Mahkeme ... tarihli kararında; ortak çocuklardan ... yararına aylık 1.250TL, ... yararına aylık 1.200-TL iştirak nafakasına hükmetmiş, tarafların temyiz talebi üzerine Dairemizin 27.05.2021 tarihli bozma ilamı ile; iştirak nafakalarının ve kadın yararına hükmolunan tazminatların az olduğu gerekçesi ile karar bozulmuştur. Davacı kadın 21.12.2021 tarihli beyan dilekçesi ile ortak çocuklardan ... için aylık 4.500-TL, ... için aylık 5.500-TL iştirak nafakası talebinde bulunmuştur. Bozma ilamına uyan mahkemece iştirak nafakasının kamu düzenine ilişkin olduğu belirtilerek davacının dava dilekçesindeki talebinden daha fazla iştirak nafakası talep etmesinin iddianın genişletilmesi mahiyetinde olmadığı gerekçesi ile talep aşılarak, ortak çocuk Seray için aylık 4.000 TL, Selin için 3.750-TL iştirak nafakasına hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
ın sahte fatura düzenleme suçuna iştirak ettiği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın suçlamayı kabul etmemesi ve sanık hakkında düzenlenen vergi tekniği ve vergi suçu raporlarında sanığın şirketin beyannamelerini vermek suretiyle maddi menfaat gözeterek sahte fatura düzenleme suçuna iştirak ettiğinin belirtilmesi, faturaları kullanan mükelleflerin faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları ve faturaların verilmesine sanığın iştirak olup olmadığı konusunda sanığın aleyhine değerlendirilebilecek bir beyanlarının bulunmaması ve ele geçirilen faturalar üzerinde sadece imzaların aidiyeti yönünden inceleme yaptırılması karşısında, maddi gerçeğin ve iştirak iradesinin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için, faturalarda yer alan ibareleri kapsayacak şekilde mukayeseye esas yazı örnekleri temin edilerek faturalar üzerinde yer alan yazıların sanığa aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra, 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci...
B... takdir edilen 750,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden 5 yıl artmaması da gözönüne alınarak 500,00 TL daha artırılarak 1.250,00 TL'ye çıkartılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Taraflar arasında gerçekleşen iştirak nafakası ve artırılmasına ilişkin hükümler incelendiğinde; Kayseri 3. Aile Mahkemesinin 2005/809 Esas- 2006/379 Karar sayılı ilamıyla tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Ö... S...'...
Ceza hukukunda ceza sorumluluğunun esaslarını düzenleyen genel hukuk hükümlerinin düzenlendiği Türk Ceza Kanunu'nun suça iştirak halini düzenleyen bölümde; suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her birinin fail olarak sorumlu olacağı; suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığının yeterli olduğu; suçun işlenişine iştirak eden her bir kişinin, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılacağı hususu düzenlenmiş olup, iştirak fiilinde esas olanın fiil olduğu dikkate alındığında, davacı tarafından sahte belge düzenleme fiiline iştirak edilip edilmediğinin asıl borçlu şirket veya mükelleften bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
Ceza hukukunda ceza sorumluluğunun esaslarını düzenleyen genel hukuk hükümlerinin düzenlendiği Türk Ceza Kanunu'nun suça iştirak halini düzenleyen bölümünde ise; suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her birinin fail olarak sorumlu olacağı; suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığının yeterli olduğu; suçun işlenişine iştirak eden her bir kişinin, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılacağı hususu düzenlenmiş olup, iştirak fiilinde esas olanın fiil olduğu dikkate alındığında, davacı tarafından sahte belge düzenleme fiiline iştirak edilip edilmediğinin asıl borçlu şirket veya mükelleften bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davacının 21.10.2010 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını ve boşanmanın 15.11.2010 tarihinde kesinleştiğini, boşanma sonucunda müşterek çocuk için 500 TL iştirak nafakasına hükmolunduğunu, müvekkilinin hükmolunan iştirak nafakasına kendi ailesinin destek vereceğini beyan etmesi ve yeni bir iş bulacağı ümidi ile kabul ettiğini ancak müvekkilinin ailesinden destek alamadığı gibi halen işsiz olduğunu mevcut nafakayı ödeyemediği ileri sürülerek, iştirak nafakasının aylık 500 TL’den 250 TL’ye indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile iştirak nafakasının aylık 500 TL’den aylık 250 TL’ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Buna bağlı olarak; çocuğun ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması talebi ile dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Diğer taraftan, kanun gereği çocuğun ergin olması ile kendiliğinden sona eren iştirak nafakası nedeniyle davacı hakkında takip bulunması halinde dahi, davacının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca şikayet yoluna başvurma imkanının bulunduğu, diğer bir ifade ile bir hakkın, mahkeme kararına gerek olmaksızın, başka bir yolla ve aynı ölçüde güvenli olarak elde edilebilmesinin mümkün olduğu, bu durumda o hakla ilgili olarak dava açılmasında hukuki yararın bulunmadığı açıktır....
Asliye(Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Hukuk Mahkemesi'nin 20.10.2012 Tarihli 2012/32 Esas, 2012/13 Karar sayılı ilamının 4. bendinde "çocuk ... için aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davacı tarafından alınarak davalı tarafa verilmesine", 5 nolu bendinde ise "çocuk ... için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının çocuğun lise eğitimi bitene kadar geçerli olmak üzere davacı tarafından alınarak davalı tarafa verilmesine" karar verildiği görülmektedir. İcra müdürlüğünce lise tahsili bitene kadar devam edeceği belirtilen iştirak nafakası hükmün 5 nolu bendinde belirtilen iştirak nafakası olup, 4 nolu bendde karara bağlanan aylık 500,00 TL iştirak nafakasının çocuğun reşit olması ile sona ermesi gerektiği açıktır. O halde, mahkemece müşterek çocuk ...'...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Arttırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İştirak nafakasının arttırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile ortak çocuk yararına aylık 3.000 TL iştirak nafakasına karar verilmiş taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince davalının istinaf talebinin kabulü ile iştirak nafakasının aylık 1.500 TL. olmasına, davacının istinaf talebinin ise esastan reddine karar verilmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakası miktarı azdır....
Davacı kadın vekili, 19.03.2021 tarihli dilekçesinde; müşterek çocuklar için ödenecek olan iştirak nafakasının her yıl ÜFE artış oranına göre artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; davanın kısmen kabulü ile Gölhisar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2015/126 esas ve 2016/76 karar sayılı ilamı ile hükmedilen nafaka ile tahsilde tekerrür olmamak üzere; küçük Zeliha Esma için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 750,00 TL'ye, küçük Gülsüm için hükmedilen iştirak nafakasının ise aylık 450,00 TL'ye yükseltilmesine, hükmedilen nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. Davalı erkek vekili; kabul edilen davaya yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....