Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından 16.06.2006 tarihindeki zararlandırıcı sigorta olayının kazası olduğu, anılan kaza nedeniyle sigortalının sağ dizinden yaralandığı, bu yaralanması nedeniyle kazalıda herhangi bir gücü kaybının doğmadığı, kazasının oluşumuna dair kusur raporu alınmadığı, Mahkemece “davacının göremezlik oranının "0" olması nedeniyle maddi kaybının olmadığı ayrıca manevi yönden de zarara uğradığı kanıtlanamadığından” ötürü açılan davaların reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Türk Borçlar Kanununun 56. maddesinde “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmü düzenlenmiştir....

    Yukarıda açıklandığı üzere kazalarından kaynaklanan maddi tazminat davaları nitelikçe Kurum tarafından karşılanmayan zararların tahsili istemine ilişkin davalardır. Buna göre davacının sürekli göremezliği nedeniyle Kurumun kazası sigorta kolundan kendisine yaptığı bir ödeme var ise bunun, yine var ise geçici göremezlik ödemesinin davacının hesaplanan maddi zararından düşülmesi esastır. Somut olayımızda; davacının maluliyet oranının %10'un altında olması nedeniyle Kurumun kendisine kazası sigorta kolundan sürekli göremezlik geliri bağlanmadığı açık olmakla birlikte yargılama konusu olan 27.02.2008 tarihli kaza sonrasında istirahatli kaldığı günler için 890,82TL geçici göremezlik geliri ödendiği ortadadır. Hal böyle olunca bu ödemenin rücuya tabi kısmının davacının hesaplanan zararından tenzili ile davacının bakiye zararının tespiti gerekmekte olup karar yerinde buna riayet edilmemesi doğru olmamıştır....

      Bu davada her nekadar SGK Başkanlığıda hasım gösterilmiş ise de dava dilekçesinin içeriğinden davacının yalnızca maddi ve manevi tazminat talep ettiği ,davalı Kurumdan kendisine kazası sigorta kolundan gelir bağlanması ile ilgili bir isteminin bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece SGK Başkanlığına yönelik davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmuştur. Yapılacak , davacıya kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatta bulunmak gelir bağlanma taleplerinin reddi halinde giderek SGK....

        K A R A R 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, 12.02.2007 tarihinde meydana gelen kazası sonucu % 29 oranındaki sürekli göremezlik nedeniyle sigortalının maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat talebinin kabulüne manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Yerel Mahkemenin manevi tazminatın takdirine ilişkin kararı isabetlidir. Davacının maddi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kararı ise aşağıda açıklanacak nedenlerle hatalıdır....

          Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının 11.02.2009 tarihinde kazası geçirdiği, 02.12.2015 tarihli dava dilekçesinde 10000 TL maddi tazminat ile 200000 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, davalı şirket vekilinin süresinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunduğu, mahkemece davalı şirketin zamanaşımı defi gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İş kazası sonucu sürekli göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 146. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Uyuşmazlık bu tür davalarda uygulanmakta olan 10 yıllık zamanaşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır....

            K A R A R Dava 20.07.2003 tarihinde meydana gelen kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece taleple bağlı olarak davacıların maddi tazminat istemleri ile manevi tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yerinde 15/03/2019 tarihinde kazası geçirdiğini, söz konusu kazası sonucunda davacı işçide kalıcı hasar mevcut olmadığını, kazasında tüm kusurun davacı işçide olduğunu, Gülüç Polis Merkezi Amirliğinde verdiği ifade de görüleceği olayda kimsenin kusuru yoktur, olay benim dikkatsizliğim nedeniyle olmuştur, diye ifade verdiğini, unlu mamul üretim işinin hamur bölümünde asgari ücretle çalıştığını, manevi tazminatın fahiş olduğunu, davanın reddini talep etmiştir İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Dava kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat alacaklarının tahsili istemi ile mahkememize ikame olunan davadır....

              Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden, yerel mahkemenin .../05/2013 tarihli kararında reddedilen maddi tazminat talepleri nedeniyle davalılar lehine ...788,... TL red vekalet ücreti ödenmesine karar verildiği, anılan bu kararın Dairemiz‘ce reddedilen maddi tazminat talepleri dışındaki diğer hususlardan dolayı bozulduğu anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, sigortalının kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır....

                  İş kazası yada meslek hastalığı nedeniyle, geçici göremezlik, 506 sayılı Yasanın 16 ve 89. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, kazası yada meslek hastalığı sonucu göremez duruma düşen sigortalıya sağlık yardımları dışında kazasının olduğu, yada meslek hastalığı nedeniyle tedavisinin başladığı tarihten tedavisinin bitimine kadar, geçici göremez duruma düştüğü her gün için 506 sayılı Yasanın 89. maddesindeki yöntemle yatarak ya da ayakta tedavi görmesine göre bir ödenek verilir. Sigortalının göremezlik durumunun ödeneğin belirlenmesinde etkisi yoktur. Ancak kusur durumu ve zararın oluşumuna veya artmasına sigortalının katkısına göre % 50'ye kadar geçici göremezlik ödeneği azaltılabilir....

                    UYAP Entegrasyonu