Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; manevi tazminat koşullarının oluşmadığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kazanın bir trafik kazası olduğunu, kazası kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen meslekte kazanma gücü kayıp oranına itiraz ettiklerini, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, müvekkili şirkette tüm motor kuryelerin asgari ücretle çalıştığını savunmuş, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: " Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemi ile açılan " manevi tazminat" davasıdır. 4857 sayılı İş Kanunu 77. Maddesi uyarınca işveren sorumluluklarından birisi işverenin risk değerlendirmesi yaparak gerekli önlemleri almaktır....

Somut olayda, dava konusu kazasının 04.12.2009 tarihinde meydana geldiği, dava ve ıslah dilekçelerinde maddi ve manevi tazminat istemlerinin tamamı için kazası tarihinden itibaren faiz istendiği, buna rağmen manevi tazminata, kazası gününden daha sonra açılan dava tarihinden itibaren faiz kararının verildiği ve bu yönüyle kararın hatalı olduğu anlaşılmaktadır. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği halinde davacı tarafa ödenmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 16.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece davacının kazası nedeniyle sürekli göremezliğe uğramadığı tesbit edildiğinden maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminatın ise kısmen kabulune karar verilmiştir.Toplanan delillere göre maddi tazminatın reddine manevi tazminatın ise kısmen kabulune karar verilmesi doğrudur.Ancak davacı dava dilekçesinde manevi tazminat için olay tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini talep etmesine rağmen bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı HUMK 438/7. maddesi gereği düzeltilerek onanmalıdır....

      Davacı davalıya ait işyerinde çalışmakta iken uğradığı kazası sonucu meslekte kazanma gücünü önemli ölçüde yitirdiğini ve olayda işverenin yeterli güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle kusurlu bulunduğunu ileri sürerek 1.000,00 TL maddi ve 10.000.00TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir. 04/05/2006 tarihli dava dilekçesinden açıkça anlaşıldığı üzere davacı, kazası nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunurken, kazasının meydana gelmesinde davalı şirketin güvenliğinin gerektirdiği özeni ve dikkati göstermemesi nedeniyle sorumlu olduğunu belirtirken davalı işverenlerin tam kusuruna dayanmış, yargılama sırasında alınan kusur raporuna göre davacının %30,davalı verenlerin ise %70 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.Bu durumda mahkemece talep edilen manevi tazminattan bir miktar indirim yapılması gerekirken isteğin aynen hüküm altına alınmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

        Yargıtayın yerleşmiş içtihatları da bu yöndedir" (Mesut Balcı - İş Kazası Veya Meslek Hastalığından Doğan Maddi ve Manevi Tazminat Davaları Uygulaması- Ankara 2011 - Sayfa 1057-1058) "Maluliyet oranı % 0 olsa dahi davacının kazası neticesi oluşan rahatsızlık nedeniyle üzüntü ve elem duyacağı, vücut bütünlüğünün zarara uğramış olduğu, ruh bütünlüğünün ihlali, sinir bozukluğunun oluşması kaçınılmaz olup, manevi tazminatın düzenlendiği TBK 56. (Borçlar Kanununun 47.) maddesinde belirtilen cismanı zarar koşulunun somut olayda oluştuğu kuşkusuzdur. Hal böle olunca, maluliyetin olmadığından bahisle mahkemece manevi tazminata hükmedilmemesi yersizdir". (Yargıtay 21....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, kazası sonucu sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            Mahkemece davacı eş ...’ün maddi tazminat isteminin kabulüne, çocukların maddi tazminat istemlerinin reddine, davacıların manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar murisinin 16.02.2009 tarihinde kazası geçirdiği ve bu kaza sonunda yardıma muhtaç %100 oranındaki sürekli göremezlik nedeniyle ... Kurumu tarafından gelir bağlandığı, 16.09.2011 tarihinde öldüğü, ölüm nedeniyle ... Kurumu’nun hak sahiplerine ölüm geliri bağladığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık 16.02.2009 tarihinde meydana gelen kazası ile 16.09.2011 tarihli ölüm olayı arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Her ne kadar hak sahiplerine ......

              Mahkeme, maddi tazminat talebinin reddine ve 15.04.2004 tarihinde meydana gelen kazası nedeniyle 5000 TL manevi tazminatın 15.04.2004 tarihinden itibaren, 12.06.2005 tarihinde meydana gelen kazası nedeniyle 15.000 TL manevi tazminatın 12.06.2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar vermiştir. Davacının 12.06.2005 tarihli kazası sonucu %59 oranında sürekli göremezliğe uğradığı olayda davalı işverenin %65, davacının %35 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir....

                Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davalı vekili 14.01.2016 havale tarihli dilekçesi ile manevi tazminat ve fer'ileri hakkında davalı ... tarafından ödeme yapılması nedeniyle mütabakat sağlandığını, davanın manevi tazminat açısından feragat ile sonuçlanması halinde vekalet ücreti, yargılama gideri, harç ve masraf taleplerinin bulunmadığını belirtmiş, mahkeme ödeme yapılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermiştir. Mahkemece davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin vekalet ücreti talebi bulunmamasına rağmen hükmün 6 nolu bendedinde davacı lehine 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                  Kurumun kazası tahkikatının ve giderek zararlandırıcı olayın kazası olarak tespitinin açılan tazminat davalarına doğrudan etkisi bulunmaktadır. Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için kazası sigorta kolundan Kurumun hak sahiplerine bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan maddi tazminattan tenzili gerektiği gibi,tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı (olay kazası değilse yargılama mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun kazası tahkikatı ve giderek olayın kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir. Somut olayda ise; SGK Başkanlığınca davaya konu zararlandırıcı olay nedeniyle yapılmış bir kazası tahkikatının bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu