Hukuk Dairesince; “...dolayısıyla taraflar arasında yapılan üst hakkı sözleşmesi ile kira sözleşmelerinin yürürlükten kaldırılmadığı, bilakis kira sözleşmelerinin, üst hakkı sözleşmesinin eki ve ayrılmaz bir parçası olduğunun açıkça kabul edildiği anlaşılmaktadır. (...)...
Mahallesi ..., ... pafta ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 43.531,18 M2 lik kısmı üzerinde davalı lehine 01/05/2005 başlangıç tarihli ve 01/05/2035 tarihli 30 yıl süreli bağımsız ve daimi üst hakkı kurulduğunu, üst hakkı tesisine ilişkin akdedilen sözleşmenin 3. Maddesinde taraflar arasında akdedilen dört ve beş yıldızlı otel sözleşmeleri ile bunların eki olan tüm zeyilnamelere atıfta bulunularak, üst hakkı kurma sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olduklarının kabul edildiğini, Üst Hakkı Kurma Sözleşmesinin 7. Maddesinde ise "İşbu sözleşme ile kurulan bağımsız ve daimi üst hakkı nedeniyle ... tarafından ...’ye tüm hak süresi boyunca ödenecek toplam irtifak hakkı bedeli sözleşmelerde yazılı kira bedelinin yerine geçecek (hem kira hem irtifak hakkı bedeli ödenmeyecek, işbu sözleşmede yazılı irtifak bedelinin ödenmesi, aynı oranda kira bedeli borcunu da sona erdirecektir) olup toplam 64.468.239 USD’ dir....
İstinaf sebepleri:Davacı süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; dava dilekçesinde taraflar arasındaki hukuki ilişkinin resmi şekilde yapılan üst hakkı sözleşmesi olduğu, davalının üst hakkı bedeli ödemekle yükümlü olduğu, davalıya tahsis edilen alanlarda üst hakkı ilişkisi kapsamında bağımsız ve daimi 30 yıl süreli üst hakkı tesis edildiği, davalı lehine üst hakkı tapusu tescil edildiği ve bu tapuya dayanarak davalının ipotekler tescil ettirdiği, krediler kullandığı hususunun açıklandığını, mahkemece verilen görevsizlik kararının yanlış olduğunu, üst hakkı sözleşmesinin resmi şekilde yapıldığını, üst hakkının devam ettiğini, mahkemenin dosyayı incelemediğini, üst hakkı sahibi olunan yerde malik gibi tasarruf edilmesi sebebiyle kiracı olunamayacağını, üst hakkı sözleşmesi geçersiz olsaydı üst hakkı tapusunun çıkarılamayacağını, mahkemenin görevsizlik kararında daha önce imzalanan yap, işlet, devret modelindeki sözleşmelere de kira sözleşmesi nitelendirmesi yaptığını, bunun da hatalı...
HUKUK DAİRESİ Dava; alt işveren - üst işveren ilişkisinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, asliye hukuk mahkemesince hüküm kurulmuştur. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine 03/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece, alacağın dayanağının geçersiz sayılan üst hakkı (kullanım hakkı devri) sözleşmesine bağlı işgal tazminatı (ecrimisil) istekli olduğu, taraflarının ticari şirket oldukları da gözönüne alındığında davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar......... A.Ş ile ...... İnş. San. Tic. ....... AŞ tarafından temyiz edilmiştir. 1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Somut olayda, uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır....
"Zemin Üst Hakkı Bedeli" başlıklı A bendi "ilk yıla ait üst hakkı bedeli, pazarlık ihalesi soncu kararlaştırılacak 60.050 TL'dir....
Bu durumda uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, davacının sigortalısı ile davalı arasında kira ilişkisinin bulunmasına ve 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a bendinde kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların Sulh Hukuk mahkemesinde çözümleneceğinin öngörülmüş olmasına göre Mahkemece, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle usulden reddine verilmesi gerekirken esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı ... şirketi vekilin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davaya konu 1699 parsel üzerinde 23.12.2003 tarihli senet ile üst hakkı kurulmuş olup, uyuşmazlık ve hüküm; üst hakkına konu taşınmaz üzerinde kurulacak tesise ait üst hakkı bedelinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 31/10/2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece davanın kira ilişkisinden kaynaklanan alacak ya da kira bedeline ilişkin olmadığı Borçlar Kanun'unda düzenlenen sözleşme hükümleri dahilinde yapılan sözleşmenin işlem temelinin çökmesine binaen açılmış bir uyarlama davası kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle HMK. 2 md. gereğince ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, 21.12.2011 tarihinde açılmış olup, dava tarihinde yürürlükte olan 6100 Sayılı ...nun 4. maddesinin a bendinde "kiralananın taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda" değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu düzenlendiğine ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanmasına göre davanın açılış tarihine göre davaya bakmakla Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir....
Ada, ... parsel sayılı taşınmazın 43.531,18 m2' lik kısmı üzerinde davalı lehine 01.05.2005 başlangıç tarihli ve 01.05.2035 bitiş tarihli olmak üzere toplamda 30 yıl süreli bağımsız ve daimi üst hakkı kurulduğunu, bu sözleşme ile taraflar arasında daha önce mevcut olan kira ilişkisi sonlandırılarak 24.07.2007 tarihli sözleşme ile bağımsız ve daimi üst hakkı sözleşmesi düzenlendiğini, üst hakkı sözleşmesi ile artık ortada bir kira bedeli kalmadığını, işletme süresi boyunca davalının ödemesi gereken bedelin irtifak hakkı bedeline dönüştüğünü, davalı tarafından yapılması gereken ve projede yer alan ticari yapılar ve kongre merkezinin inşası için yeterli emsal inşaat alanı bulunmaması sebebiyle müvekkili ile davalı arasında emsal ilave inşaat alanına ilişkin 02.08.2010 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, bu sözleşmenin üst hakkı kurma sözleşmesinin eki niteliğinde olduğunu, bu sözleşmede 8.397 m2' lik emsal ilave inşaat alanı hakkı karşılığında davalının yıllık 120.000 USD + KDV ödeyeceği, bu...