Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazların davalı ... adına tesciline, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptaline yönelik dava yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçıları ..., ..., ... vekili ve ... ile ... vasisi temyiz edilmiştir Mahkemece, tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsadığı kabul edilmek suretiyle taşınmazların davalı adına tesciline, davacı ... tarafından ölünceye kadar bakma sözleşmesinin gereklerinin yerine getirilmediği gerekçesi ile açılan davada görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....
Davacı, 14/03/2011 tarihli belgeye dayanarak davalıdan her ay 750 TL alacaklı olduğunu ve borcun ödenmediğini iddia ederek talepte bulunmuş, davalı ise savunmasında dayanılan belgenin niteliği itibariyle ölünceye kadar bakma akdi olduğunu ve resmi şekilde yapılmadığını ayrıca bu belgeyi tazyik altında imzalamak zorunda kaldığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Taraflar arasında düzenlendiği ihtilafsız olan, icra takibinde ve davada dayanılan 14.03.2011 belgede, “...’ın bila bedelli boş senedini elinde bulunduran ..., ...’a 30/03/2011 tarihine kadar iade edecek olup, bu senetle herhangi bir borç – alacak yoktur.... ve ..., ölünceye kadar babaları ...’ın banka hesabına her ay 750,00’er TL para yatıracaktır.” yazıldığı anlaşılmaktadır. Bu belgenin içeriğinden taraflar arasında ölünceye kadar bakma akdi düzenlenmediği sonucuna ulaşılmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2019/134 ESAS, 2021/72 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesine Dayalı) KARAR : KARAMAN 2....
nın bakıma ihtiyaç duyduğunun anlaşıldığı, davacılar vekilinin dilekçesindeki iddiaları ile davacı tanıklarının beyanlarının çeliştiği, bakım yükümlülüğü ile ilgili genel olarak davalı tanıkları ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapıldığı 2008 yılından mirasbırakanın öldüğü 2014 yılına kadar davalı tarafından mirasbırakana bakıldığını beyan ettikleri, dinlenen tanık beyanları ile davalı ..., kardeşi dava dışı ...ve anneleri mirasbırakan...'nın birlikte yaşadığına ilişkin kolluk araştırmasının birbiriyle uyuştuğu, tarafların mirasbırakanı ...'a ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapıldığı 2008 yılından mirasbırakanın öldüğü 2014 yılına kadar davalı tarafından bakıldığının anlaşıldığı, böylece temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı iddiasının kanıtlanamadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Gerçekten, 319 ada 12 parseldeki davalı vaat borçlusu adına kayıtlı olan 28/105 payın tescil nedeni ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesidir. Borçlar Kanunu'nun 511. maddesi hükmünce bakma sözleşmeleri taraflardan birinin diğerine ölünceye kadar bakmak onu görüp gözetmek koşuluyla bazı malların bakım borçlusuna geçirilmesini gerektiren bir akittir. Hüküm ve sonuçlarını da ölünceye kadar bakma sözleşmesinin tarafları olan bakım alacaklısı ve bakım borçlusu arasında meydana getirir. Bakım sözleşmesinde aksine bir koşul yer almadığından bakım sözleşmesinin tarafı olmayan davacı vaat alacaklısını ölünceye kadar bakma akdinin sonuçlarıyla sorumlu tutmak olanaksızdır. Türk Medeni Kanunu'nun 1020. maddesindeki tapu sicilinin herkese açıklığı kuralından yararlanacak olan vaat alacaklısı 29.05.2006 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanarak mülkiyet aktarımı isteyebileceğinden davacının isteminin hüküm altına alınması yerine davanın reddi yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil karşı dava ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali mümkün olmaz ise tenkis davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22.01.2015 gün ve 2014/9189 Esas, 2015/841 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar- birleştirilen davada davalılar vekili tarafından, davalı- birleştirilen davada davacı aleyhine 24/05/2005 gününde verilen dilekçe ile asıl davada ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali ile tenkis talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 09/07/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı- birleştirilen davada davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 12.04.2016 gün ve 2016/2185 Esas - 2016/4386 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı karşı davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....
Yargıtay'ın yaygınlık kazanmış görüşü de bu yöndedir. ( YHGK'nun 25.12.2002 gün ve 2002/1- 1057- 1110 sayılı ilam, 05.02.2003 gün ve 2003/14- 50- 76 sayılı ilamı ) Murisin sağlığında, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin gereklerinin bakım borçlusu tarafından yerine getirilmediğini ileri sürmediği anlaşıldığından, doğrudan bakım alacaklısına ait olan ölünceye kadar bakma sözleşmesini fesih hakkının davacı mirasçılara tarafından kullanılamayacağı belirgin hale gelmektedir...”...
Davaya konu ölünceye kadar bakım sözleşmesi uyarınca davalının edimlerini yerine getirmediği, bakım alacaklısı Hacı Öcalmış'ın vefatından kısa bir süre öncesine kadar kendi ihtiyaçlarını karşılayabildiği, hastane ihtiyaçlarının ve diğer ihtiyaçların davalı tarafça tarafça karşılandığının ispatlanamadığı, Türkiye'de bulundukları sırada bakım alacaklısının ve eşinin kendi evlerinde kaldıkları, ölünceye kadar bakma akdinin tarafların gerçek iradelerini yansıtmadığı, tarafların gerçek iradesinin bu sözleşme ile taşınmazı davalı adına devretmek olduğu, gerçek irade olan bağış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamış olması ve ölünceye kadar bakma akdinin sözleşmesinin ise tarafların gerçek iradelerine uygun olmadığı anlaşıldığından davanın kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....