Yargılamanın iadesi talebinde bulunan ..., tenkis davası ile ilgili olarak davalı durumunda bulunduğu ......
Hal böyle olunca, mahkemece, işin esasına girilmeksizin yargılamanın iadesi talebinin reddi gerekirken davalının ancak, ayrı dava konusu edilebilecek farklı eylemleri yargılamanın iadesi sebebi kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 08/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Madde hükmü uyarınca konutun geri verilerek bedel iadesi talep edildiği ve satış bedelinin iade edildiği davacının bu bedeli ihtirazi kayıtla aldığı anlaşılmıştır. Yapılan sözleşme ve ödeme miktarı konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Sorun sözleşme 5. Madde hükmü uyarınca bedel iadesi talep edildiğinde bunun denkleştirici adalet ilkelerine göre uyarlanmasının talep edilip edilemeyeceği konusundadır. Taraflar arasında yapılan sözleşme, tam iki tarafa borç yükleyen ve karşılıklı edimleri içeren sözleşme niteliğindedir. Sözleşme nin 3. maddesi uyarınca teslim süresi açıkça 24 ay olarak kararlaştırılmıştır. Aynı sözleşmenin 5. Madde hükmü uyarınca mülkiyetin davacıya devredileceği tarihe kadar alıcı isterse bedel iadesi talep edebileceği, paranın faizsiz iade edileceği kararlaştırılmıştır. Davacı taraf sözleşmede yaşanan gecikme nedeniyle bu hakkını kullanarak bedel iadesi talep etmiş ve satış bedelini ihtirazi kayıtla geri almıştır....
Mahkemece, "Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 374. maddesi uyarınca yargılamanın iadesi koşulları oluştuğundan söz edilerek yargılamanın iadesi talebinin kabul edilerek yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile yargılamanın iadesi talep edilen Ankara 7.Tüketici Mahkemesi‘ne ait 2013/3174 esas, 2015/1363 karar sayılı kararınıın iptaline; 2.384,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı banka tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir....
Mahkemenin yargılamanın iadesi talebi sonucunda verdiği karar temyiz edilebilir. Ancak aleyhine yargılamanın iadesi yoluna başvurulan karar kanundan dolayı kesin ise yargılamanın iadesi üzerine verilen karar da asıl karar gibi kesindir; yani temyiz edilemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt: V, ..., 2001, s. 5263). Dosya içeriğine göre işe iade talepli somut davada; İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi 25.10.2017 tarihinden sonra olduğundan, 7036 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar kesindir, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulamaz....
Mahkeme hükmü henüz kesinleşmemiş ise yargılamanın iadesi yoluna gidilemez. Somut olayda yargılamanın iadesi istenen Manisa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/288 esas 2003/78 karar sayılı kararı davalı ...'a 13.5.2003 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilerek 29.5.2003 tarihinde kesinleştirilmiştir. Halbuki, davalı ... dava dilekçesinin tebliğ edildiği tarihte tebligat adresinde olmadığı gibi tebliği alan kişi ile de arasında işçi işveren ilişkisi olmadığından yapılan tebligatlar Tebligat Yasası hükümleri gereğince geçersiz olduğundan ... yönünden karar kesinleşmemiştir. Bu durumda ortada yargılamanın iadesine konu olacak kesinleşmiş bir kararın varlığından söz etme olanağı bulunmadığından yargılamanın iadesi talebinin bu nedenle reddine karar vermek gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir....
İstinaf mahkemesi de, davacının ileri sürdüğü yargılamanın iadesi sebeplerinin HMK'nın 375/1. maddesinde tahdidi olarak sayılan yargılamanın iadesi sebeplerinden hiçbirisine uymadığı, dava konusu somut olayda yargılamanın iadesi sebepleri ve koşulları gerçekleşmediğinden ve yargılamanın iadesi sebebi bulunmadığından davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince tüm delillerin toplandığı, değerlendirilip tartışıldığı, kabul ve reddediliş sebeplerinin gerekçeleriyle ayrıntılı olarak açıklandığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususa da rastlanmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, "yargılamanın iadesi" isteğine ilişkin olup; Yerel Mahkemenin 15/04/2021 tarihli kararına karşı davacılar (yargılamanın iadesi talep edenler) tarafından temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine dava dosyası Dairemize gönderilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 374. ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın iadesi davası, yargılamasının iadesi istenen önceki davadan ayrı, bağımsız bir davadır. Öte yandan, 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesinin 2. fıkrası “Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 444. (28.07.2020 T. 7251 Sy. Kanun 47. madde) madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü içermektedir....
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları, ücret ve fazla mesai alacakları ile vergi iadesi alacağının tahsiline, hafta ve genel tatil ücreti alacağı talebinin reddine hükmedilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2.Davacı vergi iadesi alacağı talebinde bulunmuş olup, o tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre iadeye esas fiş veya faturanın işçi tarafından işverene verildiğinin kanıtlanması gerekir. Mahkemece bu husus irdelenmeden ve işverence talep konusu dönemde çalışanlar adına ilgili vergi dairesinden vergi iadesi alınıp alınmadığı araştırılmadan, yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....
takdirine göre, iadesi istenilen ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğname gibi ONANMASINA, 10.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....