WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; dava açıldığı sırada davacı annesinin velayeti altında olan Yıldız'ın üniversite sınavına hazırlanmak amacıyla dershaneye gittiği, yargılama sırasında reşit olması nedeniyle Yıldız'ın yardım nafakası için davaya dahil edilmesi için mahkemenin 15/07/2014 tarihli 2. celsesindeki 2. nolu "Davacı vekili davaya yardım nafakası olarak devam edeceklerini beyan ettiğinden iştirak nafakasının bitim tarihinden itibaren davaya dahil edilmek üzere süre verilmesine" ara kararı gereğince süre verildiği, bunun üzerine yargılama sırasında Yıldız'ın ergin olması üzerine avukat tayin ettiği, avukatı aracılığı ile davayı takip ettiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, ergin olmasına rağmen davayı takip eden davacı Yıldız bu davranışı ile iştirak nafakasının, yardım nafakası olarak devam etmesi isteğini ortaya koymuştur....

    Aile Mahkemesinin 2011/419 Esas ve 2012/173 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müvekkili için 250 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için 175 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını, çocuğun masraflarının arttığını, davalının maddi durumunun iyi olduğunu, davalının kuyumcu dükkanı ve taşınmazları olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının 500 TL’ye ve iştirak nafakasının 400 TL’ye çıkarılmasını; birleşen ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında iştirak nafakasının arttırılması ve yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne, yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, iştirak nafakasının artırılması ve yardım nafakası talebine ilişkindir. Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı ... için 300.-TL yardım nafakasının, müşterek çocuk ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/378 Esas- 2008/ 384 Karar sayılı ilamı ile bağlanmış olan 100.-TL iştirak nafakasının 150.-TL artırılarak aylık 250....

        nın giderlerinin arttığını, Beyza'nın da eğitim giderlerinde artış olduğunu, bu nedenle ...için aylık 500 TL, ...için aylık 300 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini ve bu nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında, ...'nın reşit olması sebebiyle ...yönünden iştirak nafakası taleplerini yardım nafakası olarak ıslah etmiştir. Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Dava, iştirak nafakasının arttırılması ve yardım nafakası talebine ilişkindir. Mahkemece, kısa kararda; davacı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren 400TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının müşterek çocuk ...yönünden talebinin kısmen kabulüne, ... 8....

          Mahkemece; kısa kararda; "Davanın kısmen kabulü ile davacının reşit olması ile kesilen 200TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 500TL'ye yükseltilmesine", gerekçeli kararda ise; "Davanın kabulü ile davacının reşit olması ile kesilen 200TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 500TL'ye yükseltilmesine " denilmek sureti ile çelişki yaratılmıştır. 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas- 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunması hali bozma nedeni oluşturmaktadır. Öte yandan, mahkeme gerekçesinde; "...davacının talebinin haklı olduğu, ancak talep edilen miktarın fazla olduğu..."ifadesinde belirtilen kanaat ile, tam kabul olarak hüküm tesis edilmesinin birbiriyle uyumlu olmadığı, bu şekilde gerekçe ile hüküm arasında çelişki meydana geldiği anlaşılmıştır. Kaldı ki, davacının talebi yardım nafakasına ilişkin olup, iştirak nafakasının arttırılması şeklinde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yardım Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından yardım nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne tarafından açılan iştirak nafakasının arttırılması davası davacı ...'nun ... olmasıyla birlikte yardım nafakası olarak görülmeye devam etmiş, yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne ve iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren arttırılmasına karar verilmiş, ayrıca davacı ...'nın ergin olduğu tarihten itibaren olan nafaka talebi de HMK 114/1-d maddesi ve HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddedilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir....

              Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.O halde mahkemece, müşterek çocuk ...'in dava dilekçesinde davacı olarak kendi adına nafaka talebinde bulunmuş olmasına ve her ne kadar dava dilekçesinde iştirak nafakasının artırılması talep edilmiş ise de, davacı ...'...

                Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren davacının bakım nafakasının aylık 120 TL artırılarak aylık 480 TL'ye çıkartılmasına ve her ay davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve her yıl enflasyon oranındaki artış oranına göre davalı tarafından artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı göre olayları izah taraflara, kanunları resen uygulamak ve dolayısıyla hukuki nitelendirmede bulunmak hakime ait bir görevdir. Somut olayda; davacı, dilekçesinde daha evvel hükmedilen iştirak nafakasının arttırılması talebinde bulunmuş ise de davacı dava tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş olup talep ettiği nafaka, ilk defa talep edilen ‘’yardım nafakası’’ niteliğindedir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, taraflar arasındaki boşanma davasında kendisi ve müşterek çocuk lehine hüküm altına alınan 100'er TL yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek; nafakaların 500'er TL'ye artırılmasını talep etmiştir....

                    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Yoksulluk nafakası yönünden; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde yoksulluk nafakası yönünden bir isabetsizlik görülmeyerek davacı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının reddi gerekir.İştirak nafakası yönünden ise; davacı vekilinin iştirak nafakasının arttırılması yönündeki temyiz talebinin kabulü ile mahkemece nafakanın her yıl TEFE oranında arttırıldığı için davacının iştirak nafakasının arttırımı talebinin yazılı gerekçe ile reddedilmesi uygun görülmeyip, iştirak nafakasının mahkeme tarafından tespiti ve hüküm altına alınması gerekli olup, hüküm bu yönü ile bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi...

                      UYAP Entegrasyonu