Mahkemece, maddi tazminatın kabulüne, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir. a-İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, talep halinde tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihinden itibaren faize hükmedilmelidir. Somut olayda, davacının sürekli iş göremezliğe uğramasın aneden olan iş kazası tarihi 18.10.1997 olup bu tarihten itibaren faize karar verilmemesi doğru olmamıştır. b-Öte yandan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10.maddesine göre manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir. Somut olayda, mahkemece hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat tutarları üzerinden davacı yararına ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken bu husu göz ardı edilerek avukatlık ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Davacı davalı işverene ait işyerinde üretim işçisi olarak çalışırken 15.9.2005 tarihinde işverenin kusurlu davranışı sonucu gerçekleşen iş kazası nedeniyle sol elinin büyük oranda iş göremez hale geldiğini ileri sürerek 1.00 TL maddi tazminat ile 6.000.00 TL manevi tazminat ki toplam 6.001.00 TL tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiş, daha sonra maddi tazminat isteminden miktarla sınırlı olmak kaydıyla feragat edilmiş, davalı tarafça kusurun davacıda olduğunu ileri sürülerek davanın reddi savunulmuştur. Mahkemece maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, 6.000.00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, karar verilmiş karar davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada davacının tam kusurlu olduğunu, bu nedenle maddi tazminat talebinin reddine dair kararın yerinde olduğunu, aleyhlerine hükmedilen manevi tazminatın usul ve kanuna aykırı olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: 6100 sayılı H.M.K.'nun 353.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; Taraflar arasında davacının geçirdiği iş kazası nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat alacakları uyuşmazlık konusudur. Davacının davalıya ait işyerinde iş kazası geçirdiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile davacının %30 davalının %70 oranında kusurlu olduğu, iş kazası nedeniyle davacının maluliyetinin "0" olduğunun SGK tarafından tespit edildiği, sürekli iş göremezlik derecesinin %10'nun altında olması nedeniyle davacıya gelir bağlanmadığı, tarafların yargılama sırasında davacının tespit edilen maluliyet oranına itirazlarının bulunmadığı anlaşılmıştır....
Bu noktada öncelikle yapılması gereken iş; davacılara 13.10.2005 tarihli zararlandırıcı olayı Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbar etmesi, bu ihbar sonucunda olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde ise bu kez Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açmaları için önel vererek tespit davasını eldeki tazminat davası için bekletici sorun yapmak,ihbar sonunda zararlandırıcı olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise bu kez davacılara iş kazası sigorta kolundan kendilerine gelir bağlanmasını istemeleri için önel vermek, bu safahatlar sonunda anılan olayın iş kazası olduğu hususları tereddütsüz olarak ortaya konulursa bu kez işin esasına girip özellikle 3.10.2005 tarihli olayı içlerinde trafik-iş güvenliği uzmanı da bulunan iş güvenlik uzmanlarına İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları da gözeterek irdelemeleri için tevdi ederek buradan çıkacak sonuca göre tüm delilleri bir arada değerlendirip...
DAVA 1.Davacı vekili dava dilekçesinde,Uşak Organize Sanayi Bölgesindeki İplik Fabrikasında 06.04.2006 tarihinde iplik çuvallarını kamyona yüklerken kamyondan aşağı düşerek bir iş kazası geçirdiğini, davalının iş güvenliği tedbirlerinin almadığını, müvekkilinin yaptığı işin tehlikeleri konusunda müvekkili eğitmediğini, iş kazası nedeniyle sağ kolun dirsekten kırıldığını, belinde fıtık olduğunu, iş kazasından sonra sağlığını kaybettiğini, uzun süre Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinde yatarak ve ayakta tedavi gördüğünü, tedavisi boyunca hem kendisi, hemde ailesini büyük oranda manevi ıstırap çektiğini, iş kazası nedeniyle iş gücünden de bir kayıp olduğunu, davalı işverenin maddi durumu araştırıldığında talep ettiği meblağın davalıya fakirleştirecek bir meblağ olmadığı gibi günümüz ekonomik şartları ve enflasyon oranlarının göz önüne alındığında müvekkilinin zenginleştirecek bir meblağ olmadığını bildirerek 15.000,00 YTL manevi tazminat alacağının olay tarihi olan 06.04.2006 tarihinden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde'' İş kazasına konu olay 29/12/2007 tarihinde meydana gelmiştir. Olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan 506 sayılı yasa hükümleridir, bununla birlikte 5510 sayılı Yasa 16/06/2006 tarihinde resmi gazetede yayınlanmıştır bazı madde hükümleri 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 4/1 maddesi gereğince iş kazası ile ilgili yeni bir düzenleme yapılmış bağkur'lu ve SSK'lı olmak iş kazası kriteri olmaktan çıkartılmıştır. İş kazası ile ilgili yeni bir tanım yapılmıştır. Davacıların murisinin 29/12/2007 tarihinde kaza geçirdiği dikkate alındığından 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi hükümleri dikkate alınacaktır. 506 sayılı Yasanın 11. maddesi ile iş kazasının tanımı sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada iş veren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olarak tanımlamıştır. 5510 sayılı Yasanın 13. maddesinde iş kazası tanımlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R Dosya içerisindeki kayıt ve belgelerin incelenmesinde mahkemenin gerekçeli kararında belirttiği Bakırköy 6.İş Mahkemesinin 2007/59 Esas sayılı dosyasında iş kazası nedeniyle tazminat davaları prosedürü bakımından lüzumlu bulunan ve SGK Başkanlığınca düzenlenmiş iş kazası raporu ile iş kazası kusur durumu raporlarının içerisinde bulunma ihtimaline göre Bakırköy 6.İş Mahkemesinin 2007/59 Esas sayılı dosyasın eklenip temyiz incelemesi yapılmak üzere geri gönderilmesi için dosyanını mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.10.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın ... Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf ... Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacılara iş kazasını ... Kurumuna ihbarda bulunmaları, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde ... Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yapmak, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacılara Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için önel verilerek çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın ...Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf ...Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacılara iş kazasını ...Kurumuna ihbarda bulunmaları, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde ...Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yapmak, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacılara Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için önel verilerek çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir....