Dava, istirdat isteğinin yanında, davalı banka tarafından tahakkuk ettirilen hesap işletim ücretinin dayanaksız olduğunun tesbitine ilişkin olup, davalının yarattığı çekişmenin giderilmesine yöneliktir. Her ne kadar davacının istirdat istediği miktar itibariyle 4077 sayılı kanunun 22. maddesinde ve HUMK nun 427. maddesinde belirtilen kesinlik sınırı altında kalmakta ise de, yaratılan çekişme bir yıla mahsus olmadığından ve ileriki yıllara da sari olduğu anlaşıldığından kararın kesinlik sınırlarının dışında kaldığı da açık ve belirgindir. Kesin olmayan bir karara ilişkin olarak mahkemece kararın kesin olduğunun yazılması ve bu kararın temyizine ilişkin dilekçenin kararın kesin olduğundan bahisle reddedilmesi yok hükmünde olup hukuki sonuç doğurmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, MUARAZANIN GİDERİLMESİ, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden maliki oldukları 1624 ve 1633 parsel sayılı taşınmazlara davalının kendi parselinde yaptığı kazı çalışması sonucu kot farkı oluşturmak suretiyle müdahale ettiğini, yağacak yağmurlar sonucu toprak kaymasının önlenmesi için istinat duvarı yapılmasının zorunlu olduğunu ileri sürerek taşınmazlar arasında istinat duvarı yapılması suretiyle çekişmenin giderilmesine olmadığı taktirde 25.576,00.-TL duvar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, istinat duvarı yapılmasının zorunlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Böyle olunca; mahkemece, davacıya 30.000 YTL olan dava değeri üzerinden eksik harç tamamlamak üzere mehil verilerek tamamlanırsa çekişmenin esasının incelenmesi gerekirken, işletmenin maddi varlığına göre işlem yapılması doğru olmamıştır. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.02.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
Şikayetçi vekili, şikayet konusu taşınmazlar için haciz isteme süresinin hacizden itibaren iki yıl olduğunu, şikayet olunanın borçlu... aleyhine başlattığı icra takibinde söz konusu taşınmaz üzerine 21.12.2009 tarihinde haciz konulduğunu ve şikayet olunan tarafından taşınmaz için aldığı yetki üzerine açtığı ortaklığın giderilmesi davasının açılma tarihinin 06.08.2012 olduğunu, süresi içerisinde satış istenilmediğinden haczin düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayet konusu taşınmazın hisseli olması sebebiyle icra dosyasından alınan yetki çerçevesinde süresi içerisinde ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, süresi içerisinde satış için gerekli olan işlemlerin yapıldığını, İcra İflas Kanunu'nun ilgili hükmü gereğince çekişmenin giderilmesi açısından hakkında dava açılan hacizli mal üzerindeki haczin dava sonuna kadar devam edeceğini savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....
Bankası A.Ş. tarafından elektronik takas ortamında ibraz edildiği, karşılıklıksız çek olarak işlem gördüğünün bildirildiği görülmüştür. Tensip tutanağı ile dava konusu edilen çek bedelinin %15’i oranında nakdi veya teminat mektubu karşılığında dava konusu çek ile ilgili olarak ödemekten men kararı verilmesine karar verilmiş ise de teminat yatırılmadığından ödeme yasağı kararı uygulanmamıştır. Mahkememizce ödeme yasağı kararının uygulanmadığı, talep edenin istirdat davası açma hakkının bulunduğu belirlenmekle; bu halde verilen ve uygulanan, kaldırılmasına karar verilebilecek bir ödeme yasağı kararı bulunmadığından davacı tarafa istirdat davası açmak üzere süre verilmesine gerek görülmemiştir. Dava konusu çekin ibraz edildiği, bu itibarla kaybolmadığı anlaşılmakla çek iptali talebinin istirdat davası hakkı saklı kalmak kaydıyla reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: 1-... ... A.Ş ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiracılık sıfatının tespiti-Çekişmenin giderilmesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tespiti ve çekişmenin giderilmesi davasına dair karar, Dairemizin 15.05.2013 gün ve 2013/5904-2013/8617 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 5219 sayılı Kanunla değişen, 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesinin III.fıkrasının 1 numaralı bendinde, miktar veya değeri 6 milyar TL (6 Bin TL)'den az olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararların düzeltilmesinin istenemeyeceği hüküm altına alınmıştır....
Davanın hukuki niteliği itibariyle 6102 sayılı T.T.K.nun 818 madde hükmü delaletiyle Aynı kanunun 757,762,763,764 madde hükümleri gereğince zayi nedeniyle çek iptali talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. ------ çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır"-----ibraz edilerek karşılıksız işlemine tabi tutulduklarının; ------ tarihinde ---- ibraz edildiğini ancak işlem görmeden iade edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır....
Davacının bu talepleri bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında kurulan abonelik sözleşmesi ilişkisinde kayıp-kaçak ve diğer bedelleri davacının ödeme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı konusunda yaratılmış bir muaraza (çekişme) olduğu, davada da muarazanın(çekişmenin) giderilmesinin talep edildiği açıktır. Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i(çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın(çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi(men'i) talep edilir. Bu durumda, davacı sözleşme ilişkisinde muaraza ( çekişme ) bulunduğunu ileri sürdüğüne, sözleşmede yer alan haksız şartların tespitini, iptalini istediğine , ileriye yönelik düzenleme talep ettiğine , bu durumda dava değerinin 3.480.00....
Mahkemece, eksik taraf teşkiliyle çekişmenin esasının hükme bağlanması doğru olmamıştır. Diğer taraftan, HUMK.nun 275.nci maddesi uyarınca yargı önüne getirilen çekişmenin giderilmesi özel ve teknik bilgiyi gerektirmekte ise, o konu hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunludur. Zira hâkim hâkimlik mesleğinin genel bilgisiyle özel ve teknik bir konuyu çözemez. Bu bakımdan da gerek duyulursa Tapu Sicil Müdürlüğünde mevcut çekişme konusu taşınmazın işlem dosyası da incelenerek doğru pay dağılımının nasıl yapılacağı hakkında bilirkişi görüşü alınmalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor sağlandıktan sonra soncuna uygun bir hüküm kurulmalıdır. Değinilen yönler üzerinde durulmamış olması usul ve yasaya aykırı olduğundan karar bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’ın temyiz isteminin REDDİNE, hükmün 2. bent uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.5.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ÇEKİŞMENİN GİDERİLMESİ VE ECRİMİSİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 53 ada 29 parsel sayılı taşınmazdaki binanın 10 adet dairesini davalıların haksız kullandıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesine, çekişmenin giderilmesine ve 10.000,00 YTL ecrimisilin faizi ile tahsiline karar verilmesin istemiştir. Davalılar, dava konusu taşınmazdaki daireleri kaba inşaat halinde iken dava dışı yükleniciden haricen satın aldıklarını, oturulabilir hale getirdikleri taşınmazları iyi niyetle kullandıklarını, fuzuli şagil olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....