Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; 2015 yılından beridir sabit kalan iştirak nafakasının ve yoksulluk nafakasının 1.000'er TL artırılmasını ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanını reddini talep etmiştir. DELİLLER: Dava dosyası....

Sınıf öğrencisi olduğu gerekçesi ile tarafların sosyal ekonomik duruma göre davanın kısmen kabulüne ve davacı lehine taktir edilen 800 TL yoksulluk nafakasının davalının yoksulluk durumu ortadan kalktığından dava tarihinden geçerli olmak üzere yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocukların her biri için taktir edilen 400 TL iştirak nafakasının nafakanın başlangıç tarihi ile dava tarihi arasında tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında nafakanın azaltılmasını gerektirecek ölçüde olağanüstü değişim olmadığından iştirak nafakasının azaltılarak yeniden taktirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK.182/2)....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/63 Esas sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuklar Hasan ve Yusuf'un velayetinin müvekkiline verildiğini, Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/40 Esas sayılı dosyası ile davacının yoksulluk nafakasının aylık 800,00 TL'ye, müşterek çocuk Hasan'ın iştirak nafakasının aylık 700,00 TL'ye, Yusuf'un iştirak nafakasının ise aylık 500,00 TL'ye çıkartıldığını, davalının halen yurt dışında çalıştığı şirketten 4.500,00 Dolar aldığını, çocukların eğitim masraflarından dolayı masraflarının arttığını, müvekkilinin çocukların geleceğini düşünerek kredi ile ev aldığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye, müşterek çocuk Hasan'ın nafakasının aylık 1.600,00 TL'ye, müşterek çocuk Yusuf'un nafakasının aylık 1.400,00 TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir....

    Asıl davada; 2004 yılında mahkemece yeniden değerlendirilerek hüküm altına alınmış olan nafakaların aradan geçen süre nedeniyle yetersiz kaldığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının 80 TL den 520 TL ye, iştirak nafakasının ise 100 TL den 700 TL ye artırılması, karşı davada ise; nafaka alacaklısının yoksulluk halinin ortadan kalktığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 200 TL ye, iştirak nafakasının ise 500 TL ye artırılmasına, karşı davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı – karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

      Mahkemece davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 500TL'ye yoksulluk nafakasının ise aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- TMK'nun 175.maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. 176/4.maddesinde ise; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." denilmektedir....

        nın velayetinin müvekkili anneye verildiğini, bu mahkeme kararı ile müvekkili için aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası, küçük için ise 250,00 TL iştirak nafakası kararı verildiğini belirterek müvekkili lehine takdir edilen 400,00 TL yoksulluk nafakasını 250,00 TL artırılarak aylık 650,00 TL’ye küçük için ise 250,00 TL iştirak nafakasının artırılarak 500,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı için mevcut yoksulluk nafakasının 550,00 TL'ye çıkarılmasına, müşterek çocuk.... için mevcut iştirak nafakasının 400,00 TL'ye çıkarılmasına bu miktarda dava tarihinden itibaren her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....

          Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; tarafların ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/307 E-2007/431 K.sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma sonucunda mahkemece tasdik edilen protokol ve kurulan hüküm gereği davalı için aylık 6.000 TL yoksulluk nafakası ödenmesine ve bu nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, velayeti anneye bırakılan müşterek çocuklar için yıllık 12.500’er TL den toplam 25.000 TL’nin her yıl Temmuz ayında ödenmesine ve her yıl TÜFE oranında artırılacağının hüküm altına alındığı, aradan geçen zaman içinde yoksulluk nafakasının 7.021,80 TL, iştirak nafakasının da yıllık toplam 29.750 TL’ye ulaştığını, kendisinin ve sahibi olduğu şirketin ekonomik kriz nedeniyle gelirinin azaldığını, davalının ise kira gelirlerinin olduğu, boşanmadan sonra emekli maaşı bağlandığı ve sabit maaşlı bir işte çalıştığını belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını...

            olduğu yoksulluk nafakasının arttırılarak aylık 400 TL ye ve müşterek çocuğun iştirak nafakasının arttırılarak aylık 350 TL ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

            Dolayısıyla bu rakamlar karar tarihindeki 8.000,00TL olan kesinlik sınırının altındadır ve karar istinaf talebinde bulunan davacı ve davalı taraf yönünden HMK'nın 341/4 maddesi gereği kesin niteliktedir. Bu nedenle davacı tarafın yoksulluk nafakasına, davalı tarafın ise yoksulluk ve iştirak nafakasına yönelik istinaf kanun yoluna başvurma talebinin kesin karara ilişkin olması dikkate alınarak, HMK'nın 341/4 ve 352/1- b maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir....

            Yoksulluk nafakası yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece; taraflar arasında düzenlenen ve mahkemenin 2016/956 Esas sayılı dosyasına sunulan 17/01/2017 tarihli boşanma protokolünde, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden yoksulluk nafakası taleplerinin bulunmadığının belirtilmesi karşısında, davacı kadının bu beyanının feragat niteliğinde olduğu, bir daha yoksulluk nafakası talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların Karşıyaka 1.Aile Mahkemesi'nin 27/02/2017 tarihinde kesinleşen kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davacı kadının karşı taraftan tedbir, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, katkı payı, katılma alacağı, mal ve alacak, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan ettiği, mahkemece de açıkça talep edilmediği belirtildiğinden taraflar lehine tedbir, yoksulluk nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir....

            UYAP Entegrasyonu