WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın 20.08.2020 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakanın Merzifon Noterliği'nin 17.01.2019 tarih 152 yevmiye No.lu Düzenleme Şeklinde Vasiyetname yaptığını, ölüme bağlı tasarrufun Merzifon Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/520 Esas ... dosyası ile 20.10.2020 tarihinde açılıp okunduğunu, ölüme bağlı tasarruf ile müvekkilinin mahfuz hissesinin aşıldığını, bu durumun müvekkilinin miras haklarına zarar verdiğini yapılan ölüme bağlı tasarruf sonucunda müvekkilinin mahfuz hissesini aşan kısmın tenkisine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının vasiyetnamenin açılması davasının 20.10.2020 tarihli duruşmasına katılarak vasiyetnameyi kabul ettiğini, vasiyetnamenin tenfizi davasına da itiraz etmediğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, saklı paya tecavüz bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur III....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda davacı tarafından saklı paylı mirasçısı olan Metin Demir'in mirastan ıskatına karar verilmesinin talep edildiği, miras bırakan hayatta olup ancak, ölüme bağlı tek taraflı tasarruf işlemi ile saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabileceği (ıskat edebileceği), yasada belirtilen ölüme bağlı tasarruflar dışında dava yoluyla mirasçılıktan çıkarma istenemeyeceği gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

      Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise, .... Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa" bu sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabileceği düzenlemesi yer almaktadır. 3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 558 nci maddesinde; " İptal davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir. Dava, ölüme bağlı tasarrufun tamamının veya bir kısmının iptaline ilişkin olabilir. İptal davası, ölüme bağlı tasarrufla kendilerine, eşlerine veya hısımlarına kazandırma yapılanların tasarrufun düzenlenmesine katılmalarının yol açtığı sakatlığa dayandığı takdirde tasarrufun tamamı değil, yalnız bu kazandırmalar iptal edilir." denilmiştir. 3. Değerlendirme 1....

        Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

          (MÖHUK madde7 ) Yine, 5718 sayılı MÖHUK'nun “miras” başlıklı 20.maddesinin 4.bendi “ölüme bağlı tasarrufun şekline 7.madde hükmü uygulanır. Ölenin milli hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir” şeklindedir. 5718 sayılı MÖHUK'un 20/4.maddesi ve 7.maddesi düzenlemeleri karşısında, bir ölüme bağlı tasarruf şekli olan “vasiyetnamenin” yapıldığı ülke hukukunun öngördüğü şekle uygun olarak yapılmasının mümkün olup; ölenin milli hukuku, vasiyetnamenin yapıldığı yer hukukunun bir alternatifi olarak düzenlenmiştir. Yukarıda açıklanan MÖHUK'nun ilgili maddeleri uyarınca; vasiyetnamenin, yapıldığı ülke hukukunun öngördüğü şekle uygun yapılması mümkündür. Somut olayda, dava konusu vasiyetname; murisin yaşadığı Almanya'da, noter huzurunda düzenlenmiştir. Mahkemece, dava konusu vasiyetnamenin düzenlendiği ülke hukukunun öngördüğü şekle uygun olarak yapılıp yapılmadığı konusunda bir araştırma yapılmamıştır....

            Ölüme bağlı tasarrufun iptali TMK' nın 557- 559.maddeleri arasında düzenlenmiş olup, buna göre tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapıldıysa, tasarruf, yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler, hukuka ve ahlaka aykırı ise, tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış ise, bu sınırlı sebeplere dayalı olarak vasiyetnamenin iptalini talep edilebileceği belirtilmiştir. Ölüme bağlı tasarrufun iptal sebepleri esasa ilişkin ve şekle ilişkin iptal sebepleri olarak iki bölümde incelenebilir. Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri ehliyetsizlik, irade sakatlığı, hukuka aykırılık ve ahlaka aykırılıktır. Şekle ilişkin iptal sebebine gelince, ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa iptal davasına konu olabilir. Davacı bu iptal nedenleri bakımından delil sunmalıdır....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2018 NUMARASI : 2013/117 ESAS, 2018/418 KARAR DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarruf (Tenkis) KARAR : Davacı vekilinin istinaf başvuruları üzerine Çaycuma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/117 Esas, 2018/418 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2020 NUMARASI : 2019/216ESAS, 2020/294 KARAR DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarruf (Mirastan Feragat Sözleşmesinin İptali) KARAR : Çorum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/216 Esas, 2020/294 Karar sayılı dava dosyasında verilen Ölüme Bağlı Tasarruf (Mirastan Feragat Sözleşmesinin İptali) talebinin kabulüne karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile muris arasında miras bırakanın sağlığında Çorum 1....

            Türkiye'de bulunan taşınmazlar hakkında Türk hukuku uygulanır." 4. fıkrasında ise; "Ölüme bağlı tasarrufun şekline 7.madde hükmü uygulanır. Ölenin milli hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir. Ölüme bağlı tasarruflarda şekil konusu menkul miras, gayrimenkul miras ayrımı yapılmadan düzenlenmiştir. (Nomer/Şanlı Devletler Hususi Hukuku, s.288). Bu kapsamda 5718 sayılı MÖHUK 20/4. maddesine göre, ölüme bağlı tasarrufun şekli, tasarrufun yapıldığı yer hukukuna veya işlemin esasına uygulanan hukuka veya ölenin milli hukukuna tabidir. Bu üç seçimli şekil kuralından amaç, ölenin son arzularının sonucu olan işlemin geçerliliğini sağlamaktır....

            Ayrıca, vasiyetnamenin esasa ilişkin iptal sebeplerinden olan mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufu korkutma etkisi altında yaptığı hususu gerçekleşmişse ölüme bağlı tasarrufun iptaline karar verilmelidir. İkrah (korkutma) kişinin irade serbestisini ihlal suretiyle onu gerçek isteğine uymayan bir beyanda bulunmak zorunluluğunda bırakan, hukukun caiz görmediği davranışlardır. İkrah maddi ve manevi olmak üzere iki türlüdür. Bir kimseye o akdi yapmasını temin için maddi tazyik yapılmışsa, örneğin eli tutularak zorla sözleşmenin altı imzalatılmışsa bu halde maddi ikrah hali varsayılır. Öte yandan bir kimsede korku yaratarak ona istenilen işlemi yaptırmayı amaçlayan tehdide de manevi ikrah denilir....

              UYAP Entegrasyonu