WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Velayetin kendisine bırakıldığı eş çocuğa bakmayıp karşı taraf çocuğa bakıyorsa çocuğa bakan, velayetin değiştirilmesi davası açmak zorunda olmadan doğrudan iştirak nafakası talebinde bulunabilir. Velayet değiştirilmeden çocuğa bakan iştirak nafakası davası açıp iştirak nafakasına hükmolunduktan sonra çocuk velayetinde bulunduğu tarafın yanına giderse bu taraf nafakanın kaldırılmasını her zaman isteyebilir ve nafaka kaldırılır. Açıklanan nedenlerle dava tarihi olan 05.01.2015 tarihinden -Ekim 2015 tarihine kadar velayeti davacı annede olup, davacı anne yanında kalan ve anne tarafından bakılan ortak çocuk için hakkaniyete uygun (T M K 4....

    Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; müvekkili davalı ile davacı arasında görülen boşanma davasında müvekkilinin yoksulluk nafakası talebi olmadığını ve bu yönde bir karar verilmediğini, yalnızca müşterek çocukları Esma yararına iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak kararın yazılması sırasında maddi hata yapılarak sehven iştirak nafakası yerine yoksulluk nafakası olarak yazıldığını, aslen hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olduğunu, bununla birlikte aradan geçen zaman içinde müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını ve hükmedilen iştirak nafakasının yetersiz kaldığını belirterek; asıl davanın reddi ile karşı davaları bakımından ise iştirak nafakasının 450 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması istemlerine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazları yerinde değildir. 2- Davacı erkek vekili, velayeti davalı annede olan müşterek çocuğun velayetinin değiştirilerek davacı babaya verilmesini ve çocuk için daha önce hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasını istemiştir. Davacı erkeğin velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talepleri reddedilmiş ve reddedilen velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talepleri yönünden davalı kadın yararına iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; davalı ile davacının boşandıklarını, müşterek çocuk Emre'nin velayetinin davacı anneye bırakıldığı, ağırlaşan hayat şartları karşısında masraflar ve okul giderlerinin artması nedeniyle müvekkilinin müşterek çocuğa nafaka bağlanması için açtığı dava sonucu aylık 100 TL iştirak nafakası bağlandığı, hükmedilen aylık 100 TL iştirak nafakasının günün ekonomik koşulları ve müşterek çocuğun büyümesi ve ihtiyaçlarının artması sonucu yetersiz kaldığını belirterek, aylık 100 TL iştirak nafakasının aylık 800 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir...

        iştirak nafakasının azaltılması kararı yönünden bozulmuş, bozma ilamına karşı davacı baba tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur....

          Buna bağlı olarak; davalının ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması talebi ile dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Diğer taraftan, kanun gereği davalının ergin olması ile kendiliğinden sona eren iştirak nafakası nedeniyle davacı hakkında takip bulunması halinde dahi, davacının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca şikayet yoluna başvurma imkanının bulunduğu, diğer bir ifade ile bir hakkın, mahkeme kararına gerek olmaksızın, başka bir yolla ve aynı ölçüde güvenli olarak elde edilebilmesinin mümkün olduğu, bu durumda o hakla ilgili olarak dava açılmasında hukuki yararın bulunmadığı açıktır....

            E... lehine iştirak nafakasının artırımının talep edildiği ancak TMK.328/1.maddesi gereği, iştirak nafakasının, çocuğun reşit olmasıyla kendiliğinden sona erdiği anlaşılmaktadır. Yukarıda anılan yasa maddelerindeki düzenlemeye göre, davalı babanın çocuğa bakma mükellefiyeti çocuğun reşit olmasıyla sona ereceğinden; mahkemece, davacı F... E... açısından iştirak nafakası artırım talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek iştirak nafakasının artırımına hükmedilmesi doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Davacı Ferah lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden yapılan değerlendirmede; TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

              Davacı babanın boşanma döneminde protokol ile çocuklara iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiği sıradaki sağlık durumu ile iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin davayı açtığı sıradaki sağlık durumu arasında bir fark bulunmadığı; en son alınan sağlık kurulu raporunda belirtilen sağlık durumunun boşanma öncesinde de aynı olduğu; babanın durumunda bir değişiklik olmadığı; iştirak nafakasının kaldırılması için gerekli yasal koşulların bulunmadığı açıktır. Somut olayda çocukların büyüyen yaşları ile birlikte artan ihtiyaçları, yapılan harcamaların yoğunluğu, babanın durumunda bir değişikliğin olmayışı gözetilerek iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin davanın yasal koşulları taşımaması ve hakkaniyete uygun olmaması karşısında reddedilmesi gerekir iken; yanılgılı değerlendirme sonucu kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                Aile Mahkemesi 2012/1127 Esas ve 2012/1124 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için 01/06/2014 tarihinden itibaren aylık 100,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında artırılmasına, çocuğun eğitim ve sağlık giderlerinin yarısının davalı tarafça karşılanmasına karar verilmiştir. Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk Ayperi'nin 2004 doğumlu ilköğretim öğrencisi, davalının ise, devlet hastanesinde memur olup, aylık 2.069,00 TL gelirinin bulunduğu, kira ödemediği ve aracının olduğu anlaşılmıştır. Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. İştirak nafakası davasında, nafaka miktarının artış oranına ilişkin düzenleme bulunması daha sonra iştirak nafakasının arttırılması için dava açılmasına engel değildir. Önceki davada belirlenen iştirak nafakası ve artış oranı kesin hüküm oluşturmaz....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından dava dilekçesi ile müşterek çocuğun velayeti ve iştirak nafakası talep edilmiş yerel mahkeme tarafından tensiben iştirak nafakasına ilişkin talebin tefrikine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu