aralarındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi Davasına dair Küçükçekmece 2.Aile Mahkemesinden verilen 06.01.2016 günlü ve 2015/81 E.-2016/12 K.sayılı hükmün bozulması hakkında Dairemizce verilen 20.06.2016 tarih ve 2016/6054 E.-2016/9599 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
Davalı-karşı davacı babanın İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; "velayetin değiştirilmesi davasının reddi, müşterek çocuk ile baba arasında yeniden kurulan kişisel görüş gününün, müşterek çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakasının usul ve yasaya aykırı olduğuna" yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; taraflarca karşılıklı olarak açılan davalar, ileri sürülen vakıalar, toplanan deliller, alınan SİR raporu, müşterek çocuğun yaşı, baba ile olan iletişimi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, İlk Derece Mahkemesince istinafa konu yönlerden verilen karar ve karar gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde; davalı-karşı davacı baba tarafından müşterek çocuğun velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesi davasının reddine karar verilmesinin, müşterek çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakası ve miktarının, müşterek çocuk ile baba arasında yeniden kurulan kişisel ilişkiye ilişkin düzenlemenin bu konuda her zaman yeniden dava açılma imkanın olması, düzenlemenin müşterek çocuğun...
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, 16.06.2015 tarihinde açtığı dava ile münhasıran iştirak nafakasının artırılmasını talep etmiş, daha sonra sunduğu 29.09.2015 tarihli dilekçesiyle baba ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kısıtlanarak yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Hakim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlamayamaz (HMK m. 24). Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26). Davacının kişisel ilişkinin kısıtlanarak yeniden düzenlemesine yönelik usulüne uygun olarak açılmış bir davası bulunmamaktadır....
Davacı (Kadın) vekili istinaf dilekçesinde, kararın reddedilen kısımlar yönünden kaldırılması gerektiğini, davalının alkol ve uyuşturucu kullandığını sabıka kaydı olduğunu, kişisel ilişki sorumluğunu yerine getiremeyecek durumda olduğunu belirterek, kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine ilişkin kararın kaldırılarak, davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, kişisel ilişkinin kaldırılması, iştirak nafakası ve çocuğun yurt dışına çıkışında baba muvafakatinin kaldırılması davasıdır. İlk Derece Mahkemesince, iştirak nafakasının kısmen kabulüne, çocuğun yurt dışına çıkışında baba muvafakatinin kaldırılmasına, kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça sadece kişisel ilişkinin kaldırılması davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Asıl dava; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının yükseltilmesi ve müşterek çocuğun yurtdışına çıkarılmasının engellenmesi, karşı dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası takdir edilmesi istemine ilişkin olup, hüküm taraflarca asıl ve karşı dava yönünden temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 07.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı-davalı vekili verilen kararı; kişisel ilişkinin yatılı olacak şekilde yeniden düzenlenme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle istinaf etmiş, kararın bu yönden kaldırılmasını, karşı davanın reddini talep etmiştir. Davalı-davacı vekili istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Esas dava; iştirak nafakasının artırımı, karşı dava; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştarak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Reddedilen yıllık iştirak nafakası miktarı 41. 530'TL yi aşamadığından istinaf incelemesi sonucunda verilen hüküm, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. Maddesi atfıyla aynı Kanunun 352. Maddesi uyarınca, kesin olan kararlar hakkında Yargıtay tarafından temyiz isteminin reddine karar verilebilir....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekil tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verildiğini, ortak çocuklarla davalı arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, ancak bu kişisel ilişkinin çocuklar üzerinde psikolojik olarak olumsuz etkilerinin bulunduğunu, davalının intihar girişiminde bulunduğunu, müvekkilinin evini bastığını, kadın sığınma evine yerleştirildiğini, buradan da daha sonra ayrıldığını belirterek; ortak çocuklarla davalı arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılarak yeniden düzenlenmesini ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Somut olayda; müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının yıllık miktarı (550x12=6.600 TL) ile iştirak nafakasının reddedilen yıllık miktarı (450x12=5.400 TL) karar tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. maddesi uyarınca belirlenen parasal sınırın altında kalıp, kesin niteliktedir. Bu sebeple, 01/06/1990 gün,1989/3 esas ve 1990/4 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurul Kararı kıyasen uygulanmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 346 ve 352. maddeleri gereğince davacı-karşı davalı erkek vekilinin; çocuk için hükmedilen iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise; çocuk için talep edilen iştirak nafakasının reddedilen miktarına yönelik istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın usul ve kanuna uygun olduğu, kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesini talep eden babanın istediği iştirak nafakasının kişisel ilişki davasının fer'îsi olmadığı ve bu konuda harcı yatırılarak usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesi ile; tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....