"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, olayın iş kazası olmaması nedeniyle iş kazası yönünden tazminat taleplerinin reddine karar vermiştir. Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, iş kazası iddiasına dayalı davacıların maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Uyuşmazlık; davacıların, iş kazası sonucu bedensel zarar nedeniyle mi yoksa iş kazası sonucu ölüm nedeniyle mi manevi tazminat istediklerine ilişkindir. Mahkemece davacıların iş kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istediklerinin kabulü ile manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş ise de varılan bu sonuç hatalı olmuştur. Temyiz incelemesine konu olan bu davada, davacılar tarafından düzenlenen 26.02.2011 günlü dava dilekçesinde, iş kazası sonucu ölüm nedenine dayalı olarak manevi tazminat istemi mevcut değildir. Aksine iş kazası sonucu bedensel zarar nedeniyle manevi tazminat istemli olarak dava açıldığı “Dava” başlığı altında açıkça vurgulandığı gibi, dava dilekçesinin içeriğinde de yakınlarının bedensel zarara uğraması nedeniyle manevi zarar görüldüğü izah edilmiştir. Dava dilekçesinin yorumu Hakime ait ise de yapılacak yorumlarda temel hüküm BK. nun 18. maddesidir....
'nin maddi tazminat talebinin reddine, 11250,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. A- İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı yasanın 146. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Somut olayda; davaya konu olayın 24/01/2005 tarihinde meydana geldiği, davacılar vekilinin davacılar ... ve ... yönünden maddi tazminat taleplerini 26/05/2015 tarihinde harçlandırarak ıslah yolu ile artırdığı, şu halde yasada öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından ıslah dilekçesi ile artırılan maddi tazminat taleplerinin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır....
Mahkemece davacının 27.4.2000 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle 17.170,44 TL maddi tazminat ile 1.500.00 TL manevi tazminatın 27.4.2000 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle, 11.2.1998 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine, 3.500.00 TL manevi tazminatın 11.2.1998 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacının 11.2.1998 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu sol el bileğinin kırıldığı ve sürekli iş göremez duruma gelmediği, 27.4.2000 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle ise % 10,1 oranında sürekli iş göremez duruma geldiği olayda, davacının % 25, davalı işverenin de % 75 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalıya verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır....
Mahkemece yapılacak iş, davacılar eş ve çocuklar yönünden hangi davacı için hangi miktarda maddi ve manevi tazminat talep ettiklerini davacı tarafa açıklattırmak, davacıların açtıkları Sivas 2....
Mahkemece, maddi ve manevi tazminat isteminin kabulüne, birleşen davanın reddine karar verildiği; 73.635,34 TL ( 8.570,48 TL.si Tedavi gideri alacağı, 65.064,00 TL si maddi tazminat) maddi tazminatın ve takdiren 50.000,00 TL. Manevi tazminatın olay tarihi olan 30/06/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, hükmedilmiştir. 1- İş kazası nedeniyle davacı tarafça yapılan tedavi giderinden işverenin sorumluluğunun belirlenmesinde hataya düşüldüğü görülmektedir. Gerçekten olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı iş kazası nedeniyle işverenin sigortalısına karşı, işe Kurumca el koyuncaya kadar sağlık yardımlarını yapma ve vizite kağıdı düzenleme dışında bir yükümlülüğünü hükme bağlamamıştır. Aksine, sözü edilen Yasanın, 14/3 maddesi; iş kazasının oluşumundan itibaren her türlü sağlık yardımları ile Kurumun sorumlu olduğunu kabul etmiştir....
Mahkemece, maddi tazminatın kabulüne, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir. a-İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, talep halinde tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihinden itibaren faize hükmedilmelidir. Somut olayda, davacının sürekli iş göremezliğe uğramasın aneden olan iş kazası tarihi 18.10.1997 olup bu tarihten itibaren faize karar verilmemesi doğru olmamıştır. b-Öte yandan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10.maddesine göre manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir. Somut olayda, mahkemece hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat tutarları üzerinden davacı yararına ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken bu husu göz ardı edilerek avukatlık ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Sonuç olarak; sigortalı iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli işgöremez durumuna düşmüşse açacağı maddi tazminat davası ile bedensel zararının giderilmesini isteyebilecektir. Somut olayda, dava konusu iş kazaı nedeniyle davacıda % 5,3 oranında sürekli işgöremezlik oranı tespit edilmesine ve davacının bu işgücü kaybı nedeniyle maddi tazminat talep etmiş olmasına rağmen herhangi somut bir gerekçeye dayandırılmadan ve sadece gerekçede belirtilerek maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiğinin belirtilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yapılacak iş; davacıda meydana gelen iş gücü kaybı nedeniyle hesaba ilişkin bilirkişi raporu aldırılarak dosyadaki diğer delilller bir arada değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Mahkemece 48.848,41 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07.04.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; 17.02.2003 tarihli dava dilekçesiyle 07.04.2001 tarihinde gerçekleşen iş kazası nedeniyle 8.000 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminat talebinde bulunulduğu, 24.12.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebinin 48.848,41 TL olarak artırıldığı, ıslah dilekçesinin davalı vekiline 07.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı vekilinin 16.01.2014 tarihinde ıslaha karşı zamanaşımı def'inde bulunduğu anlaşılmaktadır. Sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddeleri gereğince 10 yıldır....
Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında, sigortalının hak sahiplerinin iş kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli olarak açtıkları davaların görülmekte olan dava ile birleştirilmesine karar verilmesi üzerine her iki dava birlikte görülerek, iş kazası sonucu yardıma muhtaç % 100 oranındaki sürekli iş göremezlik nedeniyle açılan dava nedeniyle; sigortalı bakımından maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, sigortalının manevi tazminat isteminin kabulüne, eş ve çocuklarla, anne ve babanın manevi tazminat istemlerinin ise önceki gibi kısmen kabulüne, iş kazası sonucu ölüm nedeniyle hak sahiplerinin açtığı birleşen davalarda ise maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı ve davalı taraf vekillince temyiz edilmiştir....