baba yanında kalan çocuk yönünden ödenen iştirak nafakasının yoksulluk nafakasından mahsubu talebine ilişkindir ....
Davacının iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı taktirde indirilmesi talebinin reddedilmesine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacının iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı taktirde indirilmesi talebinin reddedilmesine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandığını, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, çocuk lehine aylık 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekillinin bu yükümlülüğü bir dönem ifa ettiğini ancak daha sonra sağlık problemleri yaşadığını, çalışamadığını belirterek; iştirak nafakasının kaldırılmasına, bu talep kabul edilmezse nafakanın aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Müşterek çocuk Taha dava tarihi olan 13.12.2011'de reşit olduğuna göre artık, davacı (baba) iştirak nafakasının kaldırılması talebiyle velayeten anneye karşı dava açamaz. Davalının iştirak nafakasının kaldırılması davası yönünden pasif husumet ehliyeti bulunmadığından, başka bir anlatımla; davalının davalı olma sıfatı olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar gözardı edilerek yanılgılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
M.. aralarındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi davasına dair Akşehir 1.Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesinden verilen 12.12.2013 günlü ve 2013/216 E.-2013/858 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 29.09.2014 günlü ve 2014/4676 E.-2014/12613 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 440.maddesinde öngörülen karar düzeltme sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 11.530 TL'ye çıkarılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 07.06.2022 tarihli yazısı ile istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesi ile; davalı çocuğu yararına boşanma ile hükmedilen iştirak nafakasının davalının üniversite mezunu olması ve çalışabilecek durumda olması sebebi ile kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile davalı hakkında hükmedilen iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, davalının kararı istinaf etmesi üzerine mahkemece ek kararla kesin olduğu gerekçesi ile, istinaf talebinin reddine karar verilmiş, hüküm 01.03.2022 tarihinde kesinleştirilmiş, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 07.06.2022 tarihli yazısı ile, karar ile ilgili kanun yararına...
Aile Mahkemesinin 02/03/2022 tarih, 2020/453 esas ve 2022/167 karar sayılı kararının HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve yerine aşağıdaki şekilde YENİ HÜKÜM TESİSİNE; "1- Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talebinin ayrı ayrı REDDİNE, 2- Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının azaltılmasına ilişkin talebinin KISMEN KABULÜ ile, Antalya 4....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/ karşı davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuklar lehine hükmolunan iştirak nafakasının talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı/ karşı davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı erkek tarafından açılmış yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı kadın tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....
Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Mersin 2. Aile Hukuk ve Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mersin 2. Aile Hukuk Mahkemesince, dava velayetin kaldırılması adıyla açılmış ise de karşılıklı talep ve kabullerde davanın Nüfus Hizmetleri Kanunu gereğince nüfus kaydının iptali/düzeltilmesi şeklinde açılması gerektiği gerçekte aradaki ihtilafın velayet ihtilafı olmadığı davacının olmayan çocukların bilerek davalılar tarafından davacının çocuğuymuş gibi nüfusa kaydedildiği bu haliyle davanın nüfus kaydının iptal ve düzeltilmesi niteliği taşıdığı ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği belirtilerek, görevsizlik kararı verilmiştir. Mersin 2....