İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda; dava konusu iş kazası 04.08.2010 tarihinde meydana gelmiştir. Davacı da hem dava dilekçesi ile hem de ıslah dilekçesi ile maddi tazminat isteminin tamamına olay tarihinden itibaren faiz uygulanmasını talep etmiştir. Bu itibarla; mahkemece maddi tazminat miktarının tamamına olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK'nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
Dava, iş kazası nedeniyle tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından davacının davalı iş yerinde çalışırken iş kazası geçirerek yaralandığı, , sürekli iş göremezlik derecesinin usulüne uygun olarak tespit edilerek %19,2 olduğu anlaşılmıştır. Dosyada alınan kusur raporuna göre iş kazasının meydana gelmesinde davacının %40 oranında, davalı işveren şirketin %60 kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu'nca düzenlenen 20.12.2012 tarihli 232 sayılı inceleme raporu ile meydana gelen iş kazası nedeniyle davacı T1 %100 oranında ağır kusurlu olduğu sonucuna varıldığı mütala edilmiştir. Mahkemece, kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden davalıya izafe edilen % 60 oranındaki kusur oranına itibarla hüküm tesisi hatalıdır....
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalıların tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacılar murisinin davalı işverenlere ait işyerinde çalışırken ölümü nedeniyle olayın iş kazası olduğunun tespiti ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, kararın gerekçe bölümünde olayın iş kazası olduğunun kabulü ile hüküm fıkrasında manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının maluliyet oranının % 20,20’den %42'ye yükselmesi nedeniyle aradaki %21,80 oranıdaki fark maluliyeti için maddi ve manevi tazminat istemlerine yöneliktir....
K A R A R Dava 07.07.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası sunucu sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının sürekli iş göremezlik oranının % 23,20 olduğuna ilişkin... Kurumu 3. ... Kurulu’nun 21.05.2012 tarihli raporundaki sürekli iş göremezlik oranına göre davacının tazminatın belirlendiği hesap bilirkişi raporu hükme esas alınarak maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne, karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece kurulan hüküm aşağıda açıklanan nedenlerle isabetli değildir. ... Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir....
Öte yandan, 5510 sayılı Yasa'nın 18'nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; iş kazası nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği, 19'ncu maddesinde iş kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Kurumca sigortalının sürekli iş göremezlik oranının belirlenerek sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur....
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince, davacı eş ... için 109.885,37 TL maddi, takdiren 40.000,00 TL. manevi, çocuk ... ... tarafından açılan maddi tazminat davasının reddine, takdiren 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01/08/2009' dan itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine, karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davaya konu olayın kurumca iş kazası olarak kabul edilip edilmediğinin araştırılmadığı, davacılara yargılama konusu iş kazası nedeniyle iş kazası sigorta kolundan bir gelir bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise bunların ilk peşin sermaye değerlerini gösterir Kurum kayıtlarının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda eksik incelemeyle karar verildiği ortadadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İşbu dava iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacı taraf, dava dilekçesi ile 21/11/2012 ve 11/11/2013 tarihlerinde olmak üzere iki kez davalı iş yerinde iş kazası geçirdiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilip, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davacının 29.09.2004 tarihinde gerçekleşen iş kazası nedeniyle % 17,2 oranında malul olduğu, iş kazası nedeniyle davacının % 10 oranında müterafik kusurunun bulunduğunun tespit edildiği, davacı vekilinin 16.01.208 tarihli dava dilekçesi ile, 1.000 TL maddi tazminat ile 200.000 TL manevi tazminat talep ettiği, 30.04.2015 tarihli hesap raporu doğrultusunda davacının maddi tazminat istemini 11.05.2015 tarihli dilekçesiyle 116.722,00 TL’ye arttırdığı, talep artırım dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren davalı vekilinin süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık bu tür davalarda T.B.K' nın 146.maddesi (B.K.’nun 125.md) gereğince uygulanmakta olan 10 yıllık zamanaşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır. Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır....
Mahkemece, iş kazası tespitine dair talebi hakkında konusuz kalması nedeniyle bu talebe ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... aleyhine açtığı maddi-manevi tazminat davası ile tespit davasının reddine, davalı SGK aleyhine açtığı maddi-manevi tazminat davasının reddine, davalı şirket hakkındaki maddi ve manevşi tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden davalı Kurum'a davacı tarafından 07.11.2006 tarihinde iş kazası bildiriminde bulunulduğu, davacı tarafından bu başvuru üzerine makul süre içerisinde sonucunu beklemeden işbu davayı açtığı, davalı Kurum'un herhangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı Kurum aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....