WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tahliye takibinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 274. maddesi hükmüne göre; “İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur.” İİK'nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesinde ise; "İcra ve iflas daireleri, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.'' şeklinde düzenleme yapılmıştır. Buna göre; tahliye emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılması gerekir. Dolayısıyla tahliye emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.-2009/182 K.)....

    Esas sayılı dosyası ile 5.015,00TL tutarında icra takibi nedeniyle gönderilen ödeme emrine, davalı vekilince 22/12/2022 tarafından tarihinde itiraz edildiğini, davalı borçlunun bu itirazı zaman kazanma gayreti içerisinde kötü niyetli olarak yapıldığını, müvekkilinin nakliye işi yapan şoför olduğunu, nakliye sonrası davalı borçluya 02/11/2022 tarih ... sayılı fatura kesildiğini ve karşı tarafa e-fauta olarak gönderildiğini, davalı borçlunun faturaya ilişkin herhangi bir itiraz edilmediğini veya iade işlemi yapıldığını, müvekkilinin iş sonunda parasını alamadığını ve davalı borçlu tarafından kötü niyetli olarak yapılmış olan icra takibine hiç bir gerekçe dahi gösterilmeden itiraz edildiğini beyan ederek, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına, %20'den az olmamak üzere müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Parsel kain inşaatın A,B,C blokların Otopark 1'in Otopark 2'nin ve sosyal tesisin tüm alçı işlerinin anahtar teslimi yapılmasına dair sözleşme, 02/04/2020 tarihli ek sözleşme ve 03/04/2020 tarihli ek sözleşmeden kaynaklandığını, ödeme emrinin gönderilmesini müteakip davalının 15/11/2021 tarihinde ödeme emrine karşı itiraz ettiğini, icra takibini haksız ve kötü niyetli olarak durdurduğunu, davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde müvekkil şirketin alacaklıya borcu bulunmadığından ödeme emrine konu borca itiraz edildiğini, talep edilen faize itiraz edildiğini, davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde sadece borcun miktarına ve ferilerine itiraz ettiğini, müvekkili ile aralarındaki borç ilişkisine kesinlikle itiraz etmediğini, davalı ile müvekkili arasında 23/05/2019, 26/06/2019, 02/04/2020 ve 03/04/2020 tarihli sözleşmelerinin olduğunu, bu sözleşmenin altında borçlunun imzasının bulunduğu ve bu imzasını ikrar ettiğinin açık olduğunu, müvekkil ile davalı arasındaki borç ilişkisi hakkında...

        Ödeme emrine itiraz, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak takip alacaklısına tebliğ edilmez ise, dava açma süresi başlamayacaktır. İİK’nın 67/1. maddesindeki düzenleme dikkate alındığında, icra dosyasında alacaklının icra işlemleri yapmış olmasının itirazın tebliği anlamına gelmeyeceği de açıktır. Buna göre-------Esas sayılı dosyasında borçlunun itirazı takip alacaklısına tebliğ edilmediğinden, itirazın iptali davasının açılması için ön görülen 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlamamıştır. -------Esas sayılı dosyası derdest ve halen açık bir takip var iken davacının iş bu davaya konu ------Esas sayılı icra dosyasından yeniden icra takibine geçmesi karşısında davalı tarafın süresi içinde ileri sürdüğü derdest icra takibi savunması yerindedir....

          Borçlunun dava tarihinden sonra, davadan açıkça vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi davayı konusuz kılmaz. Davacı borçluların 13/09/2022 tarihinde yasal sürede icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği, dosya borcunun ise dava tarihinden sonra 12/10/2022 tarihinde ödendiği görülmektedir. İtiraz eden borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp dosya borcunun ödenerek, icra dosyasının infaz edilmiş olması borçluların icra mahkemesi nezdindeki borca itiraz ve şikayetinin incelenmesine engel teşkil etmez. Açıklanan sebeplerle, HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince, davacı/borçluların istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince KABULÜ ile İstanbul Anadolu 19....

          Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas - 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...İcra Hukuk Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, takibin devamı ve tahliye isteminde bulunmuştur....

            K A R A R Davacı, Büyükşehir Belediyeleri ve Belediyeler Kanunu ile Büyükşehir Belediye Meclis kararı ile yürürlüğe konulan yönetmelik hükümleri gereğince davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı duruşmadaki beyanında icra takibine konu paranın tamamını ödeyemeyeceğini, taksitle ödeyebileceğini savunmuştur....

              İsviçre’de menfi tespit davası 1994 yılında İcra ve İflas Kanununda değişiklik yapılarak kabul edilmiştir.(SchKG.m.85.a). İsviçre Federal Mahkemesi bir kararında icra takibine itiraz eden borçlunun menfi tespit davası açmasını kabul etmemiştir. (BGE 125 III 149 E.2c (Meier Isaak:İsviçre Hukuku Açısından İcra Hukukunun Güncel Sorunları, Medeni Usul ve İcra İflas Hukukçıları Toplantısı-VII, 24-25 Ekim 2008, s.89). IV-Alacaklının İtirazın Giderilmesi Talebinden Sonra Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar İlamsız icra takibine karşı süresi içinde yapılan itiraz ile veya gecikmiş itiraz nedeninin icra mahkemesince kabulü icra takibine devam edebilmek için alacaklının başvurusu ile itirazın giderilmesi gerekir. Bunun için alacaklının ya itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurması veya genel mahkemelerde itirazın iptali davası açmış olması gerekir....

                Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı borçlu takibe itirazında genel olarak borca itiraz etmiş, özel bir itiraz nedenine dayanmamış olup ispat yükü davacı alacaklıdadır. Geçiş ihlali yapan ......

                  UYAP Entegrasyonu