"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, velayetin değiştirilmesi ile birlikte iştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TÜRÜ : İştirak ve Yoksulluk Nafakası Arttırılması-Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, yoksulluk nafakası arttırımı talebinin reddi, iştirak nafakası miktarı ile.... velayetine ilişkin olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.12.2016 (Çrş.) ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı müşterek çocuk T1 yönünden nafakanın arttırılması talebinin kısmen kabulü ile müşterek çocuk Suat'ın aylık iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak kaydıyla aylık 200 TL arttırılarak aylık 400 TL'ye çıkartılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı T3 yönünden nafakanın arttırılması talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı T3 vekili istinaf dilekçesinde; iştirak nafakası miktarı ile müvekkilinin yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılarak, müvekkilinin talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Somut olayda, dava dilekçesinde iştirak nafakasının arttırılması ve müşterek çocuğun eğitim giderleri yönünden talepte bulunulmuş, eğitim giderleri yönünden tarafların anlaştıkları miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece, hüküm fıkrasında, ... 17. Aile Mahkemesinin 2005/440 Esas, 2006/76 Karar sayılı kararı ile müşterek çocuk .... için hükmedilen 300.TL iştirak nafakasının devam edip etmeyeceği hususunda bir karar verilmemiştir. Yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca hüküm açık ve infazda tereddüt doğurmayacak nitelikte olmalıdır. Mevcut iştirak nafakası yönünden de hüküm kurulması gerekirken, infazda tereddüde yol açacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Dava, iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Davacı, müşterek çocuk .... için hükmedilen aylık 100,00 TL iştirak nafakasının arttırılması talebinde bulunmuş, davalı ise cevap dilekçesi ekinde sunduğu 24.12.2010 tarihli belgeye dayanarak müşterek çocuk .... için hükmedilen 10 yıllık nafaka bedelini peşinen ödediğini iddia etmiştir. Davacı dilekçesinde, söz konusu belgenin zorla imzalatıldığını ileri sürmüş ise de, belgenin tanzim tarihi dikkate alındığında, yürürlükte bulunan 818 sayılı B.K 31.maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde herhangi bir dava açılmamıştır. Hal böyle olunca, Mahkemece, davalının cevap dilekçesi ekinde sunduğu 24.12.2010 tarihli belge değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesinin 2011/806 esas 2013/146 Karar ve 12/02/2013 tarihli kararı ile tarafların müşterek çocuğu ZEYNEP ELİF (eski ismi ile KERİMAN SULTAN) için hüküm altına alınan aylık 1.500,00 TL’lik iştirak nafakasının dava tarihi olan 15/10/2021 tarihinden itibaren taktiren 2.000,00 TL artırılarak aylık 3.500,00 TL’ye YÜKSELTİLMESİNE, hükmedilen nafakanın gelecek yıllarda ÜFE oranında ARTTIRILMASINA, 2- Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuk lehine hükmolunan iştirak nafakasının talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün; aleyhine hükmolunan nafakanın kaldırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 150 TL yoksulluk nafakasının 225 TL'ye, 75 TL iştirak nafakasının, 175 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-İştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuğun eğitim durumu, yaşı ve ihtiyaçları gözönüne alındığında iştirak nafakasına yönelik verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile artırıma ilişkin verilen hükmün ONANMASINA, 2- Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken;çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. O halde, davacı 04.08.2014 tarihli cevaba cevap dilekçesinde talebinin iştirak nafakalarının arttırılması istemine ilişkin olduğunu belirtmiş olmakla, mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, davalı ile boşandıklarını, kesinleşen boşanma ilamına göre müşterek çocuk için 250,00 TL iştirak nafakasına hükmolunduğu ve hükmolunan nafakanın gelecek yıllarda da ÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini, ancak aradan geçen zaman içerisinde nafaka alacağının ihtiyaçlarının artması nedeniyle önceki sabit artışın (ÜFE oranındaki) yetersiz kaldığını ileri sürerek iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye çıkartılması isteminde bulunmuştur.Mahkemece, önceki davaya konu kesinleşen ilama göre hükmolunan nafakanın gelecek yıllarda da ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, söz konusu kararın infazı aşamasında İcra Müdürlüğü tarafından yasal artışın yapılacağı, bu hususta mahkeme tarafından yeniden karar verilmesini gerektirir dosyaya yansıyan özel bir durumun olmadığı gerekçesiyle iştirak nafakasının arttırılması isteği hakkında karar...
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakalarının ayrı ayrı 500’er TL ye artırılmasına karar verilmiştir. 1- İştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuğun eğitim durumu ve ihtiyaçlarına göre iştirak nafakasının artırılmasıyla ilgili verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı tarafın bu yöne ilişen temyiz itirazlarının reddi ile verilen hükmün ONANMASINA, 2- Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....