Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalıya çıkarılan depo emrine uyularak alacak ve eklentilerinin tamamının yatırıldığı gerekçesiyle konusu kalmayan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Alacaklı vekilinin 28.04.2008 tarihli talebi üzerine, borçlu şirkete iflas yolu ile adi takibe ilişkin ödeme emri gönderilmiştir. Bunun üzerine borçlu vekili, yetkiye, zamanaşımına ve borcun esasına itiraz etmiştir. İİK' nun 156/3 ncü maddesi gereğince, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse alacaklı bu itirazın kaldırılmasını ve borçlunun iflasına karar verilmesini ticaret mahkemesinden isteyebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin olarak Dairemizin 18.10.2011 gün ve 2011/2047 Esas 2011/1164 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, davalı aleyhine başlatılan haciz yoluyla takibe itiraz edildiğini, açılan itirazın iptali davasının davacı lehine sonuçlandığını, takip yolunun iflasa çevrildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın kaldırılması ve iflasa karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının haciz yoluyla takibi iflasa çevirdiğinden önceki karardan yararlanamayacağını, icra inkar tazminatı ile ilamdaki yargılama giderlerinin depo emrine dahil edilemeyeceğini, müvekkilinin tacir olmadığını, yetkili icra dairesinin, faaliyet merkezi olan ... İcra Dairesi, yetkili mahkemenin ......

      Davacı banka alacağın tahsili için kefiller hakkında icra takibi yapmış, itiraz üzerine de itirazın iptali ve tazminat istemi ile bu dava açılmıştır. Davalılar vekili, müvekkillerinden ...’ın takibe itirazı olmadığını bu nedenle davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı diğer müvekkili hakkında açılan davanın da esastan reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucu davalılardan ...’un takibe itiraz etmediği, bu davalı hakkındaki takibin kesinleştiği gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın reddine, ... için 73.860.71 YTL, ... için ise 49.958.21 YTL üzerinden itirazın iptaline, fazla istemin reddine, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren %52.5 temerrüt faizi uygulanmasına %40 icra inkar tazminatının bu davalılardan sorumlulukları oranında tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Davalı ... 04.02.2004 tarihinde ödeme emrine itirazda bulunmuş ise de bu borçlunun itirazı süresinde olmadığından bu davalı yönünden takip kesinleşmiştir. Davalı ... ise ödeme emrine 15.01.2009 tarihinde itiraz ettiğinden bu davalı yönünden itiraz süresinde olup ödeme emrine itiraz edildiğinden takip kesinleşmemiştir. Bu nedenle itiraz kaldırılmadan tahliye kararı verilmesi mümkün değildir. Davacının itirazın kaldırılmasını da istemediğine göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi doğru değildir. Öte yandan davacı sözlü kira aktine dayanarak takip yapmış ve takip talebinde dava dışı ... ile davalı ... borçlu olarak gösterilmiştir. Borçlular ödeme emrine itirazlarında sözlü kira aktinede karşı çıkmamışlardır. Borçlular yönünden 01.11.2006 başlangıç tarihli sözlü kira akti kesinleşmiştir....

          Davalı borçlu 19.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, takipte talep edilen 2015 yılı Mart ve Nisan ayları için kiralananda tadilat yaparak 2.000,00 TL ödeme yaptığını, Mayıs ve Haziran ayları kira bedellerinin posta havalesi yolu ile ödediğini, talep edilen Temmuz ayı kira bedelini ise ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra 18.08.2015 tarihinde ödediğini bildirerek borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

            Mahkemece, davalı borçlunun ödeme emrine itirazında kısmi itiraz iradesi göstermesine rağmen icra dairesince takibin durdurulmasına karar verildiği, icra dairesi işleminin şikayet yolu ile çözümlenmesi gerektiği halde, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle asıl alacak yönünden dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Davalı borçlu ödeme emrine itirazında “...Bununla birlikte sözkonusu borca ilişkin olmak üzere belirtilen miktar derecesinde borcum olmadığından asıl borca ve ferilerine itiraz ediyorum” demek suretiyle asıl borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiş, bunun sonucunda da icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilmeksizin aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

              Yargıtay bazı kararlarında ödeme emrine itiraz eden borçlunun icra takibi mevcut olduğu sürece borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu kabul etmiştir; “ Borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durması alacaklının takibe devam etmeyeceği anlamına gelmez.İtiraz icra takibini ortadan kaldırmaz. Kaldı ki, icra takibinde önce de menfi tespit davası açılması mümkün olduğuna ve davalı alacağın varlığını bu davadan önce iddia etmiş bulunmasına göre, bu davanın iddia ve savunma çerçevesinde incelenerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı nedenle mahkemece ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.(11. H.D. 30.11.1982, 6501/7252)....

                Paranın icra dairesine ödenmesi yeterli olup alacaklıya ödenmiş olması şart değildir. İcra Dairesine yapılmış olan ödemenin borçlunun ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da itirazının kesin olarak kaldırılmış olması yüzünden yapılmış olması gerekir. Borçlu, takip konusu borcu ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine öderse istirdat davası açamaz. Bunun gibi aleyhine verilmiş ihtiyati haciz kararı üzerine malları üzerine ihtiyati haciz konulacağı tehdidi ile borçlu olmadığı bir parayı ödediğini iddia eden borçlu da istirdat davası açamaz. Bundan başka, icra dairesine yapılan ödemenin borçlunun ödeme emrine itiraz etmemiş olması veya itiraz etmiş olup da itirazının kesin olarak kaldırılmış olması yüzünden, kesinleşmiş olan icra takibi dolayısı ile yapılmış olması gerekir. Süresinde ödeme emrine itiraz etmeyen ve bu nedenle hakkındaki takip kesinleşen borçlunun bu takibi durdurabilmek için borcu ödemekten başka çaresi yoktur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklılar icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve karara esas alınan 12/11/2009 başlangıç tarihli ve 9 Ay 18 gün süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesine göre kiracı ... Gıda Tekstil Turizm İnşaat San ve Tic. Ltd. Şti’dir....

                    İcra Müdürlüğünün 1999/8267 esas sayılı dosyasından müvekkiline tebligatın yapılmadığını, müvekkilinin aciz vesikasının alındığı icra dosyasından haberinin olmadığını, takibe konu edilen aciz vesikasının alındığı icra takibinden kendisine usulüne uygun tebligatın yapılmadığını, usule uyulmadan alınan aciz vesikasına konu borca ve faize de ancak itiraz etme zaruretinin doğduğunu, müvekkili aleyhine yapılan icra takibine, aciz vesikasına, aciz vesikasına konu borcun zaman aşımına uğraması nedeniyle borca itiraz ettiklerini bildirmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu