HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - FESİH Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 2016 yılında evlendiği davalı ile aralarında düzenlenen ... 2. Noterliğinin 22.02.2016 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesi uyarınca, maliki olduğu dava konusu 6204 ada 9 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 no’lu bağımsız bölümün çıplak mülkiyetini bakım borçlusu olan davalı adına tescil ettirdiğini, ancak davalının bakım görevini yerine getirmeyip, ortak konutu 03.01.2017 tarihinde terk ettiğini, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin devamının imkansız hale geldiğini, davalıya karşı boşanma davası da açtığını ileri sürerek sözleşmenin feshi ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaliyle adına tescilini istemiştir....
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp konut temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını, bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler. Kuşkusuz, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı her zaman ileri sürülebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Asıl dava ve birleştirilen 2011/393 Esas sayılı dosyada önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulmuş, birleştirilen 2013/39 Esas sayılı davada ise; davacı ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davacıya temlik ve tescil edilen taşınmazın, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin hata, hile ve ehliyetsizlik nedeniyle iptali ve mülkiyetin iadesi isteminde bulunmuştur. Uyuşmazlığın çözümü öncelikle mülkiyetin iadesine ilişkin birleştirilen 2013/39 Esas sayılı davanın çözümüne bağlı olduğundan 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1....
Davacının sözleşmedeki edimlerini yerine getirdiği, kaldı ki sözleşme yapılmadan on gün önce aksi kanıtlanamadığı şekilde murisin el yazısı ile ölünceye kadar bakma sözleşmesine konu edilen taşınmazların vasiyetnamede de aynı şekilde konu edildiği anlaşıldığından davanın kabulüne, 17/09/2007 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesine göre edimlerinin yerine getirildiğinin kabulü ile dava konusu 3169 ada 9 parseldeki 2 nolu bağımsız bölüm ile 3170 ada 24 parsel A bloktaki 18 nolu bağımsız bölümde davalıya düşecek olan 3/4 miras payının iptali ile davacı adına tam pay olarak tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. .... 2....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı ölünceye kadar kadar bakım sözleşmesinin ve bağış sözleşmesinin iptali ile miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir. Davacılar, ortak miras bırakan Meline Yanıkyan'ın maliki olduğu 635 ada 21 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümü önce ölünceye kadar bakım akdi ile daha sonra tapuda bağış suretiyle davalıya temlik ettiğini, işlem tarihinde murisin hukuki ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek, akdin ve bağış işleminin iptali ile miras payları oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, murisin ehliyetli olduğunu, bakım borcunu yerine getirdiğini belirtip davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, çekişme konusu 123 ada 3 parsel sayılı taşınmazı davalının hile ile ölünceye kadar bakma akdiyle elinden aldığını, bakım borcunu da yerine getirmediğini ileri sürerek iptal tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, bakım borcunu yerine getirdiğini belirtip davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.10.2012 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflarca istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Davacı, davalıların murisi Şaban Kırcal ile düzenledikleri ölünceye kadar bakma sözleşmesi gereği, bakım borcunu yerine getirdiğini, murisin vefat ettiğini, ancak bakım akdinde belirtilen 27 ada 3 parsel sayılı taşınmazda Şaban'a murisinden intikal edecek hisselerinin devredilmediğini ileri sürerek, bu hissenin iptali ile adına tescilini istemiştir....
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. 3. Kaynağını Türk Borçlar Kanunu'nun 611 inci ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan Kanunun 612 nci ve Türk Medeni Kanunu'nun 545 inci maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2008 tarihli ve 2008/14-70 2008/104 sayılı Kararı) 4....
Noterliğinin 06.03.2014 tarih 2473 yevmiye numaralı ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptalini istemişlerdir. Davalı, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerli olduğunu, bakım görevini yerine getirdiğini, taşınmazların hisseli olup, bakım karşılığında makul değerde olduklarını, anılan sözleşmeye dayalı olarak açtığı iptal tescil davasında mirasbırakanın diğer mirasçılarının davayı kabul ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin makul sınırı aştığı, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıların miras payları oranında sözleşmenin iptaline ve uygulanabilir olmadığının tespitine dair verilen kararın davalı tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp konut temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını, bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler. Kuşkusuz, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı her zaman ileri sürülebilir....