"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak hükümde belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Dava, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı ya da hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden ayrı ayrı ya da sadece birinden istemek hakkına sahiptir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan .... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre; davalı .... avukatının tüm, davacı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Dava, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı ya da hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden ayrı ayrı ya da sadece birinden istemek hakkına sahiptir....
Kastı ya da sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı hareketi ile iş kazası veya meslek hastalığına neden olan işveren, sigortalı veya hak sahibine karşı tazminat ödeme yükümlülüğü altında bulunmaktadır. Madde metninden anlaşılacağı üzere, bu durumda sigortalı ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarında bulunan Kurumun yaptığı yardımları, işverenden rücuan isteme hakkı vardır. İşverenin borcunun sözleşmeden aykırılık kaynaklı olup, geçerli bir borç olduğu ve alacaklı konumundaki sigortalı veya hak sahibinin bu yardımlarla kısmen ya da tamamen tatmin edildiği açıktır. Burada sigortalı veya hak sahibine Kurumca bağlanan gelirler yönünden tazminat miktarı başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri olarak öngörülmüştür. Ancak açıkça söz konusu tutarın, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarı aşamayacağı, bir başka deyişle kurumun rücu hakkının anılan tutara bağlı ve sınırlı olduğu düzenlenmiştir....
Her ne kadar işveren dışında murisi öldürenler ile işverenin sigortacısı aleyhine de dava açılmış ise de, İş Mahkemeleri özel yetkili mahkemeler olduklarından işçilerin mirasçıları ile işveren arasında görülecek davada İş Mahkemeleri görevlidir. Bu durumda, mahkemece İş Mahkemesi özel yetkili mahkeme olduğundan görevsizlik kararı verilerek dosyanın İş Mahkemesi'ne gönderilmesi gerekirken, mahkemenin resen gözetilmesi gereken görev hususu dikkate alınmaksızın davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 04.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Çoğunluk ile aradaki temel uyuşmazlık “... sigortalısı 1995 yılında ölen babadan ve eşi 2010 yılında ölen ve 4/a sigortalı eşten çift aylık alıp almayacağı” noktasında toplanmaktadır. 2. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda “hak sahipliği sıfatının aslında 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden önce ölen babanın ölüm tarihinde kazanıldığı ve bu nedenle hak sahipliği sıfatının 5510 sayılı yasanın yürürlüğü öncesinde babanın tabi olduğu sigortalılık statüsünün bağlı olduğu mevzuata göre belirlenmesi gerektiğini kabul etmekte iken, Yargıtay 10....
Kastı ya da sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı hareketi ile iş kazası veya meslek hastalığına neden olan işveren, sigortalı veya hak sahibine karşı tazminat ödeme yükümlülüğü altında bulunmaktadır. Madde metninden anlaşılacağı üzere, bu durumda sigortalı ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarında bulunan Kurumun yaptığı yardımları, işverenden rücuan isteme hakkı vardır. İşverenin borcunun sözleşmeden aykırılık kaynaklı olup, geçerli bir borç olduğu ve alacaklı konumundaki sigortalı veya hak sahibinin bu yardımlarla kısmen ya da tamamen tatmin edildiği açıktır. Burada sigortalı veya hak sahibine Kurumca bağlanan gelirler yönünden tazminat miktarı başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri olarak öngörülmüştür. Ancak açıkça söz konusu tutarın, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarı aşamayacağı, bir başka deyişle kurumun rücu hakkının anılan tutara bağlı ve sınırlı olduğu düzenlenmiştir....
Görülüyor ki, yapıları zarar gören yerlerdeki tedbirlerin tümü ve bu arada hak sahibi belirlenmesi, hak sahiplerinin ilanı ve hak sahipliğinin kesinleştirilmesi işlemleri idaridir. Temeli idari bir işleme dayanan uygulama ile ilgili davaların görülme yeri idare mahkemeleri olacağından açılan davanın yargı yeri nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken çekişmenin esası incelenerek davanın yazılı olduğu şekilde doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 28.09.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin İptali K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6292 sayılı Kanun gereğince hak sahipliğinin tespiti istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (5.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Sigortalı ... mirasçıları Mengen Asliye Hukuk (İş Mahkemesinin) 1999/42E’da kayıtlı davada murislerinin iş kazası sonucu öldüğünden bahisle maddi tazminattan fazlaya ilişkin istem hakkını ve manevi tazminat istem hakkını saklı tutarak 100,00-TL maddi tazminatın Üç Pınar Madencilik Tic Ltd Şti ile ...’den müteselsilen tahsilini, Mengen Asliye Hukuk İş mahkemesinin 2002/155E’da kayıtlı davada murislerinin iş kazası sonucu maluliyeti nedeniyle 1000,00-TL maddi ve 1.500,00TL manevi tazminatın Üç Pınar Madencilik Tic Ltd Şti ile ...’den müteselsilen tahsilini, Mengen Asliye Hukuk İş mahkemesinin 2003/10E’da kayıtlı davada ise murislerinin iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik oranının tespiti, gelir bağlanması ve ölüm tarihine kadar ödenmesi gereken sürekli iş görmezlik gelirinin mirasçılara ödenmesi ile sigortalının ölümünün iş kazasından kaynaklandığının ve hak sahiplerine iş kazası sonucu ölüm nedeniyle gelir bağlanması gerektiğinin tespitini istemiş ve bu davaların yargılaması sırasında...
Dosya kapsamından davacılar murisinin davalı iş yeri nezdinde çalıştığına dair tespit yerinde ise de çalışma süresi ve dönemi net olarak belirlenmelidir. Bu nedenle murisin iş yerinde yaptığı iş ve görevi de araştırılarak sigortalı murisin kesintili çalışıp çalışmadığı tespit edilmeli, iş yerine komşu iş yerleri ve bu iş yerlerinden kuruma bildirimi yapılmış çalışanlar ile bordro tanıkları re’sen belirlenerek tanık olarak beyanları alınmalı, tanık beyanları arasında çelişki olması halinde çelişkiyi giderecek şekilde yeniden ifadelerine başvurulmalı, bu şekilde çalışmanın süresi tereddütsüz olarak tespit edilmeli, elde edilecek deliller değerlendirilmek suretiyle karar verilmelidir. Ayrıca kabule göre de; davacılar murislerinin 2003 yılının Ocak ayında çalışmaya başladığını belirterek hizmetinin tespitini talep ettiklerinden, çalışmanın başlangıcının 01.01.2003 tarihi olarak alınması yerinde değildir....