Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 29.08.2012 tarihli cevabi yazısından davacılara kazası ölüm gelirinin bağlanmadığının belirtildiği, Mahkemece davacılara gelir bağlanmama nedeninin araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak , maddi tazminat isteminde bulunan davacı eş ve çocuklara kazası sigorta kolundan gelir bağlanmama nedenini Kurumdan sorarak, gelen yanıta göre gerekirse davacılara ... Başkanlığını hasım göstererek kazası sigorta kolundan kendilerine ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti davası açmaları için önel vermek, süresi içerisinde davanın açılmaması halinde ise davacı eş ve çocukların sigortalının vefatı nedeniyle destekten yoksun kaldıklarının sabit olması karşısında, Kurumdan davacılara bağlanabilecek olan kazası ölüm gelirinin ilk peşin sermaye değerini tespit ettirerek, bu gelirin rücuya kabil kısmını tazminat alacağından tenzil etmek, oluşan usuli kazanılmış hakları gözeterek bir karar vermekten ibarettir....

    Mahkemece davacının 27.4.2000 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle 17.170,44 TL maddi tazminat ile 15.000.00 TL manevi tazminatın 27.4.2000 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle, 11.2.1998 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine, 25.000.00 TL manevi tazminatın 11.2.1998 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacının 11.2.1998 tarihinde geçirmiş olduğu kazası sonucu sol el bileğinin kırıldığı ve sürekli göremez duruma gelmediği ve 27.4.2000 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle ise % 10,1 oranında sürekli göremez duruma geldiği olayda, davacının % 25, davalı işverenin de % 75 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalıya verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır....

      İş kazalarından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe ... tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Geçici göremezlik nedeniyle sigortalının uğradığı gerçek zarar; kazası veya meslek hastalığı sonucu işinde geçici olarak çalışamayan sigortalının iyileşinceye kadar çalışamamasından doğan kazanç kaybıdır. Dosya kapsamından davacı sigortalının dava konusu kazası nedeniyle bir süre çalışamadığı, davacının istirahatli kaldığı bu süreler bakımından ücret kaybının doğduğu hususu göz ardı edilerek Mahkemece neticeye varıldığı anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Yasa'nın 16. maddesinde kazası veya meslek hastalığı dolayısıyla geçici göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 18. maddesinde ise yatarak tedavi halinde günlük kazancın yarısı, ayakta tedavi ettirildiğinde günlük kazancın 2/3 oranında ödenek ödeneceği bildirilmiştir....

        Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında, sigortalının hak sahiplerinin kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli olarak açtıkları davaların görülmekte olan dava ile birleştirilmesine karar verilmesi üzerine her iki dava birlikte görülerek, kazası sonucu yardıma muhtaç % 100 oranındaki sürekli göremezlik nedeniyle açılan dava nedeniyle; sigortalı bakımından maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, sigortalının manevi tazminat isteminin kabulüne, eş ve çocuklarla, anne ve babanın manevi tazminat istemlerinin ise önceki gibi kısmen kabulüne, kazası sonucu ölüm nedeniyle hak sahiplerinin açtığı birleşen davalarda ise maddi tazminat istemlerinin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı ve davalı taraf vekillince temyiz edilmiştir....

          Somut olayda sigortalının yaralanması ile ilgili olayın SGK'ca kazası olarak kabul edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece Adli Tıp Kurumu raporu dikkate alınarak sigortalının ölümü ile kazası arasında illiyet bağı bulunmadığından hak sahiplerinin “ölüm” nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteyemeceği yönündeki kararı yerindedir. Davacı ... vekilinin dava dilekçesinde ölüm nedeniyle birlikte murisin sürekli göremez duruma gelmesi nedeniyle de maddi tazminat istediği görülmektedir.Murisin ölümü ile mirasçılara geçen haklar kapsamında kazası tarihi ile ölüm tarihi arasındaki süre için maddi zararın tazminini istemesi mümkündür. Bu durumda murise sağlığında kazası nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığını araştırmak, bu tarihler arasında bağlanması gereken gelirleri Kurumdan sormak, bağlanmaması durumunda bu yönde dava açmak için davacı ...'...

            İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırı, karar tarihi itibariyle 40.000,00 TL dir. Dava ve ıslah dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın 08/07/2009 ve 26/01/2010 tarihli iki farklı tarihte gerçekleşen kazası için 34.653,30 TL maddi ve her bir kazası için ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, Yerel mahkemece verilen 25/08/2016 tarihli kararda maddi tazminat isteminin tam kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile 5,500,00 TL’nin 26/01/2010 tarihli kazası tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği, 08/07/2009 tarihli kazası için bir karar verilmediği, Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 24....

              Yapılacak ; hükme esas alınan hesap raporunda belirtilen gücü kaybı nedeniyle oluşan maddi tazminat ve bakıcı gideri nedeniyle oluşan maddi tazminat ayrı ayrı belirtilip gücü kaybı nedeniyle oluşan maddi tazminattan Kurum tarafından bağlanan gelirin peşin sermaye değeri ve geçici işgöremezlik ödeneğini tenzil etmek, ayrıca belirlenen bakıcı gideri nedeniyle oluşan maddi tazminattan da uygun bir miktar hakkaniyet indirimi yapılarak çıkacak sonuca göre kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı ... . vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 21/05/2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi K A R A R Dava, davacının geçirdiği kazası sonucu sürekli göremez duruma gelmesi nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat istemi yönünden davanın reddine,manevi tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                  Yapılacak , maddi tazminat isteminde bulunan davacı babaya, kazası sonucu vefat eden çocuğu nedeniyle, kazası sigorta kolundan kendisine gelir bağlanması için Kurum'a başvurmak amacıyla süre vermek, başvurularının reddi halinde, SGK Başkanlığı'nı hasım göstererek kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için tespit davası açması amacıyla önel vermek, dava açılması halinde 6100 sayılı HMK'nın 165/2. maddesi gereğince bu davada bekletici mesele yapmak, kesinleşen mahkeme kararı ile dava reddedilmiş ise davacı babanın maddi tazminat istemlerinin reddine karar vermek, başvuru üzerine gelir bağlanmış veya açılan tespit davası kabul edilmiş ve kesinleşmiş ise dosya kapsamındaki hesap bilirkişisinin hesap raporunda belirlenen maddi zarar tutarlarından babaya bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerlerinin davalı işverene rücu edilebilecek kısımını tenzil ederek sonucuna göre, davacı baba için maddi tazminata karar vermekten ibarettir....

                    Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacı sigortalı ...’in yargılama sırasında vefat eden davalı ...’e ait torna atölyesinde çalışırken 11.09.2002 tarihinde kazası geçirerek sağ gözünden yaralandığı, sürekli göremezlik oranının %18 olarak tespit edildiği, yargılama sırasında SGK tarafından olayın kazası olarak kabul edildiği, olayın gerçekleşmesinde davalının %80, davalının işçisi ustabaşının %20 kusurlu olduğu davacının ise kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir?...

                      UYAP Entegrasyonu