"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması-icra takibinin durdurulması-menfi tespit davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müşterek çocuk ... lehine iştirak nafakası bağlandığını, müşterek çocuğun 05.02.2013 tarihinde reşit olduğunu ileri sürerek, iştirak nafakasının kaldırılmasını ve hakkında yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Toplanan delillerden; tarafların 10.9.2013 tarihinde boşandıkları, 2008 doğumlu müşterek çocuk Tayfur'un velayetinin davalı-davacı anneye bırakıldığı ve müşterek çocuk yararına 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, iştirak nafakasının artırılmasına yönelik işbu davanın ise 24.12.2014 tarihinde açıldığı, mahkemece iştirak nafakasının aylık 750 TL'ye yükseltildiği anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarında ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarında meydana gelen değişikliğe göre, takdir edilen iştirak nafakası çoktur. Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....
C.. için takdir edilen iştirak nafakasının artırılan bölümünün yıllık tutarı, karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırı 2080 TL 'yi geçmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddi ve iştirak nafakasının arttırılması yönündeki temyiz isteklerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1291 KARAR NO : 2022/1285 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GEREDE ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2022/44 ESAS, 2022/131 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK NAFAKASININ ARTIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Gerede Asliye Hukuk Mhakmesinin 2009/6 Esas, 2011/58 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, bu kararla birlikte tarafına 200 TL yoksulluk nafakasının bağlandığını, takdir edilen 200 TL yoksulluk nafakasının 3,5 yıllık zaman içinde yetersiz kaldığını, Gerede Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2020 NUMARASI : 2018/416 ESAS, 2020/156 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı (kadın) vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Bakırköy 4....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2021 NUMARASI : 2020/479 ESAS, 2021/331 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASININ KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, davacının kızı olduğunu, Bakırköy 10....
Davada; davacının, davalının kızı olduğu, önceki iştirak nafakası olan 85 TL'nin davacının reşit olması nedeniyle son bulduğu, davacının eğitiminin devam ettiği, davacıya ait önceki 85 TL iştirak nafakasının 750 TL'ye yükseltilmesini talep etmiş, mahkemece önceki iştirak nafakasının 220 TL yükseltilerek hüküm kurulmuş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Somut olayda; davacı dava tarihinde ... olup, üniversite eğitimine devam etmektedir. İstenen nafaka yardım nafakasıdır. Önceki iştirak nafakası son bulmuştur. Mahkemece müstakil 220 TL yardım nafakasına hükmolunması gerekirken önceki sona eren iştirak nafakasının artırılması suretiyle hüküm kurulması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1.fıkrasındaki "iştirak" ibaresi çıkartılarak yerine "yardım" ibaresi eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 22.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların Sarıyer Aile Mahkemesinin 2007/634 Esas 2007/764 Karar sayılı ilamıyla anlaşmalı boşandıkları; söz konusu karar ile ortak çocuk lehine yıllık 50.000,00 TL iştirak nafakasına, iştirak nafakasının her yıl protokolde belirtilen şekilde %20 oranında arttırılarak devamına karar verildiği; kararın 22.10.2007 tarihinde kesinleştiği, iştirak nafakasının azaltılması talebiyle açılan iş bu davanın 13.10.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan incelemede, eldeki dava tarihi itibarıyla iştirak nafakasının azaltılmasını gerektirir koşulların oluşmadığı anlaşılmaktadır....
Ceza hukukunda ceza sorumluluğunun esaslarını düzenleyen genel hukuk hükümlerinin düzenlendiği Türk Ceza Kanunu'nun suça iştirak halini düzenleyen bölümde; suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her birinin fail olarak sorumlu olacağı; suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığının yeterli olduğu; suçun işlenişine iştirak eden her bir kişinin, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılacağı hususu düzenlenmiş olup, iştirak fiilinde esas olanın fiil olduğu dikkate alındığında, davacı tarafından sahte belge düzenleme fiiline iştirak edilip edilmediğinin asıl borçlu şirket veya mükelleften bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
MADDELERİ UYARINCA TAKDİR EDİLEN TEDBİR VE YOKSULLUK NAFAKASININ USUL VE YASAYA AYKIRI OLDUĞU" YÖNÜNDEN İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜ İLE, ERDEMLİ 3. ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 10/10/20192018/52Esas2019/295Kararsayılıkararında"kadınlehineTMK'nun169ve175.maddeleriuyarıncatakdiredilentedbirveyoksulluknafakasınınusulveyasayaaykırıolduğu"yönündenistinafbaşvurusununKABULÜile,Erdemli3.AsliyeHukuk(Aile)Mahkemesinin10/10/2019 NUMARASI : 2018/52 ESAS 2019/295 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....