yapılacak ödemeden mahsubunu, tapu iptali ve tescil mümkün olmazsa ödenen bedelin belirlenecek rayiç tutarının ve kredi tahsis maliyetlerinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini talep etmiştir....
DELİLLER : Tapu kaydı, ön ödemeli konut satışı kapsamında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekilinin İDM'nin 27/01/2023 tarihli ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararını istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
Noterliğinin 27/02/2018 gün 9565 yevmiye nolu "Düzenleme Şeklinde Ön Ödemeli Konut Satış Vaadi Sözleşmesi" düzenlendiği, sözleşmede satışa konu taşınmaz bilgilerinde taşınmazın villa niteliğinde olduğu, sözleşme içeriğinde taşınmazdan konut olarak bahsedildiği, bu haliyle sözleşmeye konu taşınmazın villa niteliğinde konut olduğu, davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde taşınmazı satın alma amacına konut olarak kullanma amacıyla satın alındığını, kişisel zevk ve bütçeye uygun olarak dava konusu taşınmazın tadilat ve dekorasyon işlemlerinin yapıldığını ve hali hazırda müvekkilinin ikamet ettiğini beyan ettiği, dava dilekçesinde taşınmazı ticari ya da mesleki amaçla satın aldığı yönünde herhangi bir beyanının bulunmadığı, bu itibarla davacının "tüketici" olduğu anlaşılmaktadır....
, açıklanan nedenlerle hükmün tapu iptali ve tescil talebi yüzölçüm kaybı ve kira kaybı tazminatı taleplerinin ve eksik hesaplanan vekalet ücreti taleplerinin kabulü doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın bu doğrultuda kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
nun 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023 ve 1024 üncü maddeleri kapsamında yolsuz tescili bilen/bilmesi gereken kişilerden olduklarını ve tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet hakkı kazanan üçüncü kişilerden olmadıklarını belirterek davalılar ... ve ...'nun yolsuz tescile dayanamayacaklarını ve mülkiyet hakkı kazanımlarının korunamayacağını iddia etmiş; davalılar ... ve ...'ya karşı olan tapu iptali ve tescil ile terditli tazminat taleplerini bu iddiasına dayandırmıştır. Ne var ki, dosya kapsamında bu iddiasının ispatlandığı söylenemez. Hâl böyle olunca, davalılar ... ve ...'ya karşı açılan davanın reddi yerindedir. Öte yandan aynı nedenle, davalı ...'nin mülkiyet hakkı kazanımı korunacağından davacının tapu iptali ve tescil davasının reddi de yerindedir. 4....
SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİTAPULU TAŞINMAZLARIN SATIŞ VE DEVRİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 2 ] "İçtihat Metni" Remzi ile Fatma ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair (Balıkesir İkinci Asliye Hukuk Hakimliği)'nden verilen 11.03.2008 gün ve 268/109 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, davalıların miras bırakanı adına kayıtlı bulunan 1640 ada 1 parsel üzerindeki 1/260 arsa paylı 1. Blok 1. Kat 7 nolu bağımsız bölümün kendi adına satın alınması amacı ile dava dışı Suna'ya vekaletname verildiğini, bu kişi ile davalılar arasında Balıkesir İkinci Noterliği'nin 14.05.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, ancak tapuda devire yanaşamadığını açıklayarak bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir....
Sulh Hukuk mahkemesinde 2018/39 Değişik iş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdığını, tespit sonucunda bir kısım bloklarının temelinin dahi atılmadığını, alanda herhangi bir çalışma yapılmadığını ve inşaatın ne zaman teslim edileceğinin bilinemediği tespit ve rapor edildiğini, 6502 sayılı tüketicinin korunması Hakkındaki kanunun 41. Maddesi ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....
DAVA TARİHİ : 21.10.2009 Taraflar arasındaki menfi tespit, tapu iptal ve tescil ile tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davalı ... hakkındaki davanın kabulüne, diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı davacı vekili ve dahili davalılar ..., ..., ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan S.S. ... Konut Yapı kooperatifi ile diğer davalı ... arasında kooperatife kum temin etme sözleşmesi düzenlendiğini ve karşılığında 19 no.lu bağımsız bölümün verilmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin de bu daireyi kooperatif üyesi olan ...'...
Ön ödemeli konut satış sözleşmesi 6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. (2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır. (3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz." şeklinde düzenlenmiştir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartı 6502 s.TKHK.nun 41.m.sinde;" (1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda davacı ile davalı Garanti Koza...A.Ş.arasında dava konusu taşınmaza ilişkin konut satım sözleşmesi akdedildiği, dava konusu bağımsız bölümün konut niteliği ile davalı Garanti Koza ....A.Ş.adına tapuda kayıtlı bulunduğu, taşınmazın tapu kaydında davalı Akbank T.A.Ş.'nin alacaklı, davalı Garanti Koza....A.Ş.nin borçlu olduğu ipotek şerhleri ile dava dışı kişilerin alacaklı olduğu haciz şerhi bulunduğu sabittir. İpotek alacaklısı ile ipotek borçlusunun işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve ipoteklerden ari tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava tapu iptali ve ipoteklerden ari tescil istemine ilişkin olup uyuşmazlık taşınmazın aynına ilişkindir....