İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının oğlunu mirasından ıskat etmek istiyorsa ölüme bağlı tasarruf yapabileceği, mahkemeler nezdinde bu işlemi yapmaya zorlayan bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Iskatını istediği oğlunun borç içinde olduğunu, aleyhine açılmış pek çok ceza dosyası olduğunu, iki yıldır görüşmediklerini, mağduriyetinin dikkate alınmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ölüme bağlı tasarruf ile ıskat mümkün olduğundan bu davanın açılmasında hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Bilindiği üzere; tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir....
Yönetmenliğinin 6. maddesinde de,” Ölüme bağlı tasarruf yoluyla vakıf, vakfedenin ölümünden sonra tescil edilmek üzere kurulabilir. Bu yolla kurulan ...da sulh hakimi vakıf kurulmasına esas belgenin bir örneğini yedi gün içinde Genel Müdürlüğe gönderir....mahkemeye başvuru ilgililerin veya sulh hakiminin bildirimi üzerine ya da ... genel Müdürlüğünce resen yapılır.” düzenlemelerine göre; ölüme bağlı tasarruf ile kurulan ...ın, kuruluş ve tescillerinde ... yetkili ve görevlidir. Somut olayda; 17.03.1966 tarihli vasiyetname ile vakfın amacı ve özgülenecek mal ve haklar belirlenerek ölüme bağlı vakıf kuruluşunun vasiyet edildiği, vasiyeti tenfiz memurlarının atandığı, vasiyetnamenin açılarak kesinleştiği, ancak vakfa özgülenen 8 parça taşınmazın mülkiyetinin vasiyetnameye rağmen mirasçılara intikali üzerine açılan dava sonucu 21.09.2005 tarihinde taşınmazların... terekesine döndüğü, bu dava ile ......
Türk Medeni Kanununun 504. maddesinin birinci fıkrasına göre; “ Mirasbırakanın yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama etkisi altında yaptığı ölüme bağlı tasarruf geçersizdir. Ancak, mirasbırakan yanıldığını veya aldatıldığını öğrendiği ya da korkutma veya zorlamanın etkisinden kurtulduğu günden başlayarak bir yıl içinde tasarruftan dönmediği takdirde tasarruf geçerli sayılır.” Davacı ikinci kademede tenkis isteğinde bulunmuştur. Tenkis davası, TMK'nun 560- 562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle bakıldığında tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. (G.Antalya, Miras Hukuku, İstanbul, 2003, s.305)....
TMK'nın 557. maddesinde ölüme bağlı tasarrufların iptali düzenlenmiş olup madde de "Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir:1. Tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı ise, 4. Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa." hükmü yer almaktadır. Davacılar, murisleri kardeşi tarafından düzenlenen vasiyetnamenin hazırlanma tarihinde murisin hukuki işlem yapma ehliyetine haiz olmadığı, vasiyetnamenin yanılma , aldatma ve korkutma sonucu yapıldığı ve şekil şartlarına uymadan vasiyetname hazırlandığı, vasiyetname ile davacıların saklı paylarının da korunmadığını bildirerek vasiyetnamenin iptalini ileri sürmüşlerdir....
Sulh Hukuk Mahkemesi' nin 2016/22 Esas sayılı dosyası ile açılıp okunduğu, davaya konu taşınmaz davalıya ölüme bağlı tasarruf ile vasiyet edilmiş olmak ile TMK' nın 561.maddesine göre mutlak tenkise tabi olduğu, ilk derece mahkemesince de; "mirasbırakan tarafından İzmir ili, Konak ilçesi, Üçkuyular mah., 6256 ada, 12 parsel, 3.kat 16 nolu taşınmaz davalıya ölüme bağlı tasarruf ile bağışlanmış olup muris tarafından yapılan vasiyetname yasa gereğince mutlak tenkise tabidir. Bu nedenle, vasiyette bulunanın saklı payı zedeleme amacı bulunmasa bile, murisin ölümünde saklı pay sahibi olanlar için saklı pay oranında tenkis yapılması gerekir.Taşınmazın bedelinin davalı tarafından ödendiği iddiası yönünden taşınmazın muris adına kayıtlı olması nedeni ile inançlı işlem uyarınca açılıp kazanılmış bir tapu iptali ve tescil kararı bulunmadığı sürece tenkis davasında bu iddianın dinlenemeyeceği açıktır....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/665 Esas sayılı dosyası ile açılmış olup, 05.07.2022 tarihinde vasiyetin açılıp okunduğunun tespitine karar verildiğini, bu karar müvekkillere işbu dava tarihi itibarı ile henüz tebliğ edilmediğini, dava konusu ölüme bağlı tasarruf TMK.nun 557. maddesinde yer alan iptal sebeplerini taşıdığını bildirerek dava konusu Bakırköy 26....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri; "ehliyetsizlik", "irade sakatlığı", "hukuka aykırılık" ve "ahlaka aykırılık"tır. Şekle ilişkin iptal sebeplerine gelince; "ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa" iptal davasına konu olabilir. Vasiyetnamenin iptali sebepleri 4721 s. TMK'nun 557. ve 558. maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir. Öte yandan miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından (ve de saklı payı zedelemek kastından) söz edilmeyeceğinden olayda 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı da kuşkusuzdur....
TMK.nun 505.maddesine göre; "Mirasçı olarak alt soyu, ana ve babası veya eşi bulunan miras bırakan, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında ölüme bağlı tasarrufta bulunabilir. Bu mirasçılardan hiçbiri yoksa, miras bırakan mirasının tamamında tasarruf edebilir. TMK.nun 560.maddesine göre de; "Saklı payını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler." Vasiyetnameler, hiçbir şart aranmaksızın tenkise tabidir. Mahkemece; dava dilekçesinde, davacıların mahfuz hisseye tecavüzde bulunduğu belirtilerek, işlemin iptalinin istenmiş olduğu ve talebin tenkis istemini de içerdiği gözetilerek; bu talep doğrultusunda da bir inceleme ve araştırma yapılarak sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm verilmiş olması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....