 tarihli dilekçesi ile ödeme emrinin tebliğinden önce 14/12/2012 tarihinde borcu ödediğini belirterek icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği ve ödeme dekontunu itiraz dilekçesine eklediği anlaşılmaktadır. Davalının itiraz dilekçesinin mahiyeti, borcun bulunmadığına ilişkin olmayıp borcun ödendiğine (itfasına) ilişkindir. Nitekim icra memuru tarafından da davalının itirazı bu şekilde değerlendirilmiş, sadece icra takibinin yetki yönünden durdurulmasına karar vermiştir. Şu halde, borçlunun yetki itirazını kabul etmeyen alacaklı yetki itirazının reddini sağlamak için yalnız icra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvurabilir; mahkemede itirazın iptali davası açamaz....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/12 E. sayılı dosyası ile "İmzaya İtiraz" şikayetinde bulunduğunu, dosyaya gelen kıymet takdiri raporuna itiraz dilekçesi gönderileceği zaman icra dosyasının incelendiğini, dosyada birbirinden farklı 2 adet ödeme emrinin yer aldığını , İİK 60 maddesi uyarınca ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesinin zorunlu olduğunu, bu hususun süresiz şikayete tabi olduğunu, dosyada mevcut 2 ödeme emrinin takip yollarının birbirinden farklı olup birinde takip yolunun kambiyo senetlerine özgü takip olduğunu, diğer ödeme emrinde ise takip yolunun kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takip olduğunu, davalının takip yolunu değiştirdiğini, yeni takip yoluna ilişkin ödeme emrinin müvekkile gönderilmediğini, bu durumdan 23/07/2019 tarihinde haberdar olduklarını beyanla ödeme emri ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....