Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte icra emri düzenlendiği, talebin taksitlerin ödendiği, kalan taksit borcunun fazla hesaplandığı iddiası ile yapılan takibin iptali isteminden kaynaklandığı,,davacı tarafından icra emrine ilişkin borcun ödenmesi,feragat ve ibra nedeniyle İcra Hukuk mahkemesine yapılan icra emrine itiraz talebinin, İİK'nın 32. ve devamı maddeleri gereğince icranın geri bırakılması talebi olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından uyuşmazlığın İcra Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21.,22. ve 23. maddeleri gereğince Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Borçlunun ödeme emrine yaptığı itirazın alacaklıya tebliği için yatırması gereken posta giderinin davacı tarafından yatırılmaması hususu, hak düşürücü nitelikteki dava şartı olan sürenin işlemeye başladığı anlamına gelmez. Zira İİK.nun 59. maddesi uyarınca alacaklının tebliğ masrafını avans olarak peşinen ödememesi, icra takibine vaki istemini hükümsüz kılmaz. Somut olayda, icra dosyasındaki borçlular ...,...,...,...vekilleri Av. ... vasıtası ile 17.08.2010 tarihli itiraz dilekçesi ile ödeme emrine itiraz ederken borçlu ... ise asıl olarak 18.08.2010 tarihli itiraz dilekçesi ile ödeme emrine itiraz etmiştir. Alacaklı davacı vekiline, itiraz dilekçesi 24.08.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. İtiraz dilekçesinin tebliğ edildiği tebligat zarafında tebliğ isteyen Av. ..., tebliğ edilen “itiraz dilekçesi” yazılmıştır. Bu durumda, davacı vekiline tebliğ edilen itiraz dilekçesinin davalı borçlular ...,...,... vekili Av. ...’ün 17.08.2010 tarihli itiraz dilekçesi olduğu anlaşılmaktadır....

      Davalı ... 04.02.2004 tarihinde ödeme emrine itirazda bulunmuş ise de bu borçlunun itirazı süresinde olmadığından bu davalı yönünden takip kesinleşmiştir. Davalı ... ise ödeme emrine 15.01.2009 tarihinde itiraz ettiğinden bu davalı yönünden itiraz süresinde olup ödeme emrine itiraz edildiğinden takip kesinleşmemiştir. Bu nedenle itiraz kaldırılmadan tahliye kararı verilmesi mümkün değildir. Davacının itirazın kaldırılmasını da istemediğine göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi doğru değildir. Öte yandan davacı sözlü kira aktine dayanarak takip yapmış ve takip talebinde dava dışı ... ile davalı ... borçlu olarak gösterilmiştir. Borçlular ödeme emrine itirazlarında sözlü kira aktinede karşı çıkmamışlardır. Borçlular yönünden 01.11.2006 başlangıç tarihli sözlü kira akti kesinleşmiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2014/33527 esas sayılı icra dosyasında takip başlatıldığını, davalı borçlunun ödeme emrine itiraz etmediği gibi ödeme yapmadığını belirterek İİK'nun 269/a maddesi gereğince kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında başlatılan 21.11.2014 tarihli takip talebi ile 19.410,00 TL kira alacağının tahsili ve tahliye istenmiştir. Ödeme emri davalı borçluya 26/11/2014 de tebliğ edilmiş ödeme emrine itiraz edilmemiştir. Bu durumda icra takibi kesinleşmiştir. Davacı kiralayanın, kiracı hakkında başlatılan icra takibine itiraz edilmeyerek kesinleşmesi nedeniyle İİK’nun 269/a maddesi gereğince tahliye davası açmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bundan sonra davalı kiracı yasal süre içinde takip konusu kira borcu olan 19.410,00 TL ödediğini İİK’nun 269/c maddesinde yazılı belgelerle kanıtlamakla yükümlüdür....

          İcra Müdürlüğünün ... Esas, ... Esas, İzmir ... İcra Müdürlüğünün ... Esas, İzmir ...İcra Müdürlüğünün ... Esas, İzmir ... İcra Müdürlüğünün ... Esas, ... Esas, ... Esas, ... Esas, ... Esas, İzmir ... İcra Müdürlüğünün ... Esas, İzmir ... İcra Müdürlüğünün ... Esas ve ... Esas sayılı dosyaları incelenmiştir. İzmir ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; Takip alacaklısı ... 'in takip borçlusu ... Ltd. Şti. ve ... Endüstri A.Ş aleyhine İzmir .... İş Mahkemesinin ... Esas ... Karar sayılı 02.04.2014 tarihli karara istinaden kıdem, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına istinaden 25.06.2014 tarihinde ilamlı icra takibine geçtiği, borçlulara icra emrinin gönderildiği, borçlu ... Ltd. Şti'ne 30.06.2016 ve ... A.Ş 'ye de 30.06.2016 tarihinde tebligat yapıldığı, borçluların ödeme emrine itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiği, borçluların menkul ve gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğu belirlenmiştir. İzmir .......

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İCRA HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İCRA EMRİNE İTİRAZ Dava, icra emrine itiraz isteğine ilişkindir. Kararın temyizi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2013/5852 Esasına temyiz incelemesi yapılmak üzere kaydedilen dosyanın 2013/13767 Karar sayılı ve 11.04.2013 tarihli ilamı ile eksikliklerin ikmali için mahalline geri çevrildiği anlaşılmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 12 . Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

              KARAR Davacı, ...Tabela Reklam ve Metal işyerinin sahibi olduğunu, davalı belediyenin yaptırmış olduğu park için firmasından alım yaptığını, sözleşme gereği malı teslim etmesine rağmen davalının borcunu ödememesi üzerine davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                İİK'nun 274/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle itiraz tahliye takibini durdurur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasa maddesine göre; itirazın, tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. Bu hüküm uyarınca borçlunun süresinde tahliye emrine itiraz etmesi halinde takibin icra müdürlüğünce durdurulması gerekir. Aksi yönde verilen karar, bir hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tâbi olmaksızın şikayet konusu yapılabilir. Somut olayda, tahliye emrinin 22.10.2015 tarihinde tebliği üzerine borçlunun 28.10.2015 tarihinde, yasal itiraz süresi içerisinde, tahliye emrine itirazı üzerine takibin icra müdürlüğünce 28.10.2015 tarihinde kesin olarak durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....

                  (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, s.1122) Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiş takip kesinleşmiştir. Davalı tarafından icra dairesinde yapılan bir itiraz söz konusu olmadığından ödeme emri ve borç kesinleşmiştir.Davalı tarafça ödemeye ilişkin herhengi resmi ya da yazılı bir belge geçen süre içinde sunulmamış ve ödeme iddiasını ispat edememiştir. Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiş davalı tarafından icra dairesinde yapılan bir itiraz söz konusu olmadığından ödeme emri ve borç kesinleşmiştir. Tüm bu nedenlerle; davalının depo emri ara kararını yerine getirmediği dikkate alınarak davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... numarasında kayıtlı davalı ......

                    ve dava dışı borçlular aleyhine genel kredi taahhütnamesine dayalı alacağın tahsili için icra takibine başlanıldığı, davalılar tarafından ödeme emrine 01.03.2007 tarihinde (süresinde) itiraz edildiği, ödeme emrine itiraz dilekçesinin takip alacaklısına tebliğ edilmediği, takip alacaklısı dava dışı Akbank T.A.Ş. tarafından icra dosyasındaki alacağın, 03.06.2008 tarihli “Alacak Temlik Sözleşmesi” ile davacıya temlik ettiği, davacı tarafından da 07.07.2014 tarihinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır. 28. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, itirazın iptali davası, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gereken bir dava olup, açık kanunî düzenlemeye göre dava açma süresi itirazın tebliği ile başlar. Ödeme emrine itiraz, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak takip alacaklısına tebliğ edilmez ise dava açma süresi başlamaz....

                      UYAP Entegrasyonu