İcra Müdürlüğünün ...Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalının ödeme emri tebliği ile birlikte takibe itiraz ettiğinden takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacı tarafından şikayete konu ilamsız icra takibinin iptali talep edilmiş ise de; söz konusu ilamın ilamsız icra takibi olması nedeniyle davacının şikayet konusu talebinin aslında borca itiraz niteliğinde olduğu, bu itirazın da genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerektiği; davacı borçlu tarafından ödeme emrine yasal süresi içinde itiraz etmediğinden şikayete konusu ilamsız icra takibinin kesinleştiği, davacının bu nedenle yukarıda açıklandığı şekilde İstanbul 11....
Davacı vekili;mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, davalı şirket vekili tarafından kötüniyetli olarak icra takibine, borca, ödeme emrine, imzaya, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz edildiğini, davalı vekilinin icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi ekinde itirazlarını destekler ve kanunun aradığı nitelikte noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika sunulmadığını belirterek mahkeme kararının bozulması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Kiraya veren davacı tarafından, davalı kiracı hakkında, 26.03.2013 başlangıç tarihli, 10 yıl süreli, işyeri niteliğindeki kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedelleri ile, ısıtma ve aydınlatma bedilinin tahsili istemli icra takibi başlatılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, faturaya dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarında katılım sözleşmesi imzalandığını bu sebeple davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında hak ettiği fatura alacağının davalı tarafından ödenmediğini, alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 1999/8267 esas sayılı dosyasından müvekkiline tebligatın yapılmadığını, müvekkilinin aciz vesikasının alındığı icra dosyasından haberinin olmadığını, takibe konu edilen aciz vesikasının alındığı icra takibinden kendisine usulüne uygun tebligatın yapılmadığını, usule uyulmadan alınan aciz vesikasına konu borca ve faize de ancak itiraz etme zaruretinin doğduğunu, müvekkili aleyhine yapılan icra takibine, aciz vesikasına, aciz vesikasına konu borcun zaman aşımına uğraması nedeniyle borca itiraz ettiklerini bildirmiştir....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından davalı hakkında faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız takipte, borçlu vekilinin alacağın aslına karşı çıkmayarak, takas-mahsup definde bulunduğu, yapılan itirazın ödeme emrine itiraz niteliğini taşıyıp borca itiraz olmadığı, borcun varlığı tartışılmayıp aksine ikrar edildiği, takas def’inin yerinde olup olmadığının İcra Mahkemeleri tarafından irdeleneceği, davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı ve geçerli bir itiraz da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, navlun alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkin olup, mahkemece takas itirazının borca itiraz niteliğinde olmayıp İcra Mahkemeleri tarafından değerlendirilmesi gerektiği, itirazın iptali davası açmak için geçerli bir itirazın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,---- icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir. İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini --- takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....
Konuya ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Esas no: 2013/17- 1101 Karar no: 2014/716 sayılı ilamında ; "Somut olayda, davalılar haklarında yapılan genel haciz yolu ile icra takibine süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunarak borca itiraz etmeleri üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı tarafından süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı, ancak davalılar Seyfeddin ve Ziver tarafından açılan davaya karşı zamanaşımı def’inde bulunulmadığı anlaşılmaktadır. İcra takibine karşı zamanaşımı def’inde bulunan borçlunun bu itirazının iptali için açılan davada, davacı, zamanaşımı def’inin yerinde olmadığını ileri sürerek itirazın iptali davasını açtığından mahkemece zamanaşımı def’inin yerinde olup olmadığı konusu üzerinde durularak dava karara bağlanacaktır....
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır. b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır....
İcra Müdürlüğünün 2018/10951 E. sayılı icra takibine itirazlarının haklı olup, icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca itiraz etmeleri nedeniyle haklarında başlatılmış olan hukuka aykırı icra takibinin durdurulmasına ve alacaklının haksız ve kötüniyetli icra takibe konu bedelin %20'sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi HMK'nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır. Kısmi davanın kesinleşmesi üzerine bakiye alacak için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında icra inkar tazminatının kabul edilip edilemeyeceği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır....