Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2020 NUMARASI : 2020/115 Esas - 2020/206 Karar DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı Nazif Dibek davalıya ait yerinde çalışmaları nedeni ile yakalandığı meslek hastalığı sonucu malul kaldığını, sigortalının meslek hastalığına yakalanmasında davalı işverenin kusurlu olduğunu ve sigortalının meslek hastalığına yakalanması nedeni ile davacı kurumca sigortalıya ilk peşin sermaye değeri 25.443,03 TL olan gelir bağlandığını ve 11.215,15 TL tedavi masrafı yapıldığını belirterek meslek hastalığına yakalanan sigortalı Nazif Dibek'e bağlanan gelir ile yapılan masrafları yönünden rücu alacağının tespiti ile kurum zararlarından şimdilik 1,00 TL ilk peşin sermaye değerli gelirden kaynaklı alacağın gelirin onay tarihinden itibaren, 1,00 TL tedavi masrafının sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini...

Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı avukatının tüm, davacı avukatının sair temyiz itirazlarının REDDİNE; 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olup, maddedeki “....sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere...” bölümünün, Anayasa Mahkemesince 23.11.2006 tarih ve 2003/10 Esas 2006/106 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, Kurumun bu maddeden doğan rücu hakkının, “halefiyete” değil, “kanundan doğan basit rücu hakkına” dayandığının kabul edilmesi ve bu kabul çerçevesinde, Kurumun rücu alacağının, ilk peşin değerin kusura...

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2020 NUMARASI : 2019/160 ESAS 2020/15 KARAR DAVA KONUSU : Rücuen Tazminat KARAR : Davacı vekili 20.07.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesindeki taleplerini 5.196,99 TL'den 25.984, 98 TL'ye yükselttiklerini beyan etmiştir. DAVALININ CEVABI : Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihinden bu yana on seneden fazla zaman geçtiğini, davacının talebi ile ilgili zaman aşımı süresinin dolduğunu, Telsim A.Ş.'...

    Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurumun açmış olduğu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının dava gerekçesi olarak kurumun uğradığı zararın rücuen tahsilini talep etmiş olmakla birlikte davayı belirsiz alacak davası olarak açtığını, bu hususun usule aykırı olduğunu, davacı kurumun uğramış olduğu bir zarar var ise bu zararın belirlenebilir bir zarar olduğunu, davacı kurumun belirsiz alacak davası açmasının ve fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasının kabul edilemeyeceğini, esastan kabul edilse bile dava miktarı uyarınca kabul edilmesinin usül ve yasaya daha uygun düşeceği kanaatinde olduklarını, müvekkili ile ilgili sözleşme uyarınca imzalama tarihinden itibaren tüm çalışma ve güvenliği hususlarındaki denetimden çalışan işçilerin seçimine kadar tüm esaslı unsurlar hakkında diğer davalıyı görevlendirdiğini, bu sebeple müvekkilinin mevcut inşaatta yapılan çalışmalar ile ilgili hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin sorumlu tutulmasının...

    "İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilâmına uyularak, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, rücûan tazminat istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Yasa'nın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasa'nın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen kazalarından kaynaklanan rücûan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesidir....

      Ceza davasında ve tazminat davasında alınan kusur raporlarında, kusur oran ve aidiyeti yönünden açık çelişki bulunduğu gibi; davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkı, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı, ya da, hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüştür. Buna göre, tazminat davasında alınan raporun, rücu davası yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2021 NUMARASI : 2018/461 ESAS 2021/33 KARAR DAVA KONUSU : Rücuen Tazminat KARAR : Davacı kurum vekili, 03.12.2020 havale tarihli talep artırım dilekçesi ile dava dilekçelerindeki taleplerini 6.238,57 TL'den 233.946,56 TL'ye yükselttiklerini beyan etmiştir....

        Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve ... sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı Kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkı, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olup, tazminat davasının rücu davası yönünden bağlayıcılığı bulunmamakta ise de; tazminat davasında alınıp, bu davada hükme dayanak kılınan kusur raporunun oluşa uygun bulunmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul...

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 14/05/2019 NUMARASI : 2019/8 Esas - 2019/164 Karar DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı Şevket Yaşar Mıcıklı'nın davalıya ait yerinde çalışmaları sonucu yakalanmış olduğu meslek hastalığı sonucu malul kaldığını, davalı işverenin işçi sağlığı için alması gereken önlemleri almaması nedeni ile kusurlu olduğunu ve sigortalının malul kalması nedeni ile davacı kurumca sigortalıya 17.127,68 TL ilk peşin sermaye değerli gelir bağlandığını ve 2.103,42 TL tedavi masrafı yapıldığını belirterek meslek hastalığı sonucu malul kalan sigortalı Şevket Yaşar Mıcıklı'ya bağlanan gelir ile yapılan tedavi masrafları yönünden rücu alacağının tespiti ile şimdilik 1,00 TL peşin değerli gelirden kaynaklı alacağın gelirin onay tarihinden itibaren, 1,00 TL tedavi masraflarından kaynaklı alacağın sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte...

          - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı işçi tarafından davacı asıl işveren kurum aleyhine ikame edilen işçilik davası sonucunda kurum tarafından ödenen işçilik alacaklarının davalı alt işverenden rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının kanunundan kaynaklanan müteselsil sorumluluğu gereği dava dışı işçiye ödediği tutarı alt işveren olan davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kesinleşmiş mahkeme kararına dayalı rücuen tazminat isteminden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu alacak miktarı bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu kuşkusuzdur....

            UYAP Entegrasyonu