İlgili Hukuk 6502 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin 5 inci fıkrası: (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. 6502 sayılı Kanun'un 40 ıncı maddesi 1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. (2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır.(3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz. 6502 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi: "Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....
Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartı 6502 s.TKHK.nun 41.m.sinde;"Madde 41 (1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Aksi hâlde satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez. (2) Satıcı, geçerli bir sözleşme yapılmış olmadıkça tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez." şeklinde düzenlenmiştir. Önödemeli konut satış sözleşmesinden dönme hakkı 6502 s.TKHK.nun 45.m.sinde:" (1) (Değişik: 2/1/2017- KHK-684/8 md.; Aynen kabul: 1/2/2018- 7074/8 md.) Ön ödemeli konut satışında sözleşme tarihinden itibaren yirmidört aya kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır....
Taraflar arasında görülen asıl davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, kamulaştırılan taşınmazların mülkiyetinin davacılara ait olduğunun tespiti, birleştirilen davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, tazminat istenmesi üzerine verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine, ... ve ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, birleştirilen davada asli müdahil talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Hakimler ve Savcılar Kurulu' nun 25/06/2020 tarihli ve 564- 586 Sayılı Kararı ile belirlenen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri İş Bölümü kararı gereğince;"Aşağıda yazılı davalar gibi şahsi haklara dayalı ve taşınmaz mallarla ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar: a) Satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davaları, b) Yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin olup, 30.09.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına dayalı tapu iptali ve tescil davaları, c) Tahsis kararlarına dayalı el atmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescil davaları, d) İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı)" ı inceleme görevi 14.Hukuk Dairesi' ne ait olduğundan ve hukuk daireleri iş bölümü ortak hükümler 3....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davanın müvekkilinin zilyetliğinde ve müvekkili lehine kadastro tespit tutanağı ile tapu kaydında taşınmaz satış vaadi şerhi bulunan taşınmazın, satış vaadi doğrultusunda davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescili talepli ferağa icbar davası olduğunu ve bu davada herhangi bir hak düşürücü süre bulunmadığını ve Kadastro Kanunu'nun davada uygulanamayacağını ileri sürmüştür. C....
a satışını öngören 13.02.2002 günlü düzenleme satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğu için iptalini, ancak satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil kararı verilebilmesi için öncelikle tapu maliki ... mirasçıları arasındaki elbirliği mülkiyetin birlikte mülkiyete çevrilmesini istemiş, 09.06.2006 günlü oturumda ise gayrimenkullerin değerinin Sulh Mahkemesinin görev sınırının üzerinde olduğunu beyan etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, ifa olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil istemine ilişkindir. Davada, 13.09.1994 günlü düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Bu sözleşmede, satımı vaadedilen taşınmazların toplam 50.000.000.TL. olduğu yazılıdır....
a satışını öngören 13.02.2002 günlü düzenleme satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğu için iptalini, ancak satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil kararı verilebilmesi için öncelikle tapu maliki ... mirasçıları arasındaki elbirliği mülkiyetin birlikte mülkiyete çevrilmesini istemiş, 09.06.2006 günlü oturumda ise gayrimenkullerin değerinin Sulh Mahkemesinin görev sınırının üzerinde olduğunu beyan etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, ifa olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil istemine ilişkindir. Davada, 13.09.1994 günlü düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Bu sözleşmede, satımı vaadedilen taşınmazların toplam 50.000.000.TL. olduğu yazılıdır....
tapu iptali ve tescili talebine dayalı olarak yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
GEREKÇE : Davacı tüketici, davalı satıcı şirkete karşı açtığı asıl dava ile konut satış sözleşmesinin feshi ile sözleşme nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalıya ödediği konut bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı tüketici, davalı Banka'ya karşı açtığı birleşen dava ile davalı Banka'dan kullandığı bağlı krediden döndüğünden bahisle borçlu olmadığının tespiti ve ödemiş olduğu taksitlerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Dava, dava konusu konutun satışına yönelik düzenlenen konut satış sözleşmesine ve tüketici kredisi niteliğindeki konut finansmanı sözleşmesine dayalı olarak açılmıştır. Konut davalı satıcı şirketçe davacı alıcıya resmi satış sözleşmesi ile satılarak tapuda devredilmiştir. Bu halde konut satışına dair tüketici işleminden kaynaklanan davaya tüketici mahkemesinde ve basit yargılama usulüne uygun şekilde görülmesinde bir isabetsizlik yoktur....
Davalı vekili, dosyaya sunulan harici satış sözleşmesini kabul etmediklerini, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçerli olmadığını, davalının okuma yazma bilmediğini ve sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, haricen satın alma iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....