Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/464 esas 2002/1061 karar sayılı kararı ile boşandıklarını ve müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, boşanma ilamı ile davacı kadın ve müşterek çocuk için hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması istemiyle en son açılan dava neticesinde, davacı kadın için aylık 200 TL , müşterek çocuk için aylık 175 TL nafakaya hükmedildiğini ancak aradan geçen zaman içerisinde nafakaların ihtiyaçları karşılamadığını belirterek belirterek davacı için aylık 350 TL, müşterek çocuk için 300 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece bozma öncesi verilen ilk kararda, erkeğin davasının reddi ile kadının davasının kabulüne, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası, 25.000 TL maddi 25.000 TL manevi tazminat ve ortak çocuklar için aylık 200,00 TL tedbir , 250,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, bu hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki boşanma davası ve ferileri...

      Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usulü kazanılmış hakka aykırı şekilde yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarlarının arttırılması doğru bulunmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. 3-Davacı-karşı davalı baba ile velayeti anneye bırakılan ortak çocuk arasında, her yıl yarıyıl tatilinin ilk haftası ve her yıl 1-31 Temmuz tarihleri arasında kurulan kişisel ilişkide kişisel ilişkinin başlangıç ve sona erme saatlerinin gösterilmemesi hükmün infazında tereddüte sebep olacağından doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

        500,00 TL'ye ve iki çocuk için iştirak nafakalarının aylık 500,00'er TL'ye çıkarılmasını talep etmiştir....

          Aile Mahkemesinin 2011/419 Esas ve 2012/173 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müvekkili için 250 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için 175 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını, çocuğun masraflarının arttığını, davalının maddi durumunun iyi olduğunu, davalının kuyumcu dükkanı ve taşınmazları olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının 500 TL’ye ve iştirak nafakasının 400 TL’ye çıkarılmasını; birleşen ......

            DAVA TÜRÜ : Boşanma-Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kabul edilen kadının davasının tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Bölge adliye mahkemesinin gerekçeli kararının açıklama kısmında ''İlk derece mahkemesince kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarlarının az olduğu'' ve yine bölge adliye mahkemesinin gerekçeli kararının hüküm kısmında "Davacı-davalı kadının iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun da kısmen kabulüne karar...

              Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi dikkate alındığında mahkemece boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı yeterli bulunmadığı gibi davacı tarafça yoksulluk - iştirak nafakalarının her yıl Tefe- Tüfe oranında artırılması talep edildiği halde bu talep hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesi de doğru görülmediğinden, davacı kadının bu yönlere ilişkin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin 8 nolu hüküm fıkrası ile 6 nolu hüküm fıkrasının iştirak nafakasına ilişkin hükümlerinin kaldırılmasına, HMK'nun 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; davacı kadın yararına TMK'nın m.175 uyarınca aylık 1.000 TL yoksulluk nafakası takdiri ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takdir edilen yoksulluk nafakası ile iştirak nafakalarının boşanma kararının kesinleştiği tarihten bir yıl sonra geçerli olmak üzere her yıl Tüfe-Üfe ortalaması oranında artırılması gerektiği...

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadına takdir edilen yoksulluk...

                İlk hükümde kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakası davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, ilk hükümde belirlenen miktarlar yönünden davacı-karşı davalı erkek yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usulü kazanılmış hakka aykırı şekilde yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarlarının arttırılması doğru bulunmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir." şeklindeki gerekçe ile ikinci kez bozulduğu, ikinci bozma sonrası Ankara 7....

                Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı lehine boşanma neticesinde aylık 300 TL'lik yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının yeniden evlendiğini, bu evliliğinden de bir çocuğu daha olduğunu, aylık 1.017,24 TL maaşı olup, aylık 450 TL de kira ödemesi bulunduğunu, çocuğunun aylık 600 TL de kreş masrafı olduğunu, davacının ise maddi durumunun iyi olduğunu savunarak davanın reddini istemiş; karşı dava olarak da müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının kaldırılması ya da aylık 100'er TL'ye indirilmesini ve davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ya da aylık 100 TL'ye indirilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu