Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.09.2013 tarihli kararı ile itirazın iptali davasında öncelikle icra dairesinin yetkisinin mahkemece incelenmesi ve itirazın iptali davasının icra dosyasının bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava konusu Kartal 2. İcra Dairesinin icra takip dosyası incelendiğinde; davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Davalı vekili, mahkemede icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK nın 50/2.maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; İcra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır....

    E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile icra takibine geçildiği, takibin kesinleştiği; alacaklının takip yolunu değiştirerek 29/12/2015 tarihinde kambiyo senetlerine özgü iflâs yolu ile takibe geçtiği ve iflâs ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ olunduğu; borçlunun 04/01/2016 tarihinde ödeme emrine itiraz etmesi üzerine itirazın kaldırılması ve borçlu şirketin iflâsına karar verilmesi istemiyle eldeki davanın açıldığı, görülmüştür. İflâs ödeme emrinin borçluya 30/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 04/01/2016 tarihinde itiraz edildiği taraf vekillerinin kabulünde olup itiraz yasal 5 günlük süresinde yapılmıştır (İİK m.171). Dava, takip yolu bir kez değiştirilerek aleyhine kambiyo senetlerine özgü iflâs yolu ile takip yapılan borçlunun 5 gün içinde borcu ödememesi ve ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine itirazın kaldırılarak borçlu şirketin iflâsına karar verilmesi istemine ilişkindir(İİK.m.171, 158, 166)....

      İcra Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek görülen ... 12.İcra Müdürlüğü’nün 2009/ 5314 Es. Sayılı dosyasında davalı- borçlu ...'a 13 Örnek Ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat evraklarına rastlanmadığı gibi davalı borçlular ... ve ... tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra müdürlüğüne verildiği tarih de anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece, itiraz dilekçelerinin icra müdürlüğüne verildiği tarih ile ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ evrakının dosya içine alındıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Paranın icra dairesine ödenmesi yeterli olup alacaklıya ödenmiş olması şart değildir. İcra Dairesine yapılmış olan ödemenin borçlunun ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da itirazının kesin olarak kaldırılmış olması yüzünden yapılmış olması gerekir. Borçlu, takip konusu borcu ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine öderse istirdat davası açamaz. Bunun gibi aleyhine verilmiş ihtiyati haciz kararı üzerine malları üzerine ihtiyati haciz konulacağı tehdidi ile borçlu olmadığı bir parayı ödediğini iddia eden borçlu da istirdat davası açamaz. Bundan başka, icra dairesine yapılan ödemenin borçlunun ödeme emrine itiraz etmemiş olması veya itiraz etmiş olup da itirazının kesin olarak kaldırılmış olması yüzünden, kesinleşmiş olan icra takibi dolayısı ile yapılmış olması gerekir. Süresinde ödeme emrine itiraz etmeyen ve bu nedenle hakkındaki takip kesinleşen borçlunun bu takibi durdurabilmek için borcu ödemekten başka çaresi yoktur....

          - K A R A R - Heyetçe incelenmesine gerek görülen, Elmalı/Antalya İcra Müdürlüğü'nün 2011/485 esas sayılı dosyasında, dosya borçlusu ...'e yapılmış bir ödeme emri tebliği ile bu ödeme emrine yönelik bir itiraz dilekçesi olup olmadığının araştırılarak, varsa ödeme emrinin tebliğ edildiğini gösteren tebligat parçasının ve borçlunun bu ödeme emrine karşı itiraz dilekçesinin aslının veya onaylı suretinin eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İİK'nın 155. maddesi; "Borçlu iflas yoliyle takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur" hükmünü, aynı Yasa'nın 156/1 maddesi; "Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir." hükmünü düzenlemektedir. Yukarıda yapılan açıklamalar göstermektedir ki, adi iflas yoluyla takipte, icra dairesi iflas ödeme emrinin düzenlenmesinde ve bunun borçluya tebliğe gönderilmesinde kanuna aykırı bir işlemde bulunmuşsa, bu halde, borçlunun başvuracağı yol (itiraz değil) ödeme emrine karşı icra mahkemesine şikayet yoludur (İİK. m.16)....

            Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. .../.. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur....

              Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. .../.. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur....

                Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. .../.. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur....

                  Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir ancak bunun için davalı borçlu tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazlarını bildirmesi gerekmektedir. Eldeki davada davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı bulunmadığından mahkemece icra dairesinin yetkisine yönelik karar vermesi beklenemez. 25. Açıklanan nedenlerle, mahkemece davalı borçlunun ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazının olmadığı yönündeki direnme kararı yerindedir. 26. Ne var ki, davanın esasına ilişkin temyiz itirazları Özel Dairece incelenmediğinden, bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir. IV....

                    UYAP Entegrasyonu