dan birinin vefatı halinde ölenin terekesine dahil olan her türlü taşınır ve taşınmaz mallar, paralar, tahviller, ticari değer taşıyan her türlü haklar, malzeme ve eşyalar doğrudan doğruya sağ kalan eşe; her ikisinin vefatı halinde de hiçbir merasim ve muamele yapılmasına lüzum olmaksızın doğrudan doğruya, kurulmuş bulunan vakfa intikal edeceği ve tescil işlemlerinin ifa ve ikmal edileceği belirtilmiş olup, vakfa özgülenen malvarlığı ölüme bağlı tasarruf şeklinde düzenlenmiştir. Yani vakfedenlerin terekesine dahil olan malvarlığı ilk önce sağ kalan eşe, onun da ölümü ile vakfa intikal edecektir. Ölüme bağlı tasarruf kavramı, kısaca, mirasbırakanın ölümünden sonra sonuç doğurmak üzere yaptığı hukuki işlemleri ifade eder. Ölüme bağlı tasarruf, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğundan, iradi veya yasal temsilci tarafından bu tip tasarruflarda bulunulamaz; bu hak doğrudan doğruya kişinin kendisi tarafından kullanılmalıdır....
Vasiyetnamenin iptali, mirasçılıktan çıkarmanın iptali ve tenkisi davaları, ölüme bağlı tasarrufun iptal edilmesinde çıkarı olan mirasçı tarafından, ölüme bağlı tasarruftan yararlanan kişilere karşı açılabilecektir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; ehliyetsizlik, vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. Bilindiği üzere; davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez....
Mahkemece; davanın ölüme bağlı tasarrufa bağlı tapu iptali ve tescil davası olup ortada iptale muhtaç bir tapu kaydı bulunmadığı yani ölüme bağlı tasarrufa konu taşınmazın mülkiyetinin nakli henüz gerçekleşmediği, bunun yanında henüz saklı payı zedeleyen bir kazandırmanın varlığından bahsedilemeyeceği gerekçesi ile davanın tapu iptali ve tescil ile tenkis talepleri yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi ve 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı YİBK'na göre; olayları izah taraflara, kanunları resen uygulamak ve dolayısıyla hukuki nitelendirmede bulunmak hakime ait bir görevdir....
bağlı tasarruf yapmaya ikna ettiği; bu sebeple vasiyetnamenin iptali gerektiğini bu istemin mahkemece kabul edilmediği gibi diğer talebi olan Müvekkilin saklı payını zedeleyen mirasbırakana ait belirli mal vasiyetinin yasal sınırlara çekilerek tenkis yapılması talebin de gerekçelendirmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dava; vasiyetnamenin tenfizine ve vasiyetnameye konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve tesciline ilişkindir. Vasiyet, genellikle ivazsız bir tasarruftur. Vasiyet alacaklısı, mirasbırakanın külli halefi olmayıp, cüzi halefi olduğu için vasiyet olunan mal üzerinde doğrudan hak kazanması mümkün değildir. Vasiyet alacaklısının alacak hakkının hukuki sebebi olan vasiyet her ne kadar mirasbırakanın sağlığında yapılıyorsa da, bu bir ölüme bağlı tasarruf olduğundan, vasiyet alacağı ancak mirasbırakanın ölümü ile doğar. Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Dosyanın incelenmesinde; muris ......
(MK.nun 461.) maddesine göre, mirasbırakan tasarruf özgürlüğü sınırları içinde malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ile tasarrufta bulunabilir.Vasiyet genellikle ivazsız bir tasarruftur. Vasiyet alacaklısı, mirasbırakanın külli halefi olmayıp, cüzi halefi olduğu için vasiyet olunan mal üzerinde doğrudan hak kazanması mümkün değildir. Vasiyet alacaklısının alacak hakkının hukuki sebebi olan vasiyet her ne kadar mirasbırakanın sağlığında yapılıyorsa da, bu bir ölüme bağlı tasarruf olduğundan, vasiyet alacağı ancak mirasbırakanın ölümü ile doğar. Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır....
Amasya Sulh Hukuk Mahkemesinin 17/05/2017 tarih, 2016/1573 esas ve 2017/548 karar sayılı kararı ile Amasya 3.Noterliğinin 13/09/2013 tarih ve 03541 yevmiye numaralı vasiyetnamenin okunduğu anlaşılmaktadır. TMK 557.maddesinde; "Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir: 1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı ise, 4....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Dairemizce verilmiş olan 26/12/2019 tarih ve 2019/2115 esas 2021/2779 karar sayılı kaldırma kararı sonrası ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Açılan dava, vasiyetnamenin iptali, kademeli olarak ise tenkis istemine ilişkindir. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa,tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa,. tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise, tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa ölüme bağlı tasarrufun iptaline karar verilir. Bilindiği üzere; davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez....
na vasiyet ettiği, vasiyetnamenin Artvin Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/249 E. 2007/312 K. sayılı dosyasında 16.10.2007 tarihli kararı ile usulüne uygun olarak “Açılıp okunmasına” karar verildiği ve bu davanın ise 22.10.2007 tarihinde süresinde açıldığı anlaşılmaktadır. TMK'nun 557. maddesinde ölüme bağlı tasarrufların iptali sebepleri sınırlı(tahdidi) olarak belirtilmiş, dava konusu vasiyetnamenin iptali yönünden maddedeki iptal sebepleri gerçekleşmediğinden mahkemece vasiyetnamelerin iptali talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Tenkis talebine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Tenkis davası, TMK'nun 560-562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır....
Muris ölüme bağlı tasarruf şekillerinden birine (vasiyetname ya da miras sözleşmesi) uyarak, kendi iradesiyle tasarruf özgürlüğü içerisinde, terekesinin tamamı veya belli bir oranı için bir ya da birden fazla kişiyi mirasçısı olarak belirlemek hakkına sahiptir. Bu hukuki işleme “mirasçı atama (nasbı)”, böyle bir işlemle mirasçılık sıfatını kazanan kişiye de “atanmış (mansup) mirasçı” denir. Buna karşılık, belirli (muayyen) mal bırakma, ölüme bağlı bir tasarrufla murisin bir kişiyi, onu mirasçı olarak atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunmasıdır. Kendisine bu şekilde menfaat sağlanan (kazandırmada bulunulan) kişiye “belirli mal bırakma vasiyeti alacaklısı” ya da kısaca “vasiyet alacaklısı (eski deyimle “musaleh”) denilmektedir. Bir ölüme bağlı tasarrufun mirasçı atanması mı yoksa belirli bir mal bırakma vasiyetini mi içerdiğinin belirlenmesinde murisin gerçek iradesi esas alınmalıdır....