Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Üstündağ, S.: İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101-102 ). Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.10.2018 tarihli ve 2017/13-534 E., 2018/1567 K. sayılı kararında da aynı ilkelere işaret edilmiştir. 23. Bu ilke ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Kahramanmaraş 1. İcra Dairesinin 2014/7832 E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 10.518,29TL alacağın tahsili için icra takibine başlanıldığı, davalı tarafından ödeme emrine 01.10.2011 tarihinde (süresinde) itiraz edildiği, ödeme emrine itiraz dilekçesinin incelenmesinde, davalının borca ilişkin itirazları ile birlikte işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına da itiraz ettiği ancak icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının olmadığı anlaşılmaktadır. 24....
Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girildiğini, davalı- borçlu şirket, işbu İcra takibinde takibe, yetkiye, ödeme emrine, borç, faiz oranına ve işlemiş faize, yetkiye vb. her türlü ferilere itiraz ettiğini, davalı-borçlu şirketin borca haksız ve kötü niyetli olarak alacağın tahsilini uzatmaya matuf itirazı nedeniyle icra takibinin durduğunu, yetki itirazının reddini talep ettikterini, borçlunun İcra Dosyasında Mesnetsiz ve hukuki olarak geçerli olmayan icra dairesinin yetkisine dair soyut yetki itirazının reddini talep ettiklerini, icra takibi davalının ikametgahı adresinde yetkili Bakırköy icra Müdürlüğünde açılmış olup, işbu itirazın iptali davaları yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını, borca itiraz talebin reddettiklerini, müvekkilinin, davalı borçlu şirketten alacaklı olduğu gerek imzalı-tasdikli cari hesap alacağı belgesinden, gerekse taraflara ait ticari defter kayıtlarının tetkikinden açıkça sübut bulduğunu, müvekkilin alacağı likit olduğundan...
Esas sayılı dosyasından davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı,borçlu tarafından borca ve yetkiye itiraz edildiğini, borçlunun yetki itirazı üzerine icra dosyasının Silivri İcra Müdürlüğü'nün ... esasına kaydı yapıldığı, borçlu tarafından işbu dosyadan gönderilen ödeme emrine karşı da davalı borçlu tarafından haksız ve mesnetsiz itiraz edildiğini ve bunun üzerine takip durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın %20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Dava dilekçesi üzerine karar verildiğinden davaya cevap bulunmamaktadır....
Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı borçlu takibe itirazında genel olarak borca itiraz etmiş olup özel bir itiraz nedenine dayanmadığından ve cevap dilekçesi de sunmadığından cevap süresi aşılarak sunulan talep ve delillerin değerlendirmeye alınamayacağı dikkate alınarak ispat yükü davacı alacaklıdadır....
İcra Müdürlüğünün 2019/28973 Esas sayılı dosyasına yetki ve borca itiraz dilekçesi sunulduğunu, itiraz üzerine icra dosyasının Edremit İcra Müdürlüğüne gönderilerek 2019/7155 Esas numarasını aldığını, borçlu tarafça bu dosyadan gönderilen ödeme emrine itirazda bulunulması üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, taraflar arasında doğan uyuşmazlık ticari nitelikte olduğundan arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu ve mutabakat sağlanamadığını ileri sürmüş olmakla Edremit İcra Müdürlüğünün 2019/7155 Esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibine devamına, borçlu itirazında haksız ve kötü niyetli olduğundan takip konusu alacağın % 20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı adına usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ise de davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamış olduğu görülmüştür....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin ilamsız icra takibi usulü ile başlatıldığını, 7 günlük itiraz süresinin geçtiğini, icra takibine itirazların icra dairesine yöneltilmesi gerekirken icra mahkemesinde dava açıldığını, açılan davanın usule ve yasaya aykırı olduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: "İstanbul 33. İcra Dairesi'nin 2019/30093 esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmesinde alacaklı tarafından borçlular aleyhine ilamsız takip yapıldığı, her iki borçluya ödeme emrinin 09/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, Küçükçekmece 2.İcra Müdürlüğü'nün 20/11/2019 tarih ve 2019/3008 muhabere numaralı evrakı ile borçlunun bir kısım belgeler sunduğu anlaşılmıştır. Dava, niteliği itibarıyla İİK'nın 62. maddesinde öngörülen borca itiraza ilişkindir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; geçici ödemeye ilişkin ara kararın yetkisiz mahkeme tarafından verildiğini, yetki itirazında bulunduklarını, mahkeme tarafından dosyanın henüz ilgili Erzin Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmediğini, ayrıca geçici ödemeye ilişkin itiraz kanun yolu açık olup süresinde itiraz etmiş olsalar itirazları sonuçlanmadan karar alınmadan icra takibinin devamına karar verilmesinin hatalı olduğunu, söz konusu davanın İİK 68 anlamında itirazın kaldırılması şartlarını taşımadığını, alacaklı tarafından yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmadığını, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşeceğinden, alacaklının takibin devamını isteyebileceğinden itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararının bulunmadığını, alacaklı vekili tarafından itirazın kaldırılması davasının 7 günlük süre içerisinde açılması gerekirken süresi geçtikten sonra dava açıldığını, henüz kesinleşmemiş bir ilamın icra takibine...
Yapılan icra takibi henüz kesinleşmeden borçlunun ödeme emrine itiraz hakkı bulunduğu süre içerisinde ödemenin yapılması halinde bu ödemenin cebri icra tehdidi altında yapılan bir ödeme olarak kabul edilmesi mümkün değildir." şeklindeki kararında da açıkça belirtildiği gibi somut duruma bakıldığında davacının dava konusu takip henüz hakkında kesinleşmeden borca itiraz süresi içerisinde icra veznesine de değil davalıya haricen rızaen ödeme yapmış olduğu, dava konusu takipte cebri icra aşamasına gelmeden, bir başka deyişle cebri icra tehdidi olmaksızın davacının borcu haricen kapattığı, icra takibinde süresinde borca itiraz mümkün iken davacının toplanan delillere göre davasının hukuki menfaat taşımadığı anlaşılmaktadır....
Açıklanan nedenlerle; icra takibine, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek olan faize, faiz oranına, borca ve tüm ferilerine itiraz ederek müvekkil aleyhine açılan icra takibinin durdurulmasına dair karar verilmesini talep ederiz. " şeklinde beyanda bulunduğu, kira sözleşmesindeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmediği, itiraz dilekçesinde taşınmazın teslim edilmediğini bildirdiği, alacaklının itirazın kaldırılması ve tahliye isteği ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Uyuşmazlık kiralananın davalı borçluya teslim edilip edilmediğine ilişkindir. Davalı borçlu vekili takibe itirazında taşınmazın müvekkiline teslim edilmediğini bildirerek borca itiraz etmiştir. Kural olarak bir davada davacı ve davalı iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. İ.İ.K.nin 269/2.maddesi uyarınca borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ilişkin mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır....
İsviçre’de menfi tespit davası 1994 yılında İcra ve İflas Kanununda değişiklik yapılarak kabul edilmiştir.(SchKG.m.85.a). İsviçre Federal Mahkemesi bir kararında icra takibine itiraz eden borçlunun menfi tespit davası açmasını kabul etmemiştir. (BGE 125 III 149 E.2c (Meier Isaak:İsviçre Hukuku Açısından İcra Hukukunun Güncel Sorunları, Medeni Usul ve İcra İflas Hukukçıları Toplantısı-VII, 24-25 Ekim 2008, s.89). IV-Alacaklının İtirazın Giderilmesi Talebinden Sonra Açılan Menfi Tespit Davasında Hukuki Yarar İlamsız icra takibine karşı süresi içinde yapılan itiraz ile veya gecikmiş itiraz nedeninin icra mahkemesince kabulü icra takibine devam edebilmek için alacaklının başvurusu ile itirazın giderilmesi gerekir. Bunun için alacaklının ya itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurması veya genel mahkemelerde itirazın iptali davası açmış olması gerekir....