Mahkemece; dava tarihi itibarı ile müşterek çocuk Anıl'ın 18 yaşını ikmal ettiği gerekçesiyle Anıl yönünden ilgili davanın husumet yokluğundan reddine ve müşterek çocuk Aybüke yönünden hükmedilen nafaka tarihinden bugüne kadar takriben 2 yılı aşkın süre geçmiş bulunduğunu, küçüğün ihtiyaçlarının artması da gözönünde bulundurularak, hakkaniyet gereği iştirak nafakasının 50,00 TL artırılarak 125,00 TL’ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırım istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/90 Esas ve 2013/96 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, mahkemece davalı lehine aylık 200 TL yoksulluk, müşterek çocuk 1998 doğumlu İsmail ve 2001 doğumlu Halil lehine 100'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk ve iştirak nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, amelelik yaparak geçimini sağladığını, nafakayı ödemekte zorlandığını ileri sürerek, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
, davacı talebinin, taraflar arasındaki kesinleşen boşanma ilamı ile müşterek çocuklar lehine verilen iştirak nafakalarının artırılmasına ilişkin olduğunu, buna göre müşterek çocuk........ için daha önce hükmedilen iştirak nafakasının 600 TL'ye, müşterek çocuk..... için verilen iştirak nafakasının 1.400 TL'ye artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2011/857 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile aylık ayrı ayrı 175,00'er TL'ye çıkartıldığını, ancak aradan geçen zaman içinde öğrenci olan çocukların ihtiyaçlarının artmasıyla nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek iştirak nafakalarının aylık ayrı ayrı 800,00'er TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı; ikinci evliliğini yaptığını ve bu evliliğinden de bir çocuğunun olduğunu, ayrıca borçları olduğunu belirterek, davanın reddini istemiş, mahkeme aksi kanaatte ise çocukların toplamda 350,00 TL olan nafakasının toplamda aylık 400,00 TL'ye çıkartılmasını kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; müşterek çocuklar....ehine aylık ayrı ayrı 175,00'er TL olarak bağlanmış bulunan iştirak nafakalarının dava tarihi olan 09/03/2016 tarihinden itibaren aylık ayrı ayrı 250,00'şer TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....
davacı kurumun sermayesine % 39 nispetinde iştirak etmektedir. Ancak, imtiyazlı hisse senetleri nedeniyle kara iştirak nispeti % 42,999 olmaktadır. Uyuşmazlık, söz konusu istisnanın hesabında sermayeye iştirak nispetinin mi, yoksa kara iştirak nispetinin mi uygulanacağına ilişkindir. 3239 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8 inci maddesine eklenen 16 numaralı bent hükmü ile, söz konusu kuruluşların kaldırılan vergi alacağı müessesesi nedeniyle artacak olan vergi yüklerinin azaltılması amaçlanmıştır. Nitekim, kanunun gerekçesinde de söz konusu kuruluşların ek vergi yükü ile karşılaşmamaları için bu değişikliğin yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Söz konusu istisnanın getirilişindeki amaç, ilgili kuruluşların elde ettikleri kar payının üzerindeki vergi yükünün azaltılması olduğundan, istisnanın kara iştirak nispetinde uygulanması gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile; Kayseri 2.Aile Mahkemesi'nin 2015/133 Esas, 2016/291 Karar sayılı ve 24/03/2016 tarihli kararı ile, müşterek çocuk Selin için aylık 300,00 TL olarak hükmedilen iştirak nafakasının (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL arttırılmasına, toplamda müşterek çocuk Selin için aylık 600,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen iştirak nafakasının her yıl TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında arttırılmasına, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece hükmedilen nafaka miktarının düşük olduğunu, bu nedenle kararın müvekkili lehine kaldırılmasına ve aylık 1.000 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; her ne kadar davacının, … tarafından yapıldığı iddia edilen sahte belge düzenleme faaliyetine iştirak ettiğinden bahisle dava konusu vergi ziyaı cezası kesilmiş ise de; davacı hakkında yapılan tespitlerin, …'ya vermiş olduğu vekaletnameyle sınırlı kaldığının görüldüğü davacının, sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiği hususunun ve bu yöndeki iradesinin varlığının iştirak fiiline yönelik somut veri ve tespitler ile hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmediği, diğer bir ifadeyle davacı hakkında iştirak fiiline ilişkin herhangi bir rapor tanzim edilmeden, ayrıntılı araştırma yapılmadan, hali hazırda iştirak eylemi bulunmakta ise hangi dönemleri kapsadığı araştırılıp tespit edilmeden, salt vergi tekniği raporunda yer alan bazı tespitlere dayanılarak davacının iştirak eylemi içerisinde olduğu kanaatine varıldığı, bu durumun ise iştirak fiilinin varlığı için yeterli delil teşkil etmeyeceği, kaldı ki iştirakten bahsedebilmek...
Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; her ne kadar davacının, … tarafından yapıldığı iddia edilen sahte belge düzenleme faaliyetine iştirak ettiğinden bahisle dava konusu vergi ziyaı cezası kesilmiş ise de; davacı hakkında yapılan tespitlerin, …'ya vermiş olduğu vekaletnameyle sınırlı kaldığının görüldüğü davacının, sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiği hususunun ve bu yöndeki iradesinin varlığının iştirak fiiline yönelik somut veri ve tespitler ile hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmediği, diğer bir ifadeyle davacı hakkında iştirak fiiline ilişkin herhangi bir rapor tanzim edilmeden, ayrıntılı araştırma yapılmadan, hali hazırda iştirak eylemi bulunmakta ise hangi dönemleri kapsadığı araştırılıp tespit edilmeden, salt vergi tekniği raporunda yer alan bazı tespitlere dayanılarak davacının iştirak eylemi içerisinde olduğu kanaatine varıldığı, bu durumun ise iştirak fiilinin varlığı için yeterli delil teşkil etmeyeceği, kaldı ki iştirakten bahsedebilmek...
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; anlaşmalı olarak boşandıklarını, velayetin anneye bırakıldığını, çocuk için aylık 1.000,00- TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, 2015 yılında hükmedilen 1.000,00- TL nafakanın ekonomik koşullar ve paranın değer kaybetmesi nedeniyle yetersiz kalması sebebiyle iştirak nafakanın artırılması talepli dava açıldığını, Alanya 1. Aile Mahkemesinin 2019/272 E. 2019/625 K. Sayılı kararı ile aylık 150,00 TL artırılmak sureti ile aylık 1.150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, açılan bu davada iştirak nafakasının indirilmesi için gerekli olan şartların oluşmaması nedeniyle işbu davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir....
Davacı- Davalı taraf hükmedilen iştirak nafakası ile reddedilen asıl davadaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamından, birleşen dava yönünden kabul edilen iştirak nafakasının miktarının, bir yıllık toplam tutarının 400x12= 4.800 TL olduğu, reddedilen yoksulluk nafakasının bir yıllık tutarı 350x12=4.200 TL, reddedilen iştirak nafakasının ise 300x12=3.600 TL olduğu, kararı davacı- davalı istinaf ettiğinden kararın kabul ve ret edilen kısım itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu, bu durumda davacı- davalı tarafın kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davacı-davalının istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu doğrultuda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....