Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Konuya ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Esas no: 2013/17- 1101 Karar no: 2014/716 sayılı ilamında ; "Somut olayda, davalılar haklarında yapılan genel haciz yolu ile icra takibine süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunarak borca itiraz etmeleri üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı tarafından süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı, ancak davalılar Seyfeddin ve Ziver tarafından açılan davaya karşı zamanaşımı def’inde bulunulmadığı anlaşılmaktadır. İcra takibine karşı zamanaşımı def’inde bulunan borçlunun bu itirazının iptali için açılan davada, davacı, zamanaşımı def’inin yerinde olmadığını ileri sürerek itirazın iptali davasını açtığından mahkemece zamanaşımı def’inin yerinde olup olmadığı konusu üzerinde durularak dava karara bağlanacaktır....

İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır. b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır....

    İcra Müdürlüğünün 2018/10951 E. sayılı icra takibine itirazlarının haklı olup, icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca itiraz etmeleri nedeniyle haklarında başlatılmış olan hukuka aykırı icra takibinin durdurulmasına ve alacaklının haksız ve kötüniyetli icra takibe konu bedelin %20'sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce istinaf incelemesi HMK'nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır. Kısmi davanın kesinleşmesi üzerine bakiye alacak için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında icra inkar tazminatının kabul edilip edilemeyeceği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır....

    ve imza olunan kredi sözleşmesine istinaden kredi kartı/krediler açıldığını ve kullandırıldığını, ancak davalı haksız ve kötüniyetli olarak taraflarınca başlatılmış olan takibe itiraz ederek borcun varlığını kabul etmemekte ve tüm sözlü ihtarlarımıza rağmen söz konusu borcu ödemeye yanaşmadığını, borcun ödenmesi amacıyla yapılan icra takibine karşı sırf alacağın tahsilini geciktirmek maksadıyla haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, borçlu tarafından kötüniyetli olarak borca itiraz edildiğinden ve itiraz neticesinde icra takibinin durmasına sebebiyet verildiğinden borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle, borçlunun Düzce İcra Müdürlüğü’nün 2021/18287 Esas sayılı dosyasına haksız ve kötüniyetle yaptığı itirazının iptali ile takibin devamını, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar...

    Dava, ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır. Davacı banka ile davalı arasında kredi ve kredili mevduat sözleşmeleri imzalandığı, kullanılan kredi ve kredili mevduat hesaplarına ait borçların ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından davalı aleyhine İstanbul 4. İcra Müdürlüğü'nün 2019/43015 Esas sayılı takip dosyası üzerinden alacağın tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun ödeme emrine itirazı üzerine İCRA MÜDÜRLÜĞÜNCE TAKİBİN DURDURULDUĞU VE davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, davalının borca yönelik itirazının kesin olarak kaldırılması istemine ilişkindir. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Ancak, borçlu, borç doğuran ilişkiyi kabul etmişse, alacaklının artık İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelere dayanmasına gerek yoktur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz, takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İİK'nun 4949 sayılı Kanun'la Değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı Kanunun Ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2012 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 4.870,00 TL'yi geçmediği anlaşıldığından Mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. Temyiz dilekçesinin REDDİNE, taraflarca HUMK'nun 388/4....

      Mahkemece, ilamlı takibe karşı itirazda bulunulamayacağından davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-İlamlı icrada borçlu yedi gün içinde icra dairesine başvurarak icra emrine itiraz ediyorum demek suretiyle ilamlı icra takibini durdurma imkanına sahip değildir. 2004 sayılı İİK'nın 33. maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usûlüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmüne yer verilmiştir. Borçlu yalnızca, İİK'nun 33. maddesi hükmü gereğince, borcu ... olması, alacaklıdan mehil almış olması veya ilamın zamanaşımına uğramış olması halinde İcra Mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2022 NUMARASI : 2022/15 ESAS 2022/84 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde ödeme emrini tebliğ aldıklarını ve süresinde borca itiraz ettiklerini, ödeme emri ekinde dayanak belgenin gönderilmediğini, İİK 58/3 maddesi gereğince alacak bir belgeye dayanmakta ise, belge örneğinin gönderilmesinin zorunlu olduğunu, takibin ve icra emrinin iptalini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe dayanak olan sözleşmenin müvekkili ile davacı şirket arasında akdedilen ve bir nüshası davacı elinde bulunan sözleşmeye istinaden başlatıldığını, ödeme emrinde takip dayanağı olarak "haksız fesih nedeniyle bakiye dönem ücret alacağı" yazdığını, haksız davanın reddi ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

        Dava, alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından Bakırköy/İstanbul adresinde başlatılan ilamsız icra takibine, yetki ve esas yönünden yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, mahkemece, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, bunun üzerine dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderildiği ve bu icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emrine itiraz üzerine, işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Kesinleşen usule ilişkin Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararı ilamsız icra takibin ortadan kalkması ve geçersizliği sonucunu doğurmayacağı gibi, aynı alacağa ilişkin İİK 68/1 maddesi uyarınca ikinci bir ilamsız icra takibi yapma olanağı da yoktur....

          UYAP Entegrasyonu